6. Gece Görülen Kabuslar

317 29 19
                                    

Multi: Eylül

Gece vakti kendi kendime uyandım ve boş koridorda yürümeye başladım. Etraf kapkaranlıktı. Dışarda fırtına vardı. Şimşeklerin ışığı arada bir etrafı aydınlatıyordu. Parkenin gıcırdayan sesi eşliğinde merdivenlerden aşağı indim. Bir ses duydum. Su sesi... Mutfaktan geliyordu. Gidip bakınca musluğun açık olduğunu gördüm. Sıkıca kapattım. Etraf fazla karanlıktı. Sonra şimşek çaktı ve kısa süreliğine etraf aydınlandı. O kısa sürede birini gördüm. Ateş'i... Elinde parlayan bir şey vardı. Bir bıçak. Karanlıkta bana doğru ilerliyordu...

Telefonumun sesi ile uyandım. Terden sırıksıklam olmuştum. Ateş'le buluştuğum günden beri her gece kabus görüyordum. Telefonuma bakınca Ateş'ten bir mesaj olduğunu gördüm.

"Uyandırdıysam özür dilerim büyük ihtimalle benimle ilgili bir rüya görüyordun ;)"

Mesaj gerçekten sinrimi bozmuştu o yüzden cevap vermedim. Saat'e baktığımda sabahın 7'si olduğunu gördüğüm. Ateş bir yana günlerdir 'Bir arkadaş' dan da mesaj almıyordum. Ve bugün 10 Ekim'di buda sözde 6 gün sonra benim için gelecek demek oluyordu.

Kapım yavaşça aralandı. Gelene baktığımda babam olduğunu gördüm. Hala ne yüzle buraya geldiğini bilmiyordum. Annemin dediğine göre boşanma işlemleri çoktan başlamıştı.

"Burada ne arıyorsun?" dedim soğuk bir şekilde.

"Şehirdışında bir yere taşınıyorum büyük ihtimalle doğum gününde yanında olamayacağım bu yüzden hediyeni vermek istedim"

" Senin hediyene ihtiyacım yok"

"En azından ne olduğana bak" dedi ve yavaşça odamdan çıktı. Sabahın 7'sinde ilk doğum günü hediyemi almıştım.

İnce ve uzun küçük bir kutuydu. İçine sığabilecek şeyler epey kısıtlıydı. Kutuyu açtığımda bir zarf gördüm, üstünde 'ne olursa olsun doğum gününe 1 gün kala aç' yazıyordu. Normalde inadına o an açardım ama söz konusu babam olunca doğum günümde açamaya karar verdim. İstediği şeylerin olmasından nefret ederdim çünkü.

Aynı zamanda günlerden Pazartesiydi. Doğum günüme iki aydan daha kısa bir süre kalmıştı. 12 Kasım. Genelde doğum günlerim pek güzel geçmezdi ya da ben partileri sevmezdim. Bilemiyorum.

Telefonuma yine tanıdık olan 'ding' sesi geldi. Yine Ateş'se onu çok fena azarlayacaktım.

Gönderen: Bir arkadaş

"Günlerdir konuşamıyoruz sanırım. Nasılsın? Ben çok iyiyim hatta şuan doğum günü hediyeni paketliyorum."

Boydan boya kaskatı kesilmiştim. Bu aşağılamalardan sıkılmıştım artık. Beni korkuttuğu yetmiyormuş gibi birde dalga geçiyordu. Geçenlerde numarayı aramayı denemiştim ama her seferinde böyle bir numara kullanılmamaktadır sinyali alıyordum. Mesaj atmaya çalışınca hata veriyordu. Rehberimden silmeyi ise en az bin kez denedim. Hatta numaramı ve telefonumu bile değiştirdim. Yinede beni er ya da geç buldu.

Kapımın tıklanması ile irkildim. Gelen ağlamaktan gözlerinin şiştiği belli olan Eylül'dü. Mavi gözleri kıpkırmızı olmuş sarı saçları ise dağılmıştı.

"Dolunay çok.. çok kötü bişey oldu" Hıçkırıklara boğulmaya başlayınca gidip ona sarıldım. Sakinleşene kadar bekledim. Hazır olduğunda konuşmaya başladı.

"Sorun Demir. Onu bir kızla gördüm. Son derece samimiydiler hatta çok fazla" Konuşurken yine gözleri dolmuştu. Eylül'ün demir'i sevdiğini biliyordum ama bana hiç tam olarak söylememişti. Tekrar ağlamaya başladığında ağlama nedeni bana çok basit geldi. Son zamanlarda yaşadıklarımdan sonra bu normaldi bence.

"Bugün okula gitmesek?" dedi hıçkırıklarının arasında. Saate baktığımda 8 buçuk olduğunu fark ettim.

"Zaten geç kaldık. Hem uzun zamandır kız günü yapmıyorduk" dedim neşelenmeye çalışarak. Yinede onun hala üzgün olduğunu görünce başka bir konu buldum.

"Ateş'le ilgili son ayrıntıları öğrenmek istemiyor musun?"

---

"Bu çocuğu kaçırma bence" dedi Eylül hayranlıkla. Ateş'le aramızdan geçen son olayları anlatmıştım. Anlatırken tabiki de kız arkadaşını içiren kısımları atlamıştım.

"Şuan ilgileneceğim son şey kesinlikle aşk olur" dedim. Gerçekten Eylül'ün dertlerini dinlemek bana yetiyordu bide kendi dertlerimle uğraşamazdım.

"Sen çok iyi bir arkadaşsın. Sen olmasan muhtemelen şimdi evde yanlız başıma aşk filmi izleyip daha da üzülecektim. Teşekkürler" dedi ve bana sarıldı. O sırada telefonuma yeniden mesaj geldi.

Gönderen: Bir arkadaş

"Anlaşılan arkandan çok fazla ağlayacak"

RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin