Küçük Aşkım

14/Huzur

iyi okumalar!
--
/Flashback/

Bu aralar erkek defterini kapatsam iyi olur galiba. Kim inandi? Vallah ben kendim inanmadim cünkü suanda okul kapinin karsisinda bir meteor grubuyla karsilastim!

/Flashback son/

Acaba kimler? Tabiikide atakan, efecan, mert, kaan gurubu. Ah ne kadar özledim onlari. Fazla zaman gecirmesekte arkadas edinmistim ve bazi daha uzun tanidigim insanlardan mesela rüya daha samimilerdi. Atakanin yaninda güzeller güzeli bir kiz. Bana el salladi. Ve hizli adimlara beni kucakladi. Ismini söylememe gerek yok cünkü hepimiz biliyoruz.
"Beyzaa!" ve bende simsiki sarildim. Evet disardan gören 10 sene gurbete giden evladini ilk defa gören bir anne - ogul iliskisi sanar ama biz böyleyiz. Seviyoz be!

"Gülümmmm! Pamuk prensesim! Hayirdir pek bi neselisin. Aslinda sanki üstünden büyük bir yük kalkmis gibi gözüküyorsun.. Bilmedigim seyler mi var?" Asil benim bilmedigim seyler var bunlar nezamandir cikiyor? Vay anasini forever alone single kaldim ya!
"Single hayat beni cok özlemis bi hello diyim dedim ama sen ciao demissin. Sensiz buralar cok karanliz beyzaa" okuldayiz. Unutmayalim demi defne hanim. Biliyoruz defne hanim kendi kendinize konusmayi birakip asil ise geri gönermisiniz defne hanim? Üf kes.
"Single derken? Rüzgar la mi ayrildin? Kizim depresyon sana hic yaramiyor"
"Yok ya ne depresyonu deymez deymez. De biz böyle devam edersek dersi kaciricagiz ben sana sonra anlatiyimmi?"

"Iyi bakalim bu seferlik kacmayi basardin.. Ha bu arada rüya deniz'den ayrilmis.."

"Alma su sürtügün adini agzina! Beter olsun!"

"Ohoo dinleyecek cok sey var desene.."

Sohbet derinlesmeden ilerledik. Ben sinifa yönelirken beyza atakana 'görüsürüz' demeye gitti. Cocuklara uzaktan el salladim ve yavas yavas okula yürüdüm ki kolumda bi el.

"Defne"

Tanidik ses. Tanidik yüz. Hem heycan hem kizginlik. Hem ask hem nefret. Nasil mi oluyor? Kaan ve defne iliskisinden ne bekliyorsunuz?
Ona döndüm ve sadece sorgulu bir ifadeyle baktim.

"Sey.. Nasil oldun diyecektim de baya neseli gözüküyorsun. Rüzgarda yok etrafta hayirdir ne bu sevinc?" Ne yani aglayimmi? Birde hastane olayini demekki okul ögrenmis..

"Asil sebep'de bu ya. Rüzgar yok etrafda." dedim ve devam yürümeye basladim. Arkamda kafasinda soru isareti olusan bir kaan biraktigimin farkindayim. Ama neden devam konusayim ki beni bugün icerisinde tekrar sorguya cekecegini bildigim halde?

Beyza da yanima yetisince sinifa girdik. Kaan la siniflarimiz ayni olsaydi acaba nasil olurdu? Yok ya sevmem ben öyle. Neyse derse dönelim. Ne diyorum ya ben? Ders ders ders nereye kadar?
..
Ve en sevdigim zil sesi! 30 dakikalik mola! Yemek ye disari cik ne halin varsa gör.. Ama o 30 dakikada okulda olma seni dogduguna pisman ediyorlar.. Beyza ile bahceye cikmaya karar verdik. Sansimiua hava güzeldi. Bir banka oturacaktik ki karsimiza yelloz bir hain cikti.
"Defnecigim nasilsin?"
"Rüya cekil önümden."
"Ya yapma ama sadece platonik askinla öpüstüm diye triplere mi gireceksin?"
"Hayret sen sadece öpüsmeyle yetinirmiydin? Kesin altina girmek icin her oyunu yapmissindir .. Ee tabi koskoca Rüya Dinc bu isleri cok iyi bilir demi?"
"Ne sacmaliyorsan ya sen! Bana sürtükmü diyosun gerizekali! Burda kimin sürtük oldugu cok belli! Hem rüzgar hem kaan bir yandanda meteyi ayart demi? Kizim sen kendini dünyanin prensesi falan mi saniyorsun? Bu dünya senin etrafinda dönmüyor!" Cevap vermedim. Susamak en güzel cevaptir diye bir söz vardir ya iste ben onu yaptim. Tabi tam yaptim sayilirmi bilmiyorum cünkü kendimi tutamayip bir tokat gecirdim. Ardindan o sürtük sahte gözyaslarini akitirlen okuldan disari ciktim.

Beyzada arkamdan geliyordu. Suanda onun yanimda olmasina ihtiyacim vardi. Okulun yaninda bir parla gidine dayanamayip sonunda beyzanin kollarima sarilip göz yaslarimi serbest biraktim.

"Oh be kizim sonunda. Rahat birak kendini ne bu güclü durmalar.."
"Ya beyza ya neden ama? O bizim arkadasimiz degilmiydi? Bunca yil bana, bize oyun mu oynamis?"
"Tamam pssh.. iki yüzlünün teki iste napicaksin.. Koynumuzda yilan beslemissik iste."

Beyzanin kollarinda sakinlesince ve gözlerimin kizarikliginin gitmesini bekleyince normal sohbet etmeye basladik. Son 15 dakikamiz kala parkin girisinde kaan belirtti kendisini.
"Bak seninki geliyor."
"Suna seninki deme!"
Kaan yanimiza gelince sadece bakti. Gözlerimin icine bakti.
"Ben en iyisi sizi yanliz birakayim."
Ve beyza gitti. Iyimis yapti kötümü yapti bilmiyorum ama galiba kaan ile konusma vakti gelmisti..

"Neden agladin?"
"Aglamadim ki"
"Bana yalan söyleme defne aglamissin ve nedenini ögrenmek istiyorum"
"Seni ne ilgilendiriyor? Ister aglarim ister gülerim"
"Rüzgar yüzüne demi? Napti sana o pislik? Ben biliyordum tabi seni sevmiyor iste o hastanede belliydi zaten.."
"E-efendim? Hastane?"
"Yok birsey"
"Kaan sende hastanedeydin demi? Beni hastaneye götüren sendin! Saatlerdir hic uyumayip basimda bekleyende sendin. Tabi ya.. Ama neden gelmedin uyaninca kaan? Neden?"
"Gelemedim.."
"Sebep? Bu kadar endiselenip hastaneye götürüyorsun sonra bekliyorsun ama uyandi diye bakmiyormusun! Bu dediklerinin hicbiri birbirini tutmuyor kaan! Acik konus" sesim biraz yükselmisti.
"Gelemedim cünkü rüzgar yanindaydi! Cünkü onunla cok mutluydun! Lanet olsunki onu seviyorsun cünkü! Ama o sevmiyor iste!"
"Nerden biliyorsun? S-sen beni sevmedigini biliyordun ve bana söylemedin."
"Nasil söyleyebilirim ki onun yaninda bu kadar mutluysan? Senin mutluluguna nasil engel olabilirm ki benim tek amacim seni öyle gülerek görmek ise? Ama lanet olsun ki seni hic güldüremedim! Hep agladin. Hep aglattim!"
Artik kavga etmek istemiyordum. Yorulmustum bu cocuksu oyunlardan ve o günlerdir yapmak istedigim seyi yaptim. Ona sarildim. Hemde haytimda kimseye sarilmadigim kadar siki ve özlem dolu. Oda bu ani bekler gibi hemen kollarini belime sardi. Kafasini ensem ve boynumun arasindaki bosluga koyup saclarimin kokusunu icine cekti. Iste huzur buydu.
--
Nasil buldunuz bölümü?