iyi okumalar!
/Flashback/
Okulun arka tarafina gelince bana öfkeli gözlerle bakyiordu. "Ne yaptigini saniyorsun sen?" Diye bagirdi bana.
Yine naptim ben?
/Flashback son/
"Asil sen napiyorsun ya?" Yine duygu karisimi yasayan öküz'e merhaba diyin!
"Konu'yu degistirme! Sen ne hak'la o rüzgar pic'ini öpersin?" Whaaat?!!
"Hahah ne hak'la mi? Sevgilimi öpemezmiyim?! Ben sen degilim!! Öyle gelip birini öylesine arabada sikistirip öpmem!"
"Bende beni sevmeyen kimseyi öpmem!" Ne diyo ya bu? B-ben onu mu seviyorum?! Hahahha cok güldüm.
"Yalanci! Pis bir yalancisin isde! Dün beni zorla öpende bir köpekdi zaten. Aa pardon seninde bir köpekden bir farkin yok demi?" Bu cesaret nerden geliyor diye sormayin. Bende bilmiyorum.
Sanki sözümün bitmesini beklermis gibi son cümlemi söyledikden sonra beni sert bir sekilde duvar'a yasladi ve dudaklarima yapisdi. Karsilik vermedigim halde öpmeye devam ediyordu. Bir eli duvarda öbür eli ise belimi tutup beni kendi ve duvar arasina kisdirdi. Ben israrla karsilik vermeyince alt dudagimi isdirdi ve acidigi icin mecburen agzimi acmak zorunda kaldim. Bu hareketimden faydalanip diliyle dilime vücüm etti. Farkinda olmadan bende ona karsilik vermeye basladim. Napiyordum ben? Ama karsi koyamiyordum. Kaan'i öpmek rüzgar'i öpmek'den cok farkliydi.
Kaan yavasca dudaklarimdan ayrildi ve bilmis bir sekilde bana bakdi. "Sana demisdim ben sadece beni sevenleri öperim diye." dedi ve uzaklasmaya basladi. Arkasinda sok'u atlattikdan sonra "seni sevmiyorum ben!" diye bagirdim. Ama duymamizlikdan geldi ve yürümeye devam etti. Pislik! Sapik!
Kendime gelmek icin sinifimin karsisindaki lavaboy'ya girdim. Aynadaki yansimama bakinca dudagimin kizardigini ve sisdigini gördüm. 'Hayvan nasil öptüyse' diye düsünmeden edemedim. Yüzüme hafif su cirptim ve kendime ceki düzen verdim. Tuvalette benden baska kimsenin olmamasi isime gelmisdi. Ayna'nin önünde durdum ve yansimama tekrardan bakdim. Yine o geceki duyguyu hissediyordum. Arada kalmis gibi. Bir tarafimda melek bir tarafimda seytan var gibi. Gözlerime bakarak "Ben Rüzgar'i seviyorum." dedim. Evet.. Evet ben rüzgari seviyorum ve o adi kaan'in kafami karistirmasina izin vermicekdim.
Sinif'a dogru yürüdüm ve yerime oturdum. Beyza sirasinda yokdu. Rüya'da yokdu. Ders baslamisdi ve ögretmen iceri girdi. Hala yoklardi. Yoksa bugün gelmemislermiydi! Ölücekdim! Iki en yakin arkadasim yokdu okulda! Kendimi öksüz yetimler gibi hissettim. Ders'de bitmek istemiyordu! Off..
--
Sonunda son ders'de bitti ve cantami toplamaya basladim. Bugün sinifdan hic cikmadim ve sükürler olsun kaan'i hic görmedim. Ne demisler? Erken konusmamak lazimmis.
Disari cikmam'la kaan ve cetesini görmem bir oldu. Kapinin önünde birilerini bekliyor gibilerdi. Onlarin biraz yaninda'da rüzgar'i gördüm. Göz göze geldik ve ikimizde gülümsedik. Kimseye aldirmadan rüzgar'a dogru yürümeye basladim. Tam kaan ve cetesinin yanindan gecerken bana seslendiler. Bir bu eksikdi. Seslen ise mert'di. Ona 'ne var?' Bakisi attim ama sonra pisman oldum cünkü cocuk bana kötülük yapmamisdi ki.. Neyse gecdi artik napak ölek mi?
"Defne bu gece birseyler yapicagiz sende katilsana." dedi mert. Bunu söyledikden sonra kaan ile göz göze geldik. Biraz öfkeli gözüküyordu. Asil benim öfkeli olmam lazimdi degilmi?
Tam cevap verecekken rüzgar arkadan bana sarildi. Ardindan kaan'in gözlerine dik dik bakarak "cok isterdim mertcigim fakat sevgilim'le program'imiz var." Dedim. Grubundan bir ugultu duyuldu. "Ozaman size iyi eglenceler" dedi deniz ve göz kirpti. Sapik diyorum isde sapik. Kaan'a göz ucuyla bakdim ve öfkeden patlicak gibi gözüküyordu. Ohh canima deymis ego yigini.
Rüzgar'a döndüm ve "gidelim'mi?" Diyd sordum. O ise kulagima egilerek "gidelim" diye fisildadi. Ahh rüzgar bunlarin hepsink bilerek yapiyorsun tabi seni gidi seni.
Arabaya bindik ve okuldan uzaklasdik. Arabada sessizligi bozan rüzgar oldu. "Ee kücük nereye gidiyoruz?" Aklima gelen cevabi his düsünmeden söyledim. "Götür beni gittigin yere rüzgaaar!" Ve büyük bir kahkaha atti. Senin o gamzelerini yerim ben!
--
Kafe'de oturuyoruz ve ben Rüzgar bana trip atiyor. Evet tam tersi olmasi gerekirdi fakat bazen hayatimiz o wattpad'de okudugumuz hikayeler gibi degil.
Simdi gelelim neden bana trip attigina. Az önce eski okuldan arkadasim Melih'i gördüm. En son 1 sene önce görmüsdüm ve bu 1 senede baya degismis. Bundan cikarttigimiz ise: Ben onu tanimadim o beni taniyip yanimiza geldi. Asil konu Melih degil tabi. Benim Melih'e 'simsiki' sarilmam ve Rüzgar'in dedigine göre Melih'in bana yiyecek gibi bakmasi.
Erkek'ler kiskanmasin demiyorum fakat bukadar kiskanclik'da fazla.
Simdi ise onun gönlünü alamaya calisiyorum desem yalan söylerim. Cünkü suclu taraf o ben degil.
Sessizde önümdeki son pasta dilimini'de agzima attikdan sonra icecegime yöneldim. Bir yudum aldim ve geri masaya birakdim. Rüzgar'a kacamak bir bakis attigimda bana bakiyordu. Hayretle. Suanda okadar cok onunla konusmak istesem bile ne demisidik? O özür dilemeden tek kelime etmicegim.
"Bu kadar fazla yiyip nasil böyle form'da kaliyorsun anlamiyorum." Cevap vermedim. Bilerek ona bakmadim bile.
"Defne seninle konusuyorum. Yüzüme bakmicakmisin?" Tam üstüne bastin.
"Peki peki özür dilerim oldumu? Ama sana benden baska birisinin dokunmasina dayanamiyorum anliyormusun?"
"Oldu" dedim ve gülümsedim. "Kalkalimmi?" Basiyla beni onayladi ve kasa'ya dogru yürümeye basladi. Bende disariya dogru yürümeye basladim. Onu disari'da beklicekdim.
Kapi'dan cikdik'dan sonra gördügümüz sey'le gözlerimin 2 metre acilmasi bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Aşkım
Teen FictionBizim eski evin orda benimle her zaman oyun oynayan ama her zamanda sinir eden bir çocuk vardı. İşte o çocuk kaan. Bana hatta küçükken ilan-ı aşk etmişti, ben ise yüzüne bir tokatı basıp kaçmıştım. Evde ise iğrenmiştim. "Aşıkmış. Iyyyyy" Şimdi ise...