Aayy gelen mesajlarınız beni çok mutlu etti 😍😍 beğenmenize çook sevindim 😁😁
İyi okumalarr 😁🐾Sürtüğün okuldan çekip gitmesinin ardından dört saat geçmişti. Duyduklarım karşısında vücüdumdaki yavaştan yavaştan geçen sinir dalgasının artmaması için elimden geleni yapsamda pek başarılı olamıyordum. Kafamdaki bu kadın sayesinde olan düşünceleri atmaya çalışıp son dersim için sınıfa yöneliyordum fakat aklım hala meşgul ve ben dalgın kafam eğik bir şekilde merdivenleri çıkarken önüme çıkan sert duvara toslayınca biran olsun aklımdakiler uçup gitmiş ve şuanı yaşamaya koyulmuştum.
Çarpanın etkisiyle geriye doğru sendelerken ne olacağını bilmez bir şekilde düşüşümü beklemeye başlamıştım ki kolumu saran bir el sayesinde tekrar öne çekildim ve çarptığım şeyi duvar sanıp sonradan sert bir vücut olduğunu anlamam çokta uzun sürmedi. Ben hala beni nedensizce saran o kollar arasındayken kafamı kaldırıp beni bu denli sarıp sarmalayan kişiye baktığımda ise gözlerimiz buluştu.
Kahretsin neden bu gözler bana bu denli derinden bakıyorlar. Ben bu gözlerden etkilenmek istemiyor olsamda elimde değillerdi vücudumdaki sinir dalgasını silip süpürmüş ve yerini heyecana bırakmasını sağlamışlardı. Şuan beni büyülüyorlardı adeta. Eskinin aksine şuan o kadar yumuşak bakışlar ve tedirgin yüz ifadesi dahi yakışıyordu erkeksi yüzüne.
Kendime gelmem gerektiğini dahası öğretmen olduğum ve öğrencilerimin beni beklediğini aklıma getirmem doğrultusunda kendimi geriye çekip bir basamak aşağıya indim ve indiğime düşündüklerimden sıyrıldığıma da ayrıca pişman oldum. Şuanki halimi ben bile görmek istemezken tam karşımda hayır boyu zaten beni geçmesine rağmen benden bir basamak yukarıda olan Hoca Bey'e bakadurur bir haldeydim.
En can alıcı nokta ise elimle alnımı sıvazlıyordum. O anki düşündüklerimden olsa gerek hissetmedim fakat sert vücuda çarpmamın etkisini daha yeni algılamaya başlamıştım. Başımda müthiş bir sızı vardı ve yüz ifadem ise angut kuşlarından farksız değildi.
"İyi misin?" soruyu bana yöneltmişti. Sesindeki merak ve merakın arkasına gizleyemediği tedirginlik bana el sallıyordu adeta. Farklı olarak ses tonundaki o şefkat tınısını da nasıl ayarlayacağını iyi biliyordu. Sahi ben neden cevap vermiyordum ki sanırım kendime gelme vakti gelmişti ama bu adam benimle temas halindeyken zorlanıyordum. Elimi hızlıca indirip kendime geldikten sonra kaybolan sesimi buldum ve "İyiyim" diyebildim. Fısıltı gibi çıkmıştı sesim. Şuan ne bunu ne de başka bir şeyi düşünmeye vakit vardı. Hemen sınıfıma gitmeli ve dersi anlatmalıydım.
Cevap verişimin ardından hızlı adımlarla sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Az önce yaşadıklarımı düşünmek istemiyordum. Sahi neden farklı düşünceler içerisinde bulmuştum kendimi. Oysa saniyeler içerisinde olup biten başıma gelmeseydi daha iyi olacak olan bir olaydı. Daha fazla düşünüp kafamı patlayacak dereceye getirmeden önce derin nefes aldım ve sınıfa geçtim.
Başımı öğrencilere çevirip önüme döndüğümde gördüklerime inanamadım ve tekrardan dönüp baktım. Bu ne haldi böyle? Ben onlara bu ne hal bakışları atarken benim bakışımı fark eden öğrenci sayısı sanırım ya iki yada üçtü. Sınıf bitik bir haldeydi. Üç beş kişi değil tüm sınıfın durumu bitikti. Ben anlamaz bir şekilde öğrenciler üzerinde gözümü taramayı sürdürürken en sonunda konuştum.
"Arkadaşlar bu ne hal?" Ben bir cevap beklerken beklediğim cevapta pek geç gelmedi öğrencilerden Emir "Hocam dersimiz beden eğitimiydi. O yüzden bu haldeyiz" deyip sözünü bitirdiğinde konuşmak istemediğinden değil kesinlikle konuşmaya yetecek gücü bulamadığından kaynaklanıyordu.
Bir başka olarak Ali "Güney Hoca uzun süre spor yapmadığımızı anlayıp ilk olarak sporu ihmal ettiğimiz için bir güzel kızdı daha sonrasında dersi aralıksız olarak blok yaptı." Ali'nin de gücü tükendiğinde sözü Kerem devraldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Uğruma
Teen FictionBu programda "Benim Uğruma" adıyla yayımlanan ilk hikayedir. Kimler aklını yitirecek kadar sınanmadı ki? "Yiğit! Yeter artık yeter! Bunu bana neden yapıyorsun ha söylesene neden?" Bunu söyleyen Elif'e cevabım "Lanet olsun Elif Lanet olsun o günden...