12. Telaş

215 20 5
                                    

Multi: Demir

Bu mektup kesinlikle benimle dalga geçiyordu. Gerçekten? Kanımı donduracak bir mektup yazsa bu kadar korkmazdım. Hele şu Eylül'ün telefonundan mesaj atma işi. Peşimdeki adam gerçekten akıllıydı. Bana Eylül'ün telefonundan geleceğini söylemişti ve gelmişti de. Ne kadar zekice bir hamle. Bu kadar zeki olması beni korkutuyordu.

"Dolunay hepimiz seni arıyoruz. Kayra uyanıyor" dedi Arya. Daha sonra elimdeki mektuba baktı.

"O ne?"

"Önemli bişey değil. Kardeşimi görmek istiyorum hadi gidelim" dedim ve mektubu cebime koyarak kalktım. Arya bana şüpheci bir şekilde baksada umursamadım.

Diğerlerinin yanına gittiğimde herkes bana garip bir şekilde bakıyordu. Muhtemelen çok kötü gözüküyordum.

"Hasta uyandı içeri girebilirsiniz. Yalnız en fazla 2 kişi girse daha iyi olur" dedi doktor. Bizde annemle birlikte içeri girdik

"Kayra!" dedim ve koşarak ona sarıldım

"Fazla sıkmasan her yerim ağrıyor" dediğinde özür dileyerek ondan ayrıldım.

"İyi misin oğlum?" dedim annem.

"İyiyim Meltem teyze"

"Ne olduğunu hatırlıyor musun?" dedi annem. Kayra biraz düşündükten sonra cevap verdi.

"Evet. Birisi vardı. Senin odandan çıkarken gördüm Dolunay. Sonrası ise yok bayılmışım" dediğinde korkmaya başladım. Eğer polise haber verirlerse Kayra'nın ve annemin başı tehlikeye girebilirdi.

"Polisi arasak iyi olucak" dedi annem.

"Hayır!" diye bir anda çıkıştım. İkiside bana merakla baktı.

"Kayra o kişi bendim. Sen kafanı çarptın o yüzden bayıldın" diye yalan söyledim.

"Dolunay emin misin?" diye sordu annem. Bende evet anlamında kafamı salladım.

"Pekala ben doktorla konuşayım." dedi annem ve odadan çıktı.

"Neler oluyor Dolunay?" dedi Kayra. Bana kesinlikle inanmamıştı.

"Ne oluyormuş?" dedim.

"Bana yalan söyleme. Gördüğüm kişi kesinlikle senden daha uzundu yani o kişinin sen olman imkansız"

"Hayır Kayra bendim" içimden bana inanması için dua ediyordum.

"Dolunay eğer bana gerçeği söylemezsen Meltem teyze ile konuşacağım. Oda büyük ihtimal polise gidecek" dediğinde korkum daha da arttı. Aklıma işe yarar bir yalan getirmeye çalışıyordum ama olmuyordu.

"Ateş'di dimi?" dediğinde ona döndüm.

"Ne?"

"O kişi Ateş'di dimi. Onunla yattın mı?" Dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı.

"Ne? Ne saçmalıyorsun?" Diye çıkıştım bende.

"Dolunay bana yalan söyleme" dediğinde aklıma başka bir şey gelmiyordu.

"Evet" Onları güvende tutacak kadar iyi bir yalandı.

"Lütfen anneme söyleme demeyecek misin?" Dedi tek kaşını kaldırarak.

"He ha? Evet. Lütfen anneme söyleme" dedim. Sesimi inandırıcı olsun diye kısık çıkarmıştım.

"Pekala ama söyle bir daha hırsız gibi evden çıkmasın ben anlayışlı bir kardeşim" dedi ve gülümsedi. Her gün daha fazla yalan söylüyordum ve bir gün bu yalanların altında kalmaktan çok korkuyordum.

---

Kayra'nın taburcu işlemlerini halledip eve geldiğimizde kapının önünde merdivenlerin başına oturmuş Demir'i gördüm.

"Demir?" dedim sorarcasına.

"Dolunay biliyorum Kayra daha yeni taburcu oldu ama bugün biraz bana vakit ayırabilir misin?"

"Dolunay sen Demir'le git. Ben Kayra ile ilgilenirim" dedi annem ve Kayra ile birlikte eve girdi.

"Sorun ne?" dedim Demir'e dönerek.

"Eylül. Bugün Kayra taburcu olduktan sonra çok tuaf bir şey oldu" dedi.

"Ne oldu?" diye sordum bende.

"İstersen gidip bir yere oturalım. Ben de pek anlamış değilim zaten" dedi.

Bizim evin hemen yakınlarında ki kafeye gittik. Bir masaya oturup siparişlerimizi söyledikten sonra bana olanları anlatması için Demir'e döndüm.

"Siz gittikten sonra evine bırakmak için hastanede Eylül'ü arıyordum. Onu bulduğumda hastanenin bahçesinde telefonla konuşuyordu. Sesinden sinirli olduğu anlaşılıyordu. Bağırarak konuşuyordu. Sonra sesi tedirginliğe dönüştü. Dolunay böyle bir şeyi ondan kim istiyor?"

"Neyi Demir açık konuş!" Dedim biraz bağırarak.

"Ona yardım etmeliyiz dolunay bu durum ciddi olabilir."

"Demir neler oluyor?" Bu sefer sinirli bir şekilde konuşmuştum.

"Bilmiyorum Dolunay. Tek bildiğim telefonda 'Onu öldüremem' demesi"

RUHSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin