Kolumun deşercesine dürtülmesiyle yatakta yana kaydım. Uyku haliyle bir kaç mırıltı döküldü dudaklarımdan. Kolumu yastığın altına koymadan önce "Anne biraz daha uyuyim. Daha alarm çalmadı üstelik." dedim.
Herhangi bir cevap vermek yerine omzumu dürtmeye devam etti. Dürtme işi uykumu kaçırdığı için sinirle battaniyenin altına girdim.
"Dürtmeyi bırakır mısın artık? Kolum çürüdü." Kısa bir sessizliğin ardından yataktan kalktı. Odanın içinde adım sesleri yankılanırken battaniyenin açıldığını hissettim. "Amma uykucu çıktın sende be! Eskiden de bu kadar uyur muydun? Hatırlayamadım şimdi."Mert'in sesiydi bu.
Hafif bir şaşkınlıkla gözlerimi açmaya çalıştım. Ikisini birden açamayınca sağ gözümü açıp gelenin gerçekten Mert olup olmadığını kontrol ettim.
Başını hafif yana eğmiş tuhaf bir yüz ifadesi ile bana bakıyordu. "Az önce gözlerini açamadın mı sen?" Güldükten sonra devam etti. "Çok komik görünüyordun. Keşke fotoğrafını çekseydim." Şaşkınlıkla yüzüne bakarken bir an ne yapacağımı bilemedim. O da benim bu halimi görünce kollarını iki yana açıp "Sarılmayacak mısın?" Dedi. Sanki bunu demesini bekliyormuşcasına yerimden kalkıp kollarımı boyununa doladım. Arkada duran aynaya bakıncaya kadar güldüğümün farkında bile değildim.
"Ne zaman geldin sen? Daha iyi misin? Bakayım bi çok özledim ya!" Kollarımı boyunundan çekip geriledim. Kolundaki alçısını tekrar görünce canımın acımasına engel olamamıştım. Gözlerimi yavaşça yukarı doğru çıkardım. Saçları her zamanki gibi dağınık ama bir o kadar da güzel duruyordu. Gözleri tam emin olamasam da parlıyormuş gibiydi. Yüzündeki küçük gülümseme ile "Dün akşam geldim aslında annen uyduğunu söyleyince bende yanına kıvrılayım dedim. Annenden de izin alınca geldim işte. Aslında çok da komik görünüyordun." Gözlerini kapatıp dilini sağ tarafa doğru çıkardı. "Böyleydin." Dedi. Kendime engel olmayıp kahkaha attım. "Hey! Ben böyle uymuyorum bir kere." Kafasını iki yana sallayıp "İstersen kanıtlayayım küçük."
Cebinden telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptıktan sonra elime verdi. Fotoğrafımı çekmişti. Ve lanet olsun ki cidden öyle uyuyordum. Yana kaydırınca bir fotoğraf daha gördüm. Kulaklığımın bir tekini de kendi kulağına takmıştı ve çok şükür ki dilim ağzımın içindeydi. Saçlarımız birbirine karışmıştı ve cidden çok hoş duruyordu.
Kafamı kaldırıp Mert'e baktım. Aynada kendine bakıyordu. Olabildiğince sessiz bir şekilde arkamı döndüm. Dilimin dışarda olduğu o fotoğrafı silmem gerekiyordu. Hızlıca kapıyı açıp odadan çıktım. "Üzgünüm!" Merdivenden inerken Mert'in sesi kulaklarıma doldu. "Üzgün değilsin. Buraya gel! İstersem yakalarım biliyorsun. " Merdivenleri tam inmiştim ki belimin sıkıca kavranması ile istemeyerek de olsa durdum. Telefonu Mert'ten olabildiğince uzakta tutarken o fotoğrafı da silmeye çalıştım. Telefonu hem Mert'ten uzak tutmak hem de fotoğrafı silmek beni biraz zorlamıştı.
Koridor da ayak sesleri gelirken annemin sesi koridor da yankılandı. "Çocuklar ne yapıyorsunuz yine?" Sesinde güldüğünü gösteren bir ton vardı. Annemin sesiyle Mert benden ayrılınca rahatlama hissi tüm vicuduma yayıldı. Aceleyle fotoğrafı sildim. "Sana da günaydın anne. Mert'te önemsiz bir fotoğrafım kalmış da onu silmek istedim." Annem gözlerini devirdi. "Bir fotoğraf yüzünden evi başımıza yıkacaktınız kızım. Biraz yavaş olun sabah sabah bu ne enerji." Elimi Mert'in omzuna vurdum. "Valla akşam çok rahat uyudum. Ondandır her halde." Biraz duraksayıp devam ettim. "Açım da baya hadi yemek yiyelim." Sofraya oturur oturmaz aklıma gelen şeyle Mert'e döndüm.
"Mert."Kafasını tabaktan kaldırıp bana döndü. "Efendim küçük." Masanın üstünden, tabağın yanında duran eline uzanıp bileğinden tutup kaldırdım. "Gelsene bi benle. "
Salona gidip bahçeye açılan kapıyı çekip açtım. Bahçedeki yan yana konulmuş puflardan birine doğru hafifçe ittirdim onu. Yanındaki pufa da ben oturdum ve yüzümü ona çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikopat Lise Aşkı
ChickLitBahçeden içeri girerken arkamdan gelen ayak sesleri ile arkamı döndüm. Gökhan ve Meriç arkamdan geliyordu . Bahçe kapısından içeri girdiğimde gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Berke Kağan ve Emir bir çocuğu acımasızca dövüyorlardı. Çocuğun yüzü...