Bölüm şarkısının dinleyin lütfen :) Pek bölüme uymuyor ama o şarkıyı çok seviyorum. Açamayacaklar için ismi;
Imagine Dragons- Radioactive (Macy Kate cover)
Bu arada 1K için çok teşekkürler. Harikasınız ;)
"Neden benimle buluşmak istedin?" dedi Ateş merakla. Beraber sahile gelmiştik. Gece deniz aynı Ateş'in gözleri gibi parlıyordu. Gözlerine bakmaktan doğru düzgün düşünemiyordum. Hatta Ateş'i neden çağırdığımı bile unutmuştum. Gözleri.. o kadar güzeldi ki.
"Dolunay?" bu sefer kendime geldim. İçimden Ateş'in içine çok düşmediğimi umuyordum.
"He şey.. uyuyamıyordum bende seni arıyayım dedim"
"İlk aradağın kişinin ben olması hoşuma gitti" dedi ve gülümsedi. Ben hala gözlerimi gözlerinden alamıyordum. Her zaman lacivert gözlü olmak istemişimdir zaten. Gecenin karanlığı gözleriyle o kadar uyumluydu ki.
"Sevgilin sana çok yakışıyor beraber bir elmanın yarısı gibisiniz" Ne dediğini anlamam biraz sürdü.
"Kayra benim sevgilim değil!" diye bağırdığımda dönüp bana baktı. Neden herke bizi sevgili sanıyordu ki?
"Kayra benim benden büyük ikizim yani kardeşim onun gibi bişey" dediğimde bana sarıldı. Ani şokun etkisiyle ne yapacağımı ilk başta şaşırdım ama sonra bende ona sarıldım.
"Neden sevgilimin olması seni bu kadar üzdü ki?"
"Çünkü eğer sevgilin olursa bana zaman ayıramazsın. Bana zaman ayırmazsanda seni göremem. İnan bana şu sıralar en çok korktuğum şey seni görememek."
"Hissetmeye başladın sanırım. Geçen günde ağlamıştın" dedim. Biraz bekledikten sonra cevap verdi.
"Evet bana gerçekten yardımcı oluyorsun. Ve şu ağlama kısmını unutsak?" Dedi gülümseyerek. Bende cevap olarak kıkırdadım.
Arkamızdan bir ışık süzülürken Güneş'in doğmaya başladığını fark ettim. Şuan gerçekten hayatımın en güzel anlarından birini yaşıyordum. Yanında birinin olmasının verdiği güven duygusu başka hiçbir şekilde sağlanamıyordu.
"Bugün günlerden ne?" diye sordum. Birden bire aklıma takılmıştı.
"14 Ekim. Neden sordun ki?" dedi Ateş bana bakarak. Nedensizce içime bir korku dolmuştu. Günler ne çabuk geçmişti. Eğer bir şaka değilse peşimde bir psikopat vardı ve ben daha kimseye anlatamamıştım.
"Ateş sana ne olursa olsun güvenebilirmiyim?" dedim.
"Tabiki her konuda." dedi ve bana gülümsedi. O sırada telefonuma bir mesaj geldi. Bakmaya korkuyordum ama merak duygusu öyle bir şeydi ki insana herşeyi yaptırabiliyordu.
Gönderen: Bir arkadaş
"Eğer bir kişiye bile benden bahsedersen o kişiyi gözümü kırpmadan öldürürüm."
Mesaja karşı bütün bedenim buz kesilmişti artık bu olay şakadan çıkmıştı. Bu şekilde Ateş'e hiçbir şeyden bahsedemezdim. Kimseye bahsedemezdim bu olayda bir başıma kalmıştım.
"Dolunay noldu? Mesaj kimden?" dedi Ateş merakla.
"Kim-kimseden ben gitsem iyi olacak" Gitmeye kalkışırken Ateş bilediğimden tuttu.
"Dolunay neler oluyor? Bana herşeyi anlatabilirsin"
"Gerçekten gitmem gerek" dedim ve kolumu hızla çekerek oradan uzaklaştım. Ateş'e karşı hislerim vardı. Bunu kabul ediyordum ama ona bir zarar gelirse kendimi asla affetmezdim.
---
Sevgili Günlük
Bugün bir şeyi fark ettim Ateş'e karşı olan hislerimi. Ondan gerçekten hoşlanıyorum. Bilmiyorum belki öyle sanıyorum. Gerçekten çok yeni. Ama ona zarar gelme düşüncesi beni acayip derecede korkuttu. Belki bu duygular gelip geçici ama şuan hiç olamayacak kadar gerçek hissettiriyor.
Gözleri...
Aklımı başımdan alıyor. 20 yaşında olabilir ama onun yanında çok rahatım. Tek bildiğim dış görünüşe ölüp biten kızlardan olmadığım. Ateş bana o kadar iyi ve güzel davranıyor ki...
Ona sarılırken hissettiklerim. Gerçekten başka hiç kimseye karşı böyle duygular beslemedim. Bilemiyorum bana karşı aynı şeyleri hissediyor mu? Ama bana kesinlikle öyle hissettiriyor. Biliyorum asla ölen sevgilisinin yerini tutamayacağım. Kimse tutamaz. Biliyorum belki ona baktığı gibi bana bakmasını sağlayamacağım ama ölen sevgilisi gibi ona bakabilirim. Onu o zavallı kız kadar sevebilirim. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Tekrar söylüyorum ben gerçekten kimseye karşı böyle hissetmedim. Umarım Ateş sonuncusu olur.
Günlüğümü kaldırıp her zamanki çekmecesine koyarken hislerimden kesinlikle emin olmuştum.Onu seviyordum. Sert görünüşünün altındaki tatlı kişiliği seviyordum. Gözlerini seviyordum. Geceleri gökyüzüne karışmış gibi belli olmayan siyah saçlarını seviyorum. Bana bakışını, gülümsemesini seviyorum. Kısacası ben Ateş'i seviyordum.
Telefonuma gelen mesaj sesi yine korkmama sebep olmuştu. Artık telefonumdan korkar olmuştum. Ama yinede merak duygusu her zaman ki gibi üstün gelmişti.
Gönderen: Eylül
Gönderen kişiyi görünce derin bir oh çektim.
"Evdeysen açık olan bütün pencereleri kapat. Kapıyıda kilitle. Sadece odanın ışığını aç ve evde olduğunu belirtecek hiçbir şey yapma. Ben hemen geliyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHSUZ
Mistério / SuspenseSana bir nefes kadar yakın ama dokunamayacak kadar uzağım. Beni aslında her gün görüyorsun ama bunu bilmiyorsun...