9) KOKUSUNDA HUZUR BULDUM

4.5K 255 22
                                    

Merhabalaar ben geldimm...
Yavaş yavaş bölümler daha uzun oluyor 🙃
Umarım beğenirsinizz 😍

Evet, kabul ediyorum her günüm ayrı bir olayla geçiyor ama bu sadece bu yıla özel değildi benim her yılım bu şekilde olaylıydı o yüzden alışmıştım olaylara ama bu gün farklıydı. Fark ise bu defa öğrencim olay çıkarıyordu. Öğretmenlikte ilk yılımdı dolayısıyla olay çıkaran ilk öğrencim ve ben tam karşısındayım.

Öğrencim kısa sürede, büyük adımlarla yanıma gelmişti ve hemen karşımda sinirli bir şekilde duruyordu. Ben sınıf içerisinde aniden göstermiş olduğu ve burnumun dibine kadar gelmesinin verdiği şaşkınlıktan çıkmayı kısa sürede başarmıştım ve öğrencimi çok fazla sert olmayacak şekilde uyarmayı planlıyordum.

"Burası okul ve sen şu an sınıftasın en önemlisi karşında kimin olduğunu bilmen gerekiyor" öğrencime sert olmayacak bir şekilde daha çok sakin bir ses tonunda konuşmuştum ve sinirlerinin yatışmasını sağlamaya çalışıyordum. Şu an aşırı derecede sinirliydi ve yaşından dolayı fazla tepkiliydi ve tabi karşısındakinin kim olduğunu bilmeyecek kadar.

Tabi ki öğretmenleri olmam herhangi bir konuda hiçbir şekilde tartışmayacak olmamız anlamına gelmiyordu oturduğu yerden cevap verebilirdi tabi sözlerine dikkat ederek ama sözlerine dikkat etmeden ve şimdi üzerime yürümüş olmasının dışında tamda kızgın bir boğa gibi bana gözlerini dikmesi hiç hoşuma gitmemişti. Tamam elbet tartışabilirdik öğrenciler bana ben öğrencilerime sinirlenebilirdim ama bu saygısızlık yapılabilir anlamına gelmiyordu. Her türlü davranışlarını alttan alabilirdim ama ben alttan altıkça onları uyarmadıkça öğrencilerim için iyi olmayan davranışların artmasını sağlamış olurdum ve bunu yapamazdım. Ben sakin davranarak öğrencimi de sakinleştirmeyi planlamıştım ama işler planladığım gibi gitmemişti. Öğrencim daha da sinirlenmiş ve sert bir şekilde

"Kimsin lan kimsin?" sesi fazlasıyla sert çıkıyordu ve ben düşmanıymışım gibi bana bakıyordu. Böyle davranması için bir sebep yoktu ama belli ki sorunları git gide artıyordu. Okullar açılalı bir ay geçmişti ama öğrencim şimdiden aldığı uyarıların sayısı sayılmayacak kadar fazlaydı.

Şuan karşı karşıya olduğum duruma bakarsam eğer, dersinde olduğum sınıfta ve sorunlu bir öğrencimin yaptığı terbiyesizlikler ile boğuşuyordum. Öğrencimin sinirlerini yatıştırmaya çalışsam da başarılı olamamıştım ayrıca daha fazla sinirlendirmiştim onu.

"Bak Ömer sakin ol ve yerine otur" bu defa sesim sakinlikten az da olsa arınmış ve emir vermiştim. Böyle bir durumda öğrencimle söz olarak boğuşmak istemiyor hatta kalbini kırmak istemiyordum. Biran önce bu tartışmayı sonlandırmalıydım. Ama başaramayacağım Ömer'in yaptığı hamle ile gün yüzüne çıkmıştı. Aniden ellerini saçıma dolamıştı ve benim beklemediğim bu davranış karşısında ağzımdan kaçan şaşkınlık nidasına engel olamamıştım. Ellerini saçıma daldırmış olması yetmemiş çekiştirip canımı acıtıyordu. Ben öğrencimden şiddet görüyordum ve bu hiç mi hiç iyi değildi.

"Bir öğretmen olarak karşımda bu kadar aciz bu kadar zayıfken bana kafa tutma" diye sert ses tonunu her konuşmasında daha da artırıyor ve bu iyi bir görüntü oluşturmuyordu gerçi şu an hiç iyi görünmediğimiz ortadaydı. Ömer'in bu davranışına daha fazla sessiz kalamayan diğer öğrenciler de ayaklanmış ve Ömer'e bağırmaya başlamışlardı bu ise olayı daha da çıkmaza götürüyordu. Sadece ne yapsam da Ömer'i sakinleştirsem diye düşünmeye koyulmuştum ki sınıfın kapısı aniden açılmıştı ve içeriye gelenin kim olduğunu göremiyordum çünkü Ömer'in elleri hala saçlarımdaydı ve hareket etmemi zorlaştırıyordu.

"Ömerr!" Tuna Hoca'ya aitti bu ses. Fazlasıyla sert bir şekilde bağırmış ve sınıfı bir anda susturmuştu. Ömer ise bir anda afallamıştı ve ellerini saçlarımdan çekmişti. Bende yanından bir iki adım uzaklaşıp saç diplerimi ovalamaya başlamıştım an itibariyle orada şimşekler çakıyor gibi hissediyordum. Hızlı adımlar ile Tuna Hoca yanıma gelmişti ve endişeli bir ses tonuyla

Benim UğrumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin