Yirmibeş

3.2K 217 177
                                    

Hale yatağın üzerine oturup kucağına koyduğu tepsiyi Alin ve Sude'ye uzattığında ikisi de tepsideki içeceklerini aldılar. Hale'de içeceğini alıp tepsiyi yere koydu ve yatakta daha rahat bir pozisyon alıp derin bir nefes aldı."Nereden başlayayım?"

"En başından işte."dedi Sude merakla. Alin'de onu onaylarcasına başını salladı."Siz gölde yüzerken geldi, konuşalım dedi. Başta kabul etmedim ama baya ısrar edince dayanamadım."Alin içeceğinden bir yudum alıp kaşlarını kaldırdı."Bebeğin tüm sorumluluklarını alacağını söyledi ama ailesinin bilmesini istemiyormuş."

"Bebeğin tüm sorumluluklarını almak zorunda zaten de, sen ne olacaksın?"diye sordu Sude. Hale sıkıntılı bir nefes verip omuzlarını silkti."Önemli olan bebekti zaten."

"Hani seviyordu seni?"

"İş ciddiye binince sevgi kalır mı sanıyorsun?"

"Peki sen nasıl hissediyorsun?"Alin'in sorusuyla Hale umursamaz bir şekilde omuzlarını silkti."Başta beni istemediği için üzülmüştüm ama sonra aklıma bebeğim geldi, artık yalnız olmayacağım."diyerek gülümsediğinde Sude ve Alin'de gülümsemişti.

Hale gerçekten iyiydi, bir bebeği olacağı için heyecanlıydı da. Babası karaktersizin önünde gideni de olsa onu kabul etmesi de büyük bir gelişmeydi, en azından babasız büyümeyecekti. İlk öğrendiğinde tek başına başaramayacağını düşünüyordu ama şimdi öyle değildi, yapamayacağı bir şey yokmuş gibi hissediyordu.

Alin bakışlarını Sude'ye çevirip omzuyla onun omzuna vurdu ve imalı bir şekilde konuştu."Sende ne var, ne yok?"Sude omuzlarını silkip gülümsediğinde Hale kaşlarını çattı."Anlatsana, kızım."

"Alin yanlış anlama ama Asil şerefsiz."Alin 'sorun yok' dercesine elini sallayınca Hale gülerek cevap verdi."Bunu bilmeyen yok zaten."

"Ama galiba ondan hoşlanıyorum."diyerek elleriyle oynamaya başladığında, Alin ve Hale birbirlerine bakarak gülümsediler."Ona güvenmek istiyorum ama geçmişindeki insanlae pek iç açıcı değil."

"Geçmişindeki insanları nereden biliyorsun?"Alin şaşkın bir şekilde sormuştu bu soruyu."Telefonunu açıp tüm mesajlarını gösterdi, çok edepsiz şeyler yani."

"En azından dürüst."Sude başını sallayıp bakışlarını başka bir yere çevirdi ve gülümsedi."Kızların hepsinin numarasını sildi, engelledi."

"Asil?"dedi sorarcasına Alin. Sude başını salladığında inanamıyormuş gibi gözlerini ikisinde gezdirdi."Asil kızlarından vazgeçti, ha?"

"Kızları demeyelim de."Sude'nin konuşmasıyla Alin kaşlarını kaldırıp güldü."Bir de kıskanıyorsun yani?"

"Ondan değil-"bir anda Alin'in telefonunun çalmasıyla üçü de bakışlarını ortalarında duran telefona çevirdiler.

Güven arıyordu.

Alin şaşkın bir şekilde telefonu eline alıp yataktan kalktı."Ben konuşup geleyim."dedi şaşkınlığını hala üzerinden atamazken. Sude ve Hale başını sallayınca odadan çıkıp salondaki balkona çıktı ve telefonu cevapladı.

"Efendim?"

"Evine geçtiğini söylemek çok mu zordu, Alin?"diye sorduğunda Alin kaşlarını kaldırıp balkondan bedenini sarkıttı ve Güven'in evine doğru baktı."Ben evime geçmedim ki."Güven'den bir süre ses gelmedi.

Güven'le Alin'in arası o gölde olan olaydan sonra biraz açılmıştı, artık aynı yatakta bile yatmıyorlardı. Güven yatak odasında tek başına uyurken, Alin Güven'in yanına gitmeyip salonda uyuyordu. Bir an eve dönmeyi düşünmüştü fakat Güven'i bırakmak zor gelmişti. Bugün de Hale ve Sude çağırınca Hale'nin evine gelmişti.

ıhlamurlar çiçek açtığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin