Tatilin ardından sizlerleyim 😊 umarım herkes sevdikleriyle güzel bir tatilin ardından pazartesi sendromuna geçmiş ve bunu da sorunsuz bir şekilde atlatmış olmanızı umuyorum 😊
Herkese iyi okumalar😊
Desteğiniz her zaman benim için önemli şimdiden teşekkürler <3Günler sonra kafamın dağılacağını düşündüğüm bugüne öylesine minnettardım ki. Okulumuz müdürü Hasan Bey kırk beşinci yaşına biz öğretmenlerle girmek istediğini ve gelmeyecek olana şimdiden gönül koyacağını söylemişti. Farklı bir ortam artı farklı yüzler kafamın dağılacağı anlamına geliyordu. Lakin o kadar ani bir davet olmuştu ki ben dahil herkes bu davete hazırlıksız yakalanmış gibiydi. Okul çıkışından birkaç saat sonra olan organizasyon için kendimi hazır hissetmiyordum.
Ne hediye ne kıyafet. Bildiğim kadarıyla dolabımda bugüne özel bir kıyafetim yoktu. Bu nedenle çıkışta hiç vakit kaybetmeden hediye bakmak için bilinen en iyi alışveriş merkezine geçiş yaptım ve hediyelere bakındım. Aceleci davranmış olmam nedeniyle geride bıraktığım bir saati heba etmiştim dolayısıyla elde var sıfırdı ve vaktim daralıyordu. Sakin olup yerimde durdum ve kimseyi umursamadan gözlerimi kapattım. Bu her zaman yaptığım şeydi. Kafamı kısa bir an toplamama ihtiyacım vardı sakin olmalıydım derin bir nefes aldım aceleyle bir şey elde edemeyeceğimi anlamıştım.
Gözlerimi açtığımda etrafıma üstünkörü bir bakış attım ve yalnızca erkek ürünlerinin yer aldığı iyi bir markanın mağaza kapısına doğru ilerledim. Mağazaya kadar olan mesafede Hasan Bey'i düşünüyordum. Nelerden hoşlandığını göz önünde bulundururken dikkatimi çeken kol düğmelerine doğru ilerledim. Evet, işte buydu!
Hasan Bey bu aksesuarlara önem veren biriydi. Her daim farklı seçeneklerle karşımıza geliyordu ve seçimleri oldukça başarılıydı. Bu nedenle oldukça fazla seçenek arasından ilk başta dikkatimi çeken kol düğmesine bakıyordum. Çünkü onu beğenmiştim. Ve vakit kaybetmeden almış olmam ile birlikte rahatlıyordum ki henüz kendim için bir girişimde bulunmadığım aklıma gelmişti. Haliyle bu defa da kendime kıyafet bakmam gerekiyordu ve kendimi yansıtabilen markaların olduğu mağazalara girip çıkmak için hareketlenmiştim.
Dekolte istemiyorken nasıl olur da her tasarımda en az bir tane olacak şekilde karşıma çıkmıştı? Bunlar bir doğum günü için oldukça fazlaydı. Çoğunluğu beni dekolte bakımdan aşan fiyat bakımından zorlamayan kıyafetlerdi. Oyalanmış olmama rağmen henüz bir seçim yapmamıştım. Saatin geçiyor olması ise hiç yardımcı olmuyordu. Çıktığım mağazanın ardından bir diğerine geçmek üzereyken çalan telefonum ile duraksamıştım cevaplayıp "Alo" dediğim sırada başka bir mağazanın ürünlerine göz atmaya başlamıştım bile.
"Neredesin Elif?" Diyen Yiğit'e "Alışveriş merkezindeyim hediye baktım şimdi de kendime bir şeyler bakıyordum. Sen neredesin?" Sıkıntılı bir nefes vermesi kaşlarımı çatmama neden olmuştu. "Seda'nın ailesi ders saatini uzatmamı istedi." Yani bu ne demek oluyordu, gelmeyecek miydi?
"Gelmeyecek misin?" Hüzün karışık merakla sormuştum. Sıkıntıyla iç çekti aklıma kazınan yüz ifadesini karşımda olmasa da anlıyordum. "Diğer ders gününü de bugüne eklememi istediler." İki saat daha yok olduğu anlamına geliyordu. "Belki son dakikalarda gelirsin?" Umut ve beklentinin yoğun olan sesime karşılık yüzünün gülümsediğini garip bir şekilde anlamıştım. Belki de bana öyle gelmişti.
"Yetişmeye çalışacağım güzelim." Kapattığım telefonu elimde sıkarken bulunduğum yerde tepinmek istedim. Zamanlama gerçekten de harikaydı! Son sıralarda artan özel dersleri nedeniyle de görüşmelerimiz azalmış ve ben sevdiğim adamı oldukça özlemiştim.
Zor bela beni yansıtan ve tarzımı hiçbir şekilde bozmayan elbiseyi bulduğumda vakit kaybetmeden almıştım. Lakin eve gidip hazırlanmam için hiç vaktim kalmamıştı dolayısıyla bu işlemi alışveriş merkezinde tamamlamam gerekiyordu. Oldukça aceleye gelen hazırlanma sürecim sonunda çok da vasat bir görüntü sergilemiyordum. Elbette bu benim fikrimdi şu saatten sonra hatta bir ömür bir başkasının benim dış görünüşüm hakkında söz söylemeye hakkı var mıydı? Elbette yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Uğruma
Fiksi RemajaBu programda "Benim Uğruma" adıyla yayımlanan ilk hikayedir. Kimler aklını yitirecek kadar sınanmadı ki? "Yiğit! Yeter artık yeter! Bunu bana neden yapıyorsun ha söylesene neden?" Bunu söyleyen Elif'e cevabım "Lanet olsun Elif Lanet olsun o günden...