Hala devam eden sınavlarımın ardından sizleri pek bekletmek istemedim. 😍
Bu kadar beklettiğim için özür dilerim 💫İyi okumalar 😁
Medya: Cansu KESKİN
1 Ay Sonra...
Evet o şaşkın ve bir o kadar ciddi bakışmanın ardından bir ay geçmişti ve Mete beni koruma yollarındaydı. Yiğit o gün neden o kadar şaşkındı ve Mete'nin öfkesi altında neden tek kelime bile konuşmadı bilmiyorum ama aralarının ciddi bir sebepten ötürü fazlasıyla kötü olduğunu Mete'nin tavırları bunun olduğunu göstermişti. Rahatça Mete ile her konuda konuşabilirdik ama bu konu hakkında konuşmaya çekinmiştim doğrusu. Belki sorsam anlatırdı olup bitenleri ama cesaret edemedim daha da sinirlenir diye düşündüm ve sinirlenmesini istemedim. Zaten Yiğit Hoca evine geçmişti ve bizde evime geçtikten sonra Mete kendince sıkıntıdan homurdanıp dursada kısa sürede öfkesi geçmişti, planlandığı gibi kahve içtikten sonra gitmişti. Bir yandan içi rahattı çünkü üniversiteden ikimizin de değer verdiği arkadaşımız Cansu istanbul'a gelmiş ve benimle yaşamaya başlamıştı.
O kadar güzel ki onu çok seviyorum. Her zaman Mete ile bir olup Cansu'yu kışkırtsak ta onu sinir küpü haline getirip ağlatsak ta bin bir şebeklikle Cansu ile kahkaha tufanına katılırdık. Hiç alıngan bir yapıda değildi. Mete ile bu özelliğini çok seviyorduk bize alınmazdı hatta bizle bir olur kendisiyle dalga geçiyor olsak ta gülerdi tabi çoğunlukla ağlardı ama kısa sürerdi. Kocaman kalbi vardı.
Cansu, anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş ve akrabaları tarafından sahiplenmemiş tabi bir akrabası var ise sahiplenmemişti ve yetimhane de büyümüştü. Hatırlamadığı bir kazadan dolayı küçüklük anıları yoktu. Kısa kesitler hatırlıyor. Parçaları birleştiremiyordu. Sadece onu seven başını sıvazlayan bir adamın olduğunu babası mı yoksa bir başkası mı olduğunu dahi bilmiyordu.
Ben ailemin tek çocuğuydum. Bir kardeşim olsun isterdim ama ailemin yaşam şartlarından dolayı ihmal ettikleri tek bir çocuklarının olması onlar açısından iyi olmalıydı ki sadece ben vardım. Her neyse o yüzden Mete abim olmuş Cansu ise kardeşim. Biz kan bağı olmayan, olanların yanında kıyaslanırsa büyük ve sevgi dolu üç kardeştik.
---------------------------------------
Bugün hafta sonuydu ve Cansu'nun isteği üzerine Alışveriş merkezine gelmiştik. Ben her ne kadar alışveriş manyağı olmasam da Cansu benim tam tersim ve her an burayı fethetmek üzereydi. Aldıklarından dolayı poşetleri taşıyamıyor ama bıkmadan başka mağazalara yöneliyordu. Fakat bir sorun vardı mağazaya geçemiyorduk. Neden mi? Elimizdeki büyük mağaza poşetlerinden dolayı kapıdan geçmekte zorlanıyorduk. Tabi yarım saat sonra Mete yardımıma koşarak gelene kadar. Mete'nin beni görmesiyle
"Hepsi Cansu'nun değil mi?" demesi bir olmuştu. Biliyordu tabi benim kadar o da iyi tanıyordu Cansu'yu. Çok yorulmuştum ve bakışlarımla cevap verebilmiştim. İlk önce elimdekilerden beni kurtarmış ve ardından " Kardeşimi ne kadar da yormuş gel canım gel" diyerek şefkatle sarılmıştı.
Biz sarılmaya devam ederken Cansu'nun "Metee!" diye bağırmasıyla Mete ve ben göz göze gelmiştik ve Mete Cansu'ya dönerek
"Kızım, bu kız bu halde sen hala bu deli enerjiyi nereden alıyorsun" demesiyle Cansu ilk yanıma gelip "Canım benim ya çok yoruldun değil mi?" diye sordu. Mete sözcüm olmuş ve
"Yok canım ne yorulması Elif bana buradan koşarak eve gidebileceğini bile söyledi?" dediğinde, Cansu duydukları karşısında gözlerini devirip Mete'ye bakarak
"Tamam tamam haklısınız. Hadi gidelim. Yemekler benden" demesiyle Mete
"Cansu biliyorsun en son yemekten sonra midemi yıkattım kardeşim bu sefer korkuyorum açıkçası. Dışarıda mı yesek?" demesiyle ben dayanamayıp kahkaha atıyorken, anlık sinirlenen Cansu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Uğruma
Novela JuvenilBu programda "Benim Uğruma" adıyla yayımlanan ilk hikayedir. Kimler aklını yitirecek kadar sınanmadı ki? "Yiğit! Yeter artık yeter! Bunu bana neden yapıyorsun ha söylesene neden?" Bunu söyleyen Elif'e cevabım "Lanet olsun Elif Lanet olsun o günden...