44) KARMAKARIŞIK

777 109 7
                                    


Yeni yıldan hemen önce geleyim dedim. Selamlaar mfkhdj
Elif'in aksine yeni yıla çok daha mutlu ve beklediğiniz şekilde geçmesi dileğiyle...
Yıkıklara ayrıca selamlaar ksjkxfsd
İYİ OKUMALAR

Geri dönüşü olmayan bir adım atmak veyahut o adıma yeltenmek nasıl hissettiriyor olabilirdi. Alınan kararlar sonrasında düşünmek ve hatta sorgulamak gerekir miydi? Sorgulayacaksam ne anlamı kalmıştı aldığım kararın güzelliğinden ya da ne tat alacaktım o süreçte?

Hayır! Bunu yapmayacaktım ne düşünecek ne de sorgulayacaktım. Eğer ki düşünürsem bu güne kadar yaptığım direnişlerin çöpten bir farkı olmayacaktı. Ben değil miydim ayaklarımın üzerinde tek başıma durmak isteyen? Ben değil miydim kendim kazanayım kendi emeğin karşılığını alayım diyen? Gösteriş istemeyen mütevaziliğe tapan. Evet, bendim. Bu nedenle hayatım tam isteğim doğrultusunda hiçbir sorun barındırmadan ilerliyorken asla ve asla geri basamazdım. İstemiyordum.

Eskiye nazaran Cansu'yla daha fazla zaman geçirir olmuştuk. O mekan senin bu mekan benim derken ayaklarımızın canına okuyorduk lakin değişmeyen bir şey var ise o da Cansu'nun tam gaz enerjiyle devam ediyor oluşuydu. Gel gör ki halimden hiçbir şekilde şikayetçi olmamıştım çünkü onun yokluğunda hissettiğim acı beterin beteriydi. Kalp acısını bilmeyen, tatmayan var mıydı? İliklerime kadar tadan ben asla bir ayak acısını dert etmezdim.

Günümün çoğunluğunu Yiğit dolduruyordu. Okula beraber gidiyor beraber dönüyorduk. Nadiren işlerimiz nedeniyle ayrı gayrı oluyorduk ki bunu da akşam yemeğinde bir araya gelerek telafi ediyorduk. Ev arkadaşı olsaydık ancak bu kadar fazla görüşebilirdik. İnsanın sevgilisi kapı komşusu olunca işler bu şekilde yürüyor olmalıydı. Halimizden memnunduk elbet bu durum aramızdaki ilişkinin daha da güçlenmesini sağlıyordu. Şimdi nasıl olurda bu memnuniyetliğimi geri de bırakmam istenilirdi? Nasıl?

Yiğit'in özel derse gitmesi üzerine benden önce okuldan çıkmıştı bense öğrencilerin isteği üzerine soru çözmek için onlara eşlik etmiştim. Yaklaşık iki saat süren hem soru hem de konu anlattığım zaman diliminin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Öğrencilerin gidişinin ardından sessiz okulda temizlik görevlileri ve benim kaldığımı anladığım sırada eşyalarımı yavaştan toparlamış ve arabaya doğru ilerlemeye koyulmuştum. Yarı yolda çalan telefonumla duraksamış kim olduğuna baktığımda gülümseyerek cevapladım.

"Elif nerdesin?" Bu kız aniden soru sorunca elimde olmadan korkuyordum. "Okuldan çıkmak üzereyim canım bir sorun mu var?" cidden telaşlandırıyordu hele ki tek soruyla. "Hayır, canım sadece müsaitsen geçen gün gittiğimiz terziye uğrayabilir misin?" Derin bir nefes alıp rahatladıktan sonra yanımdan geçen araca göz attım.

"Giderim tabi başka bir şey lazım mı?" Biraz düşünmüştü. "Sen." dedikten sonra aldığım cevaba kahkaha atarken eş zamanlı terziye doğru yol alıyordum.

Telefonu kapatmış sadece yola devam ederken saatin beşe geldiğini görmüştüm. Umarım terzi kapanmamıştır diye düşünürken bir alışveriş merkezinin kapanması bu saatte olanaksızdı. Elbette terzi için de bu geçerliydi. Hafta içi olmasına rağmen park yeri bulmakta bir hayli zorlanırken hızlı adımlarla Cansu'nun o çok beğendiği elbisesi için mağazaya geçmiş bu defa vakit kaybetmek istemediğimden doğrudan konuya girmiştim. Ancak ve ancak "Ürünün size ait olduğunu gösteren fiş yanınızda mı?" Sorusu ile dımdızlak kalmış ve omuzlarım çökmüştü. Haklılardı oldukça iyi bir sistemdi fakat şuan mağdurdum.

"Fişin fotoğrafını göstersem kabul edebilir misiniz?" Aklıma bu gelen fikri uygulamalarını çok fazla istiyordum. "Elbette bu mümkün." Derin bir nefes telefonuma hızlıca sarılmıştım ki şans bu ya Cansu arıyorum açmıyor, mesaj atıyorum bakmıyordu. Bu şekilde bir saat kadar vakit kaybederken daha fazla durmamın bir anlamı kalmamış ve mağazadan çıkmıştım.

Benim UğrumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin