ıhlamurlar çiçek açtığında

Yirmisekiz

Alin mutfakta yemek hazırlarken bir yandan da kendi kendine bir şarkı mırıldanıyordu. Rakı içme olayının üzerinden bir kaç gün geçmişti ve hala tam anlamıyla kendine gelememişti. Güven'in de son zamanlarda işleri yoğunlaşmıştı, geceleri uyuyakaldığı için onu göremiyordu. Zaten Güven'de yorgun olduğundan uyuyup sabah erkenden işe kalkıyordu.

Alin bu evde yalnız kalmayı bile seviyordu, kendi evinde sıkıntıdan ölürken burada hiçbir şey yapmamasına rağmen asla sıkılmıyordu. Günlerdir annesi Reyhan hanım ve Aylin eve gelmesi için onu ikna etmeye çalışıyorlardı fakat Alin gitmek istemiyordu. İlk defa bir yer ona bu kadar huzur veriyordu, sevdiği adamla birlikteydi. Güven'e bazı zamanlar çok kızsa da onu asla kötüleyemiyordu. Sanki çiçekli bir yol vardı, yürüdü. Ayaklarına dikenler battı fakat o bunu aldırış etmedi, sonuçta her ormanda olur böyle.

Bir anda anahtar sesini duymasıyla kaşlarını çatıp ocağın altını kıstı ve mutfaktan kafasını çıkartarak içeriye giren Güven'e baktı. Yüzü düşüktü, bir şey olmuş olmalıydı. Güven salona geçip elindeki anahtarı masaya fırlattı ve kendini koltuğa bırakıp sıkıntılı bir nefes verdi. Alin bir kaç adımda koltuğa varıp yanındaki yerini alırken şefkatli bir sesle konuştu."Neyin var?"Güven boş bir yüz ifadesiyle Alin'e bakıp yutkundu ve elini kaldırarak yanağını okşadı."Bir şey yok."Alin Güven'in elinin üstüne elini koyup dudaklarını avuç içine bastırdı ve yanağına geri götürdü."Var bir şey."

"Sarhoşken sormuştun, belki hatırlamazsın..."diyerek elini onun yanağından çekip ensesine götürdü." 'özlediğin biri var mı' demiştin."Alin gözlerini kısarak düşünürmüş gibi yaptı. Güven diliyle dudaklarını ıslatıp bakışlarını ondan kaçırdı."Öyle bir şeyler hatırlıyorum, evet."

"Çok özlediğim biri var, Alin."diye konuştu titreyen sesiyle. Alin kim olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Dudaklarını birbirine bastırıp başını eğince Güven ona biraz daha yaklaşıp beline sarıldı. Yaptığı hareket Alin'i şaşırtmıştı fakat şaşkınlığını hemen üzerinden atıp kollarını Güven'e sarmıştı."Anlatmak istersen dinlerim, biliyorsun değil mi?"Alin'in fısıldamasıyla başını sallayarak yüzünü boyun girintisine sakladı."Gamze mi?"Güven'in bedeninin kasıldığını hissetti, boynundaki nefes alış verişi kesilmişti."Sen..."diyerek bir anda geri çekildiğinde Alin alt dudağını dişleri arasına aldı."Mutfakta, fayansın altındaki notu gördüm."Güven bakışlarını ondan çekip başını sağa doğru çevirdi. Dolan gözlerini Alin'in görmesini istemiyordu."Ona ne oldu?"

"Öldü."Güven'in basit bir şekilde bunu söylemesi adeta Alin'in kanını dondurmuştu. Alin konuşmak için bir kaç kez dudaklarını araladı fakat bir şey söyleyemedi, bu durumda ne denirdi ki? Güven gülümseyerek dolan gözlerini Alin'e çevirdi."Çok güzeldi, biliyor musun?"burnunun direği sızladı Alin'in, boğazında oluşan o tarifsiz yumru yutkunmasını engelledi."Lüle lüle saçları vardı, benden başka kimsenin dokunmasına izin vermezdi saçlarına."Alin acı bir tebessüm bıraktı dudaklarına."Sekiz yaşındaydı."Alin'in sol gözünden bir damla yaş firar etti, gülümseyen dudakları titriyordu. Güven bakışlarını ellerine indirdi."Annem terketti o zaman babamı, uyuşturucu kullanıyordu, kumar oynuyordu, annem çalıştığı parayı hep ona veriyordu."Güven derin bir nefes alıp yutkundu."Okulu bıraktım, Gamze'yi okutabilmek için çalışmaya başladım."Alin koluyla göz yaşlarını silip burnunu çekti."Babamın kardeşi de kumarbazın teki."dedi burnunda soluyarak. Ona karşı olan öfkesi hiçbir zaman dinmiyordu."O gece biraz daha para alabilmek için mesaiye kaldım, Gamze evde tekti."

Sesi öyle bir titremişti ki, Alin'in kalbini de titretmişti.

"O babam olacak herifin kardeşinin borç aldığı adamlar bizim evi basmış, o orospu çocuğu bizim evin adresini vermiş!"Alin duyacaklarından korkar gibi başını iki yana salladı."Gamze korkup kendini banyoya kapatmaya çalışmış ama kapatamamış."Güven'in gözlerinden süzülen yaşlar çenesine doğru yol aldı. Dişlerini sıkıp başını banyonun kapısına doğru çevirdi."Eve geldiğimde her yer dağılmıştı, Gamze'ye seslendim duymuyordu. Sonra o kapıdan içeri baktım..."