ZÜMRÜDÜ ANKA

1.BÖLÜM

Merhaba ben ZÜMRÜDÜ ANKA yani Elfida BORAN benim hikayem lise ikide başladı. Ben kendi halinde takılan şişman, gözlüklü, tembel, annesiyle yaşayan, sınıf hatta okul sonuncusu bi kızdım. Taa ki o güne kadar.
   2011-LİSE 2-
Okulun bahçesinde banka oturmuş müzik dinleyip çikolata yiyodum. Bi yandan da bahçedekileri izliyordum. Tam yerimden kalkacakken kucağıma voleybol topu düştü ben nereden geldiğine bakmaya çalışırken voleybol kaptanı olan ve aynı zamanda okul 1. si Sinemin sesini duydum.

"Pişt şişko ezik atsana topu! Yoksa onu da mı yiyeceksin?"

Ve arkadaşlarının kahkahaları duyuldu. Onların olduğu tarafa döndüm. bütün okul bizi izliyordu. Sinem güzel kızdı sarı uzun saçlı ela güzel gözlü fiziği de güzel bir kızdı. Bütün erkekler onu seviyordu. Ama onun tek  sıkıntısı çok kibirli ve egoist olmasıydı.

"Yaa ben kime diyorum atsana şu topu gerizekalı."

"Benimle düzgün konuş."

Bi cesaretle bağırmıştım ama herkes gülmeye başladı. Deli gibi rezil oluyordum. Utandım ama Sinem durmadı yaklaşmaya başladı.

"Sen kime bağırıyorsun be atarlı ezik."

"Sen kime ezik diyorsun?"

'sensin o ezik' desem yalan olurdu hiç ezik değil yani.

"Sana diyorum senin gibi bi beyinsiz ezik değil de kim ezik aa bak ben ezik göremiyorum başka."

Üstüme üstüme gelirken mesafeyi kapadı.

"Sinem niye uğraşıyorsun benimle? Sen de okul birincisisin ama iğrenç, kalpsiz bir insansın."

Dediğimde tokat attı. Buna hakkı var mıydı? Tabiki yoktu. Amacı neydi? Okulda beni rezil etmek ve olay çıkarmak.
Bende vuracakken Sinem'in arkadaşları Elif'le Tuğçe beni tuttu.

" Bak ezik bana bir daha bağırma seni okuldan attırırım haberin olsun. "

" Ben bir şey yapmadım beni attıramazsın."

"Ah şekerim sen öyle san."

Dedi ve arkadaşlarıyla beraber gitti. Bütün okul beni izliyodu ben ise ağlayarak sınıfa çıktım. Sıraya gömülüp yarım saat falan ağladım. Biraz zaman geçtikten sonra:

"Müdür Elfida BORAN'ı çağırıyor."

Konuşan nöbetçi öğrenciyle yerimden kalktım. İlk önce lavaboda elimi yüzümü yıkadım sonra müdürün odasına gittim. Kapıyı çaldım. Gir demesiyle içeri girdim. Müdürümüz kadındı, çok ayrımcı bi insandı ve onun gözdesi Sinem'di.

"Otur bakayım."

Konuşma tarzından bile beni sevmediği belliydi.

"Bir şey mi oldu hocam?"

"Sinem'le kavga etmişsin."

Kavga mı? yoo hayır. Kavga tek taraflı olmazdı. O beni ezdi ben sustum. O vurdu ben durdum. Kavga değildi bu kavga böyle olmazdı ki. Kavga iki taraflı olurdu. Onun yaptığı beni küçük düşürmekti.

"Evet hocam"

Ne? Ne bekliyordunuz? Biz Sinemle aynı değiliz ki. Müdürün karşısına geçip. 'Hocam Sinem hakaret etti, hocam arkadaşları tuttu  o vurdu' dememi mi? hayır diyemem okulun itibarı söz konusu sonra kim okulun ortalamasını yükseltip voleybol takımını kazandırıp yarışmalarda 1. olur. Ben mi? Ahh hiç sanmıyorum.

"Kızım sen nasıl bi kız çocuğusun Çalışma yok, beceri yok, birde hakaret var..."

Bi cesaret hocanın sözünü kestim.

"Hocam sadede gelin."

"Aaa bak bak bak baaak terbiye de yok."

Hoca tavuğa bağladıktan sonra. Nihayet sadede geldi.

"1 ay uzaklaştırma aldın Sinemciğim istedi ben de kıramadım, zaten 1. döneme yeni başladık sınavlara yetişirsin sanki çok bir şey yapabiliyorsunda. Senin gibiler yüzünden olulun ortalaması dü"

Dehşete düşmüş gibi bakakaldım müdürün yüzüne. Hem rezil oldum hem uzaklaştırma aldım. Ee hani adalet nerdeydi ben göremiyordumda.

" Hocam ben bir şey yapmadım ki Sinemin uzak... "

Sözümü kesti pis karı.

" Hahahah güldürme beni çık odamdan. Sinemin voleybol maçı var 1 ay sonra ona kim katılcak sen mi?"

Hocanın kahkahasını daha fazla duymamak adına çıktım odadan. Sınıfa girip çantamı aldım. Tek arkadaşım Eslem'in konuşmasını duymadan çıktım sınıftan. Okuldan çıkacakken yine gözler bendeydi. Sinem önümde durdu.

"Ne oldu canım? uzaklaştırma mı aldın yazık. Ne oldu o atarlı eziğe?"

Tuğçe lafa atıldı;
"Yandı bitti kül oldu"

Ve bütün okul kahkahalara boğuldu ben ise koşarak çıktım okuldan

Keşke bu şehirden de çıkabilseydim.
Eve gittiğimde annem daha gelmemişti hoş ben de erken çıkmıştım ya. Annem sırf ben okuyayım diye hizmetçilik yapıyordu ama ben ne yapıyodum? anca yiyip içip yaşıyordum. Karar verdim, işte annem aklıma gelince karar verdim. Annem için okuyacağım, annem için. Onun yüzünü kara çıkarmamak için ve beni aşşağılayan herkese kendimi kanıtlamak için.

Yeni hayatıma başladım, 1 hafta boyunca her sabah koşu, ne kadar koştuğumu bilmiyorum ama bi ara bayıldım, çevredekiler yardım etti. Eve geldiğimde dersler, önümüzdeki sınavlar için çalıştım. İngilizce'ye çalıştım dil öğrenmek için çabaladım. Sonuçta iş için dil bilmek mühim olurdu. Akşamları yine koştum 1hafta böyle devam etti yemedim su içtim bol bol su içtim ders çalışırken. Baktım bu böyle olmuyo spor salonuna yazıldım. 3 hafta boyunca sabah annemle çıktım okula gidiyorum diye 3 saat spor yaptım. Kütüphaneye gittim sonra ders çalıştım birikmiş paramla annemden yardımla dil öğrenmek için çabaladım sonunda İngilizce mi 1 ayda ne kadar olabilirse o kadar ilerlettim. İngilizce hocam bana: "Sende bu azim varken sen 1 değil 5 dil öğrenirsin sakın pes etme sonunda en iyisi olacaksın." demişti.
Akşamları annemin iş çıkış saatinden 1 saat önce gelip ders çalışmaya kaldığım yerden devam ediyordum. 1 ay geçti böyle dile kolay bana zorlu gelen 1 ay annem bendeki değişimi zaten fark etmişti 'Aman kızım az yedin, aman kızım çok çalıştın, aman kızım gözün bozulur.' Ama sonuç olarak 10 kilo verildi, İngilizce öğrenildi, Üniversite için meslek seçildi. Bilgisayar mühendisi olmak istiyordum. Evet bayağı çalıştım baya baya hatta merak salıp hacker olmak için baya araştırma yaptım bu 1 ay tabiki bitmedi artık istediğim meslek için uğraşacaktım. İngilizce hocamın dediği gibi 5 dil öğrenecektim belkide 7. Tek merak ettiğim ise okula gittiğimde insanların yüz halleriydi.

************************************

Hikayede sadece ufak değişimler yaptım bazı yazım hatalarını düzelttim. Baktım ki okumaya başlayanlar var. Biraz amatörceydi ilk bölümler o yüzden bir gözden geçirmem gerekiyor. Aynı zamanda yeni bölüm de en kısa sürede gelecek. Sizi seviiiyorum ❤️

28 Ekimden me: Bir okuyayım dedim baktım dedim bu neeeee
Düzenlenmeden önce ki okurlar çook çokk özür diliyorum berbat bir ilk bölüm okuduğunuz için.

Allahım bir de amatörceydi diye açıklama yapmışım lan salak bi şeyi de düzeltmemişsin kiii.