ıhlamurlar çiçek açtığında

Yirmiüç

Alin göğsünde uyuyan Güven'in saçlarını okşarken sıkıntılı bir nefes verip gözlerini sımsıkı kapattı. Günlerdir Güven'in ağzını bıçak açmıyordu. Ne yemek yiyordu ne de eskisi gibi oturup sohbet ediyordu. İşe gidiyor, eve geliyor ve hemen uyuyordu. Alin, onun kendisine bağırıp, terslemesine bile razıydı, yeter ki tek bir kelime ediyor olsun fakat Güven onu bile yapmıyordu. Tek yaptığı şey gece uyurken Alin'e sarılmasıydı.

Güven kıpırdandığında Alin nefesini tutup ellerini onun saçından çekti. Güven başını Alin'in göğsünden kaldırarak yatakta doğruldu. Uykulu gözleriyle etrafı tararken komidinin üzerindeki sigara paketini görmesiyle eline aldı ve içinden bir dal çıkartıp yaktı. Rüyasında sigara görmüş gibiydi, uyanır uyanmaz ona sarılıyordu. Yataktan kalkıp pencereye doğru yaklaştığında Alin başını komidindeki saatte çevirdi. Saat 7'ye geliyordu, Güven yine erken uyanmıştı. Kendisi zaten sabaha kadar uyumuyor, düşünüyordu.

"Kahvaltı yapalım mı?"Güven ona dönmeden başını iki yana salladı. Alin yataktan kalkıp onun yanına ilerledi ve elini omzuna koyarak Güven'in bedenini kendine çevirdi. Güven boş bakışlarla Alin'e bakarken dudaklarının arasındaki sigara dumanını özgür bırakıp gözlerini kıstı."Konuşmak ister misin?"Güven bakışlarını Alin'in gözlerinden çekti ve parmakları arasında tuttuğu sigaraya çevirdi."İster misin?"diye sordu sigarayı sallayarak. Alin ilk başta bir şey söylemeden öylece elindeki sigaraya bakarken ardından başını sallayınca Güven elini kaldırıp sigarayı ciğerlerine doğru çekti ve yüzünü Alin'in yüzüne yaklaştırdı. Alin bakışlarını onun dudaklarına indirirken zorlukla bir nefes aldı. Güven belinden tutarak onu kendine bastırdıktan sonra başını sağa yatırıp dudaklarını dudaklarına bastırdı. Alin dudaklarını aralayınca sigaranın dumanını özgür bıraktı.

Alin hızla geri çekilip öksürürken Güven onun belini hala bırakmamıştı. Alin onun kolunu tutup derin bir nefes aldı ve öksürmenin etkisiyle dolan gözlerini sildi. Güven'in dudaklarında bir tebbesüm belirince Alin kaşlarını çattı."Eskiden kullanıyordun?"

"Bu şekilde kullanmıyordum."diye homurdandı Alin. Güven sigarasını dudaklarının arasına götürdüğünde Alin sigarayı ondan çekip kendi dudaklarının arasına koydu ve bir fırt çekip sigarayı indirerek Güven'in dudaklarına yapıştı. Nefes nefese öpüşürken Alin sigarasının dumanını onun dudaklarının arasına bırakıp geri çekildi. Güven gülümseyip bakışlarını ondan kaçırdığında Alin de gülümsemişti. Elindeki yarısına gelmiş sigaradan bir fırt daha çekip söndürdü ve pencereden aşağı attı. Güven göz ucuyla onun hareketlerini izlerken derin bir iç geçirdi.

Karşısına oturup saatlerce hiç konuşmadan onu izleyebilirdi.

Bir gün evine geri döneceği aklına gelince delirecek gibi oluyordu, sonsuza dek burada kalamazdı değil mi?

"Eve ne zaman dönüyorsun?"diye sordu Alin'in gözlerinin içine bakarken. Soğuk bir şekilde sormuştu bu soruyu. Alin yutkunup bakışlarını kaçırdı."Dönmemi mi istiyorsun?"

"Sen bilirsin."diyerek omuzlarını silkti Güven. Alin sıkıntılı nefesini dudaklarının arasından bıraktığında Güven bakışlarını onun dudaklarına indirdi.

Doyamıyordu ona, yanında olduğu zamanlarda bile özlüyordu.

Alin gece Güven'in ona sarılmasını bilinçsiz yaptığını sanıyordu fakat Güven bile bile sarılıyordu. Böylece onun kolları arasında daha huzurlu bir şekilde uyuyordu.

Bu yatakta tekrar tek başına yatacak olma düşüncesi aklına geldikçe içine bir sıkıntı çöküyordu, bu sefer toparlanması zor olurdu.

Alin'le aralarında mesafe olsa da istediği zaman onu öpebiliyordu hatta sarılıyordu bile, bu yüzden şuanlık onun için sıkıntı yoktu ileriyi düşünerek moralini bozmamaya çalışacaktı.