4.Bölüm

5.6K 192 12
                                    

Sıkıntıyla soludum.

"İlk okulda bir arkadaşım vardı. Adı Mert. Çok yakındık biz gerçi hâlâ öyleyiz. O da bu okulda yani bu okuldaymış. Onu ..." dedim.

Devamını getiremiyorum dilim tutulmuş gibiydi. Gözlerim dolmuştu ama göz yaşlarım akmak için benden izin istiyorlardı. Olmaz. Şimdi olmaz. Ağlıyamam. Gözümden akan ilk sıcaklığı hissetmemle devamı geldi. Sadece ağlamıyordum hıçkırmaya da başlamıştım. Kızlar korkmuş bir şekilde bana bakıyorlardı.
Gizem kolumdan tutup salladı.

"Kızım ne olmuş ? Ne yapmışlar ? Cevap versene ya! "

Gizem'in bağırışıyla bir kaç göz bize dönmüştü. Onları önemsemeyip Kendimi toparlamaya çalıştım. Göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim. Burnumu hiç de kibar olmayan bir şekilde çektim. Şu an kibarlık falan da  yapamazdım zaten.

"Sabah gelirken, merdivenlerin biraz ilerisinde Berke, Emir ve Kaan'ın bir çocuğu dövdüğünü gördüm. "

Ağzımdan istemsiz bir hıçkırık daha çıktı. Niye dövmüşlerdi ki ? Mert öyle her şeye karışan, çevresindekilere zarar veren tiplerden değildi. Kendimi zorlayıp anlatmaya devam ettim.

"Onu, Mert'i dövüyorlarmış. Bahçede sen gittikten sonra öğrendim Mert'i dövdüklerini. Arkadaşımı o pisliklerin elinden kurtarabilirdim ama ben ne yaptım ?"

Acınası sahte bir kahkaha attım ve devam ettim.

"Kendimi düşünüp ordan uzaklaştım. Ama bilmiyordum ki o olduğunu yoksa yanına gitmez miydim ? Kahretsin ki bilmiyordum. Çok kötü durumdaydı. Yüzü kanlar içindeydi."

Ağlamam çok daha kötü bir hal almıştı. Haliyle bir çok kişi de delirmişim gibi bana bakıyordu. Ne yani hiç mi kendinden geçicek kadar ağlamış birini görmemişlerdi?
En son ilk okulda böyle ağlamıştım.

Yine Mert içindi.

Birbirimizi kovalıyoruk. Mert benim arkamdan koşuyordu. Merdivenlerden inip koridoru döndüğüm sırada arkamdan tok bir ses duymuştum ve Mert'i yere kapaklanmış bir şekilde bulmuştum. Bana yetişmek için bir kaç merdivene basmayıp atlamak istemişti her halde ama umduğunu gibi olmamıştı. Önce beni yakalamak için yaptığını sanmıştım ama sonra gerçekten yerden kalkamadığını görünce hızlıca yanına gidip kaldırmaya çalışmıştım. Beceremeyince  de onu orda bırakıp öğretmenleri çağırmaya gitmek istememiştim. Aklıma izlediğim çizgi dizilerdeki kızların iyileştirici göz yaşları gelince belki benim ki de öyledir deyip kendimi sıkarak ağlamaya başlamıştım. Çocukluk işte bir süre boyunca ağlamıştım. Mert te beni durdurmak için iyi olduğunu falan söylemişti. Zil çalınca bir öğretmen yanımıza gelmişti. Ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözlerimi görünce benim düştüğümü sanmıştı. Sonra durumu anlatınca ambulansla Mert'i hastaneye kaldırmışlardı.

"Kızlar benim onu görmem lazım."

Gizem aniden oturduğu sandalyeden ayağa kalktı. "Eeee neyi bekliyoruz o zaman hadi gidelim de sen şu arkadaşını gör."
Göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. Nazlı sırasının üstünde ki bir kaç kitabı alıp gelişi güzel çantasına tıktı. Ben de çantamı aldım ve sınıftan hızlı adımlarla çıktık. Bahçe kapısının önüne gelince omzumda bir el hissettim. Omzumu ileri çekip elden kurtuldum. Arkamı dönüp kim olduğuna baktım. Berke'ydi.

"Ders saatinde nereye gidiyorsun ?"
Omuz silktim.

"Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum." Diyip arkamı döndüm. Bir kaç adım atmıştım ki arkamdan bağırdı.

" Nereye gidiyorsun dedim!" Sinirle arkamı döndüm.

" Ne bağırıyosun be ! Aramızda bir kaç adım var. Bağırmasan da duyabilirdim!"
Bağırışımla bir kaç kişi bize doğru döndü. Tebessüm edip kafasını bana doğru eğdi nerdeyse fısıldıyarak

Psikopat Lise Aşkı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin