"Napıyordur acaba?"diye sordu Alin balkondan aşağıyı izlerken. Bunu Hale'den çok kendine sormuş gibiydi. Hale elindeki sigaradan bir fırt daha çektikten sonra dumanını üflerken konuştu."Uyumuştur."
Alin geldiğinden beri balkonda oturuyordu. Sanki Hale için değil de Güven'i görebilmek için geliyordu buraya. Hale oflayıp ayaklarını önündeki sehpaya uzattı."Düşünmeyi bırak artık."
"Bırakamıyorum ki."diyerek bakışlarını Hale'ye çevirdi. Gerçekten bırakamıyordu. Bazen o kadar çok düşünüyordu ki kendini bile unutuyordu. Derin bir nefes alıp sesli bir şekilde bıraktı ve alt dudağını dişleri arasına sıkıştırıp sordu."Gitsem mi yanına?"
"Sana yaptığı şeyden sonra mı?"dedi Hale hayretle. Bazen gerçekten Alin'i anlamıyordu. Tamam, seviyordu fakat bu fazlaydı, cidden fazlaydı. Bu şekilde kendi gururunu ayaklar altına alıyordu. Güven'e ne ara bu kadar aşık olduğunu da bilmiyordu. Açıkcası bu durum ona saçma geliyordu çünkü o ilişki kızı değildi, kafası hep eğlenceden yanaydı."Benim ona yaptıklarımdan sonra o ne ki?"
"Sen bilirsin."dedi Hale omuzlarını silkerek. Bundan sonra diyecek bir şey bulamıyordu. Alin telefonunu eline alıp Güven'in ezbere bildiği numarasını tuşladı ve parmağını arama kısmının üzerine getirdi.
Aramalı mıydı?
Aramalıydı.
Özlemişti, hem de çok. Günlerdir ne sesini duyuyor, ne de yüzünü görüyordu ve artık dayanamayacaktı.
Arama tuşuna basıp telefonu hızla kulağına götürdü ve beklemeye başladı.
Öyle heyecanlanmıştı ki kalbi göğüs kafesinden dışarı fırlayacak derecede hızlı atıyordu.
Ve telefondan onun uykulu sesi duyuldu.
"Efendim?"
Alin gözlerini sımsıkı kapatıp gülümsedi. Bir anda içi huzurla dolmuştu.
"Uyandırdım mı?"dedi Alin kısık bir sesle. Küçücük balkonda adeta mekik dokuyordu. Bir o yana bir bu yana ilerlerken Hale gözlerini devirip bir sigara daha yaktı."Evet."
"O zaman sen uyumaya devam et, kapatayım."cevap vermeyeceğini düşünerek telefonu kulağından çekeceği sırada Güven konuştu."Neredesin?"Alin bir kaç saniye nefesini tuttu. Konuştuğu kişinin Güven olup olmadığından tereddüt etmişti."Hale'nin evindeyim."
"Anladım."dedikten sonra telefonun ardından bir hışırtı sesi duyuldu ve ardından derin bir nefes verdi."Geleceksen gel."
Alin gözlerini kocaman açarak bakışlarını Hale'ye çevirdi. Hale kaşlarını kaldırıp 'ne oldu' dercesine başını sallayınca Alin yumruğunu sıkıp parmağını ısırdı."Geleyim mi?"
"Kafana göre, kapatıyorum."telefon bir anda yüzüme kapanınca umursamayıp içeriye koştum."Ne oldu?"diye sordu Hale kaşlarını çatarak."Geleceksen gel dedi."
"Seni yeniden üzmesine izin verme."dedi Hale ciddi bir sesle. Alin başını sallayıp gülümsedi."Bir kaç saat sonra gelirim."kapıya doğru ilerleyip hızlı bir şekilde kapıyı açtı ve ayakkabılarını giyip arkasına bile bakmadan merdivenlerden inmeye başladı.
Çok fazla heyecanlanmıştı.
Hemen bir alt sokağa geçip Güven'in oturduğu apartmanın önünde durdu. Sanırım bu apartman Alin'in yaşadığı tüm duygulara şahitlik etmişti. Üzüntüsü, sevinci, heyecanı, her şeyine. Derin bir nefes alıp demir kapıyı iterek apartmana girdi ve merdivenleri bir bir tırmanmaya başladı. Bu merdivenlerden her çıkışında aklına eskiler geliyordu ve vicdan azabı çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ıhlamurlar çiçek açtığında
ContoBitiş tarihi| 10 Ağustos 2019 あ "Alin."Diye fısıldadı gözlerini açmadan. Dudaklarında bir tebessüm belirdi."Berbat görünüyorsun, Güven."Diye fısıldadı Alin, yüzündeki dargın ifadeyle. Güven gözlerini açıp yanındaki birasını eline aldı ve kafasına d...