Kırıldın. Aynı yerden daha kaç kez kırılabileceğini düşünürken başka yerden kırıldın. Tutunduğun dallar zaten kırıktı.
Düştün. Kimse dizlerindeki yaraları umursamadı.
Kendine söz verdin. Bir daha tekrarlamayacak ve tolerans sağlamayacaktın.
Bu sefer aklından çıkaramadın. Kötü taraf olamadın ve başka dallara tutunmaya karar verdin.
O dallar da çatırdadı. Sen yine içine attın, bir şans vermeye değer kıldın.
Şimdi ölüyorsun. Güvendiğin dallar şu an başkası için yeşeriyor.
Kırılmayacak dal yokmuş demek ki... Bazıları onlardan ellerini çekmek için bilerek kırılırlar, haberin olmaz. Bazen de seni bırakmak istemeyen dalları, seni bırakan dallar yüzünden kırarsın. Sonuç olarak hiç bir türlü mutlu olamazsın. Dal olmadan meyve olur mu hiç? Sırtını yaslayacağın duvarın olmazsa evin olur mu hiç? Gel görelim hiçbir dalım ve de duvarım sağlam olmuyor. Yıkılıp duruyorlar. Ne tesadüf kalbim gibi...
