47) ZORLUK 2

713 112 2
                                    

Çok şükür kavuşturana poncikkalpler ❤ herkese selam olsun mutlu bayramlar dilerim. Haliniz vaktiniz yerindeyse ben de iyiyim🌹

İyi okumalar 🌼

Bekliyor olmak körü körüne beklemek, beklerken içinin parçalanması. Göz göre göre harap olmak. Dayanamıyordum artık! Lanet olsun ki sabrım kalmamıştı. 'Dur Yiğit! Yapma Yiğit.' Gibi sözler duymak da bir yere kadardı. Daha ne kadar duracaktım? Bir ay olmuştu koskoca bir ay! Elif yok, kokusu yok, sesi yok, bakınca içimi ısıtan bakışları yok! Bir aydır nasıl bekliyordum ev içerisindeki herkes şahitti. Burada harap olmayan kimse kalmamış sadece Mete büyük bir soğukkanlılıkla bekliyordu. Sorun şu ki ben soğukkanlı olamıyordum özellikle söz konusu Elif iken asla olamazdım.

"Daha ne kadar beklememiz lazım Mete!" Her şey ortadaydı her şey. Kimin kaçırdığı Elif'in nerede olduğu ama biz ne yapıyorduk sadece bekliyorduk. Ne için şerefsizin teki sonsuza kadar yargılansın diye peki benim Elifime ne olacaktı bu süreçte! Şimdi ne hissediyor neler yaşıyor. Beni bekliyordu bizi! O asla pes etmez sonuna kadar dayanırdı lakin küçük savunmasız bedeni bir aydır ne durumda bilmiyordum. Ondan haber alamadığım her dakika canımı yakıyorken nasıl beklerdim.

"Sabret Yiğit, adamlar elbet bir açık verecekler çok kısa bir sürede iş üstünde tepelerine bineceğiz o zaman Elif de kurtulacak." Bu ne saçmalıyordu! "Sen ne dediğinin farkında mısın Mete! Elif'i böyle bir durumda nasıl harcıyorsun buna izin vermeyeceğim! Yerini bildiğin halde sadece bekliyor puştun birini haklamak için bizi ne hale sokuyorsun." Sabrım yoktu olmayacaktı.

"Sen ben üzülmüyorum, endişelenmiyorum falan mı zannediyorsun? Oradan bakınca çok mu rahatım lan ben! Günlerdir uyumamış şu ekrana bakıp bir hareketlenme olacak diye bekliyorum lanet olası! Tek sen mi üzülüyorsun. Unutma aşamalar olduğunu kaç defa anlatacağım. Lanet olası puşt aşama diyor bizimle oyun oynuyor. Şimdi harekete geçsek haberi olmayacak mı zannediyorsun! Sen gördün Elif nerede tutuluyor. Elini kolunu sallayarak hangimiz adım atabiliriz oraya? Tüm ekip hazırda bekliyor İhsan denen bu şerefsizin derdini elbet anlayacağız ama beklemeden olmayacak sen de biliyorsun." Nereye kadar!

Daha ne kadar bu adamların keyfini bekleyecektim aşamalarına başlardım da elim kolum bağlı! En ufak hareketim Elif'e zarar vereceğinden hiçbir sey yapmayacak bekleyecektim. Koyan da bu değil miydi? Elimden bir şey gelmiyor olması ve öylece bekliyor olmam. "Bak Mete ona en ufak bir zarar gelsin İhsan denen o şerefsizi elimden alırsan seni de elimden kimse alamaz!" Biliyordu ki yapardım. Sınirlenince ne kadar pislik biri olduğumu en iyi Mete biliyordu. "Tamam yeter ki sakinliğini koru."

Ben böye işin yolunu yordamını! Anlamıyordum. Düşünüyorum düşünüyorum henüz geçerli bir sebep gelmiyordu aklıma. Ne olduğu belirsiz mafya bozuntusunun benim meleğimle ne işi olabilir, ne isterdi?

Adı, yeri, yaptığı tüm kirli işler tespit edilmişti ancak bize hala ve hala beklemek düşüyordu. Öylesine korunaklı bir yer yaptırmıştı ki lanet herif her haltı planlamış asla açık vermemişti. İçeri köstebek dahi sokamamıştık neden mi puşt çünkü bir adamı ha diye kabul etmiyordu. Diğer çalışanlarına bakılınca hepsi yıllanmıştı. En azından Elif'in kaldığı yerde olanlar uzun yıllar bu şerefsize hizmet ediyorlardı.

Aşama diye zırvalamış bizimle oyun oynamaya karar veren bu adamın ne planladığını bilmiyorduk. Mesaj yoluyla gönderilen aşamayı bekliyorduk. Bize komut da vermiyor sadece üç kelime yazıyordu neydi ilki?

Birinci aşama: Açlık

Sen elime bir geç bakalım ecdadın nasıl bir açlık yaşayacak! Canını almamız için yalvartacak kadar zalim planlarım vardı ama önce elime geçmesi ve Elifime konuşmam gerekiyordu.

Benim UğrumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin