Multi: Kayra
Yıllardır görmediğim kardeşim Kayra'yı havalimanında bekliyordum. Kayra ile babalarımız aynı ama annelerimiz farklıydı. Babam annemi tamda bana hamile olmadan biraz önce ki zamanlarda aldatmıştı. Hatırılıyorumda ben küçükken bu konu yüzünden çok fazla kavga ederlerdi. Annemin babamı neden bırakmadığını hiç anlamamıştım zaten. Muhtemelen babamı her hareketine göz yumacak kadar çok seviyordu. Şimdi ise Kayra ile ikiz gibi bişeyiz. Yani ikimizde aynı yılda doğduk ama o benden 2-3 ay kadar büyük. Kısacası baya karışık bir durum.
Elindeki gri valiziyle bana doğru gelen Kayra'yı gördüm. Onunla her yıl en 3-4 kere telefonda konuşurduk ama onu en son 10 yaşındayken görmüştüm. Oda annesinin babama tehtitler savurduğu zamandı. Babam da parayı basınca kadın bir daha ağzını açmadı zaten.
Kayra o zamanar cılız bir çocuktu. Şimdi ise epey gelişmişti ve açıkcası çok yakışıklı olmuştu. Bana hiç benzemiyordu. Aynı babam gibi kumral ve ela gözlüydü. Bense yeşil gözlerim ve kahverengi saçlarım ile anneme daha çok benziyordum.
"Selam"
"Selam" dedim bende karşılık olarak.
"Öncelikle buraya geldiğin için teşekkür ederim senden başka birine güvenebilirmiydim bilmiyorum"
"Geldim çünkü sormak istediğim sorular var" dedim bende.
"Pekala gidip bir yere oturalım sana herşeyi anlatacağım"
---
Dumanı tüten kahvemi yudumlarken aynı zamanda Kayra'nın buraya neden geldiğini anlatmasını bekliyordum.
"Bak, babam demeye utandığım adam geçen gün bizim evimize geldi. Artık burada yaşayacağını söyledi" Demek ki babam bizi bırakıp oraya gitmişti. Tarihte ki en kötü baba ve kocaydı o adam. Hiçbir zaman tam olarak sevememiştim zaten.
"Geçen o kadar yıldan sonra gelip benimle baba-oğul vakti geçirmek istedi.İnanabiliyor musun? Ben 18 yıl babasız yaşadım. Şimdide ihtiyacım yok. Beni bir tek sen anlayabilirsin. Bende o yüzden buraya geldim" Kayra'da bana benziyordu. İkimizde baba ilgisinden uzaktık ama ben yinede Kayra'ya göre yine daha şanslı sayılırdım. En azından babamla geçirdiğim az da olsa güzel anılarım vardı.
"Nerde kalacaksın peki?" diye sordum.
"Bilmiyorum küçük bir daire kiralayacağım sanırım" dediğinde çıkıştım.
"Bizde kalabilirsin."
"Hayır olmaz. Anne'nin beni isteyeceğinden emin değilim. Bilirsin işte dalga geçiyormuş gibi"
"Saçmalama. Ne olursa olsun sen benim kardeşimsin. Annem senin bir suçun olmadığını biliyor zaten" dedim.
"Teşekkür ederim" dediğinde ona sarıldım. Kayra ile daha önce neden yakın değildik bilmiyorum. Aslında her zaman Kayra ile güzel bir kardeş ilişkisi kurmanın hayalini kurardım.
"Annen seni merak etmeyecek mi?" diye sordum.
"Ederse etsin oda umrumda değil. O sadece evli bir adamı ayartan sürtüğün teki" dediğinde ona daha sıkı sarıldım. Ben ne yaşarsam yaşayayım yinede Kayra'nın durumu benden daha kötüydü. Onu asla anlayamazdım.
"Hadi eve gidelim kardeşim" dedim. Ne olursa olsun artık Kayra ile güzel bir kardeş ilişkisi kuracaktım. Boşa giden yılların inadına...
---
Eve gittiğimde Ateş'i kapının önünde beni beklerken gördüm. Bu çocuk benimle ilgili herşeyi nasıl öğreniyor anlamıyorum.
"Adresini arkadaşların verdi korkma" dedi.
"Şimdi de akıl okumaya mı başladın ?" diye sordum.
"Hayır ama düşünürken dudaklarını hareket ettiriyorsun. Bende dudak okuyorum" dedi kendini savunurak. Bir yandan da neden dudaklarıma baktığını merak ettim.
"Sen de kimsin?" diye sordu Kayra.
"Ben mi? Hiç kimseyim oda bana biri olmak konusunda yardımcı oluyor" dedi beni işaret ederek.
"Ateş sonra konuşalım olur mu? Lütfen" dedim.
"Sen nasıl istersen" gözlerinden kırıldığı belli oluyordu. Acı bir şekilde gülümseyerek gitti. Her an onunla olamazdım ki. Bunu anlaması gerekiyordu.
"Sevgilin var demek?" dedi Kayra bana dönerek.
"Hayır o... uzun hikaye" dedim ve geçiştirdim. Daha sonra kapıyı açarak içeri girmesini işaret ettim.
"Yukarda benim odamın yanında misafir odası gibi bir yer var. En iyi oda orası. Sen eşyalarını yerleştir. Sol taraftaki oda" dedim ve o gelene kadar televizyonu açtım. 10 dakika kadar sonra kapı çalınca kalkıp baktım. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki?
"Anne? Bu saatte burda ne işin var?" Dedim şaşkınlığımı gizlemeden.
"Asıl senin burada ne işin var? Okulda olman gerekmiyor mu senin?"
"Dolunay şunlar-" Kayra annemi görünce sözünü yarıda kesti. Bakışlarım Kayra ile annem arasında gidip geliyordu. Kayra ise anneme merakla bakıyordu. Annem sessizce ikimize de sırayla baktı. Ve en sonunda konuştu.
"Dolunay sen eve erkek mi attın!?" dedi annem sinirle.
"Oha" dedik Kayra ile aynı anda.
"Anne bu Kayra hatırlamadın mı?" dedim. Konuşurken başım istemsizce eğilmişti.
"Kayra.. babanın oğlu mu?" Evet anlamında başımı salladım.
"Anne babam onların yanına gitmiş Kayra sinirlenip buraya geldi. Burda kalabilir mi?" dedim merakla. Bir kaç dakika sessiz kaldı. Muhtemelen düşünüyordu.
"Senin kardeşin benim oğlum sayılır Dolunay tabiki kalabilir. Babandan sonra evde bir erkek olmasıda iyi olur hem" dedi ve bize gülümseyerek yukarı çıktı. Sandığımdan daha kolay olmuştu kesinlikle. Gerçi annemi çoğu zaman babamla kavga ederken Kayra'nında yanında olması gerektiğini söylerken duymuştum. Neden ayrılmadığı ise bir muamma.
---
Saat gecenin bir yarısı olmuştu ama ben uyayamıyordum. Sürekli aklıma Ateş geliyordu. En sonunda onu aramaya karar verdim. Telefonu hemen açmasından onun da daha uyumadığını anladım.
"Alo Dolunay?" dedi sesinden şaşırdığı belli oluyordu.
"Baksana tekrar taş toplamak ister misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ
Mystery / ThrillerSana bir nefes kadar yakın ama dokunamayacak kadar uzağım. Beni aslında her gün görüyorsun ama bunu bilmiyorsun...