21. İş

281 16 2
                                    

Multi: Aras

Bütün bir günü odamda pinekleyerek geçirmiştim. Evet dün gece ile ilgili bir şey hatırlamıyordum ama yinede ona söylediğim son sözü hatırlıyordum.

"Bir arkadaş beni öldürmek istiyor. Bunu biliyorum. Sana zarar vermesinden korkuyorum. Çünkü seni seviyorum"

Bana bir şey hatırlamadığını söylemişti ama yalanda söylüyor olabilirdi. Bunların dışında zaten günlerdir mesaj gelmiyordu. Kafam çok karışıktı ve bunları düşündükçe kendi karmaşıklığımın içinde boğuluyordum. En kötü yanı ise beni çekip çıkaracak kimsenin olmamasıydı.

Kapımın tıklanınca niyahet düşüncelerimden arındım ve "Gel" diye seslendim. İçeri Kayra girdi.

"Dün neredeydin? Annene Eylül'de kalacağını söyledim." Buda beni neden aramadıklarını açıklıyordu.

"Ateş ile takıldık biraz." dedim boş bir ifadeyle. Düşündüğüm her şeyin yüzüme yansıyacağını biliyordum bu yüzden beynimi oynuna getirmeye çalışıyordum. Ben ne dersem onu söylemek zorundaydı değil mi?

"Ben sizin takılmalarınızı biliyorum." dedi tekrar sırıtarak.

"Kayra odamdan defol!" diye bağırdım. O ise kıkırtıları eşliğinde odamdan çıktı. Sakin adımlarla mutfağa gittim ve kucak dolusu atıştırmalığı alıp odama geri döndüm.

İşte şimdi düşüncelerim ile baş başa kalabilirdim.

---

"Dolunay" diye ince bir ses duydum ilk önce.

"Dolunay" bu sefer tekrar adımın söylendiğini duydum ama ses daha kalındı. En sonunda tiz bir ses "Dolunay!" diye bağırdığında sabrım kalmamıştı.

"Ne var?" diye bağırım bende.

"Yaşıyor! Sorun yok" Demir'in sesini duyduğumda gülümsedim.

"Kapıyı açsanda içeri girsek?" dedi Arya arkadan. Gülümsemeye devam ederken kapıyı açtım. Uymaya karar vermeden önce kapıyı kilitlemiş olmalıydım. Kapıyı açtığımda hepsini tam donalımlı bir şekilde buldum. Ellerinde ki cipsler ve filmler beni rahat bırakmayacaklarının kanıtıydı.

"Ne izliyoruz?" diye sordum onlara bakarak.

"Bunu çok seveceksin. Love Is On Fire." dedi Eylül sırıtarak.

"Bana gönderme mi yapıyorsunuz yoksa bana mı öyle geliyor." dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Nasıl anlarsan öyle kardeşim." dedi Kayra. Benim bu durumumdan gerçekten eğleniyor olmalılardı.

*

"Bu film berbat." dedim yüzümü buruşturarak.

"Ben beğendim. Hatta saçımı Ateş kırmızısına boyatmayı düşünüyorum." dedi Arya. Hepsi beraber güldü. Onlara göz devirip bahçeye çıktım. Bu gece dolunay vardı. Gerçekten hayat bana bir gönderme mi yapıyordu? Telefonum çalmaya başladığında arayan kişiye bakmadan telefonu açtım.

"Alo Dolunay sen misin kızım?" sesinden kitapevindeki patronum olduğunu anladım. Cidden ne kadar zamandır işe gitmiyordum? 2 hafta?

"Ben çok özür dilerim tamamen aklımdan çıkmış!" dedim alnıma vururken.

"Sorun değil ama seni işten çıkardığımı bildirmek için aradım. Daha önce bir çok kez işe gelmen için seni arayacaktım ama hiç açmadın." dediğinde bu sefer daha sert bir şekilde alnıma vurdum.

"Ben çok üzgünüm bana bir şans daha veremez misiniz?" dedim üzgün bir sesle.

"Kusura bakma yerine bir başkasını aldım. Burada 1-2 gün kadar kısa bir süre çalıştın ama yine de emeğinin karşılığını vermek istiyorum. Çok geç kalma 1 saat sonra burayı kapatıcağım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin