Kızın yüzüne mal mal bakmayı sürdürürken kız Gizem'e doğru bakmaya başladı. "Ilk günden sevgili yapmaları da bi garip gerçi. Altından başka bi' şeyler çıkar kesin. Neyse kokusu çıkar yakında."
Kızın cümlesinden sonra bana demediğini anladım. Aslında kendi üstüme alınmam bile saçmaydı.
Hoca Gizem'e doğru bakınca Gizem kafasını iki yana sallamaya başladı.
"Hocam yok öyle bi' şey. Sevgilim falan yok benim. Bir erkekle kız arkadaş olamıyor mu bu okulda?" Sakinleşmek ister gibi derin bi nefes alıp verdi. "Karşı cinsten yanyana olan birileri illa sevgili mi olmak zorunda?" Son cümlesini kıza bakarak söylemişti. Ben bile bir ara inanacak gibi oldum sevgilisi olmadığına. Hoca da inanmış olacak ki araya girip
"Tamam gençler. Belli ki yanlış anlaşılmış olay."dedi ve sınıfa hitaben konuştu. "Okulda bu tarz ilişkiler olmasını istemiyoruz. Okulumuzun itibarını düşürecek bi olay olmasını hiç istemiyoruz."
Gözlerini tüm sınıfın üstünde gezdirdi. "Anlaşıldı mı?" Sınıftan onaylar mırıltılar çıktınca hoca da kafasını onaylar şekilde salladı. "Güzel. Ilk ders olduğu için ders işlemiyorum. Haftaya başlarız." Sınıftan gülme ve bir kaç değişik ses çıkınca kafasını iki yana sallayıp bizim gruba doğru baktı. "Coğrafya öğretmeniyim ben. Adım Selim. Bu konuşmayı başta yapmam gerekirdi ama fırsat olmadı." Diyip sınıfı işaret etti. "Derslerimizi burda işlemiyoruz normalde coğrafya sınıfına çıkar orda işleriz, arkadaşlarınız gösterir size." Dedi. Bizde onaylayınca Selim hoca sandalyeye oturup kitaplarını karıştırmaya başladı.Sınıfa göz gezdirdiğimde herkes bir şeyler ile uğraşıyordu. Şu kız da gözlerini üzerime dikmişti. Kısa bir süre göz temasını koruduktan sonra önüne döndü. Kalemle kağıda bi şeyler yazmaya başlayınca ben de önüme dönüp kafamı sıraya yasladım ve uyku pozisyonuna geçtim. Tam uyuyacağım zaman kafama bi kağıt parçası değdi. Sınıfa göz gezdirdim kısaca ve yine o kızla göz göze geldim. Sabır istercesine yukarı baktım ve kağıdı tam elime aldığım zaman kapı tıklatıldı. Kağıdı bırakıp kapıya baktım. Müdür ve yanında bir kaç polis memuru içeri girmişlerdi. Müdür Selim hocanın yanına gidip bir şeyler söyledi. Hocanın gözleri arada bana takılıyordu. Içime hafif bir korku yayılmıştı. Müdür hocayla konuşurken polisler de sınıfa kısaca göz gezdirdiler. Hoca bana dönüp "Kızım sen ve arkadaşların polislerle karakola kadar gidecekmişsiniz." Kaşlarım yavaşca çatılırken. Polislerden biri kolumu tutup kaldırdı. Hoca eliyle Nazlı ve Gizem'i de işaret etti. Kafamı Nazlı'ya ardından Gizem'e çevirdim. Ikisi de bana bakıyordu. Diyecek bir şeyim yoktu çünkü ne olduğunu bile anlamamıştım. Diğer polislerde Gizem ve Nazlı'yı kaldırdı ve sınıfta ki konuşmalar ve kıkırdamalar eşliğinde dışarı çıkardılar.
Merdivenlerden inerken olayları yeni yeni kavramaya başlamıştım. Kafamı yavaşca polise doğru çevirdim. "Neden götürüyorsunuz bizi?"
Soruma artık cevap vermeyeceğini düşündüğüm zaman "Bir çocuk öldürülmüş ve sizde onunla son görüşenler arasındasınız. Sorguya almak zorundayız."
Cümlenin ardından vücuduma yayılan soğuk hisle bir an titremeye başladım.Cinayetle mi sorgulanacaktık?
Vücudunun titremesi polisin dikkatini çekmiş olacak ki kafasını bana çevirdi. "Iyi misin?" Kafamı belli belirsiz iki yana salladım. Bunu fark etmemişti galiba ki fark etse bile beni ciddiye alacağını sanmıyordum. Sorguya götürüyordu sonuçta kaçmak için bir bahane bulduğumu falan sanmış olması yüksek ihtimaldi. Merdivenlerden inerken kimlerle görüştüğümü hatırlamaya çalıştım. Kimin ölümüyle sorgulanacaktık? Onlara sormayı kısa bir an düşünsem de cevap vermemelerinin daha yüksek bi ihtimal olduğunu düşünüp vazgeçtim.
Üçümüzü de aldıklarına göre ya şu Berke'nin grubumdan biriydi ya da Mert'ti.
Merti'in düşüncelerim arasına girmesiyle stres yapmaya başladım. Onun olma ihtimalini düşünmek bile ellerimi titremesine yol açıyordu. İlk ve belki de tek erkek arkadaşımın ölümünü düşünmek çok kötü hissettiriyordu. Okuldan çıkıp arabaya bineceğimiz sırada mideme giren ağrıyla dizlerimin üzerine beklemediğim bir şekilde çöktüm. Polis bu ani hareketimle silahini üzerime doğrulttu. Kızlar bana yaklaşmaya çalışırken kollarını tutan polisler yanıma gelmelerine engel oluyordu. Üzerime doğrultulan silahın korkusu ve karnımın ağrısıyla vücudum daha fazla titremeye başladı. Kızlar bana bir şeyler söylüyordu ama hiç birini anlayabilecek kadar iyi hissetmiyordum. Gözümün de hafiften kararmaya başlamasıyla etrafta ki sesler uğultuya dönüştü ve gözlerim kapandı.Öncelikle biraz kısa bir bölüm oldu galiba o yüzden Özür dilerim. Bölümlerin düzenli geleceğini söylemiştim ama yapamiycam galiba skjxkejd düzenli biri asla olamamışımdır.
Neys görüşürüz kuzucuklarr♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Lise Aşkı
ChickLitBahçeden içeri girerken arkamdan gelen ayak sesleri ile arkamı döndüm. Gökhan ve Meriç arkamdan geliyordu . Bahçe kapısından içeri girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Berke Kağan ve Emir bir çocuğu acımasızca dövüyorlardı. Çocuğun yüzü...