Acar, artık İpek'e alışıyordu sanırım. Hatta ona 'kahve saçlım' diye sesleniyordu. Çünkü onun saçlarını çok seviyordu, çok.
Acar, İpek'in yanına gitti ve gerirdiği arabaları İpek'in önüne bıraktı. "Kahve saçlım, sen bu arabaların kasasına kum doldur. Ben hemen geliyorum," dedi ve hemen diğer arabalarını getirmeye koştu.
Bir kaç dakika sonra geri döndüğünde İpek'in yanında kendi yaşlarında bir çocuk gördü. İpek'le oynuyordu. Acar elindeki arabalarıyla hemen İpek'in yanına koşup çocuğa kötü bakışlarını yolladı. Çok pis kıskanmıştı. Hem İpek, büyüyünce Acar'la evlenecekti. Bu çocukla niye oynuyordu.
Acar hemen İpek'e dönüp, "İpek bu çocuk kim, neden seninle oynuyor ki?" diye sordu minik kaşlarını çatarak.
İpek de bu çocuğu tanımıyordu. Sadece birkaç kez görmüştü o kadar. Şimdi de çocuk hiçbir şey demeden İpek'le oynamaya çalışıyordu.
İpek, Acar'ın sorusuna karşılık ellerini 'bilmem' anlamında iki yana açtı ve bal dudaklarını büzdü.
Ah, şu hareketi yapmamalıydı. Çok tatlı oluyor böyle, diye düşündü Acar.
Acar hemen çocuğa diklenerek, "Sen gitsene ya," dedi. Çocuk ise Acar'ı hiç takmadan İpek'e döndü. "İpek, bak sana araba getirdim. Hadi oynayalım,"
dedi.Acar iyice sinirlenmişti. Acar zaten sinirli bir çocuktu. Getirdiği arabaları yere fırlatıp tanımadığı çocuğun yanına gitti. "Git burdan, İpek benimle oynuyor! O, büyüyünce benimle evlenecek," diye bağırdı. Çocuk bu duruma kaşlarını çattı. Hemen İpek'e döndü.
"Öyle mi İpek? Acar'la mı evleneceksin büyüyünce, kahve saçlım?" diye sordu sinirli bir sesle. İpek'e kahve saçlım diye seslenmeyi Acar'dan öğrenmişti. Ve bu hitap şekli çok hoşuna gitmişti.
Acar, hızla çocuğun yanına gidip minik eliyle ona bir yumruk savurdu.
"Ona sadece ben 'kahve saçlım' diyebilirim!"
...
Karakterlerimi çok seviyorum💕.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MENDİL
Cerita Pendek•texting, tamamlandı. 0534***: Sen o kızın kollarında sabahlarken, 0534***: Ben senin mendiline sığındım. not: limon isimli kurgumdaki karakterlerin hikâyesidir. limon'u okumadan da okuyabilirsiniz.