|Sadece aile kurgusudur.
Lgbti+ yoktur, karakterlerin hepsi kardeşler veya birbirlerini kardeş gibi görürler.
Hikâyemde ütopik bir dünya vardır; aşkın, sevdanın uzak olduğu, sadece aile bağlarının işlendiği. Aile olmak illa kana ihtiyaç duymaz ya da...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
31.07.2019
Pazartesi olup okula geldiğimizde derin bir nefes aldım. Cumartesiden bu yana bir türlü adam gibi uyuyamamıştım, rüyalarıma sürekli Tezcan giriyor ve devam sahnesi... Bendeki bu değişikliği fark eden ise sadece Kaan oldu, sormak istese de kendini tutuyor gibi bir hali vardı ki bu benim için çok daha iyi. Zaten her fırsatta yanımda duruyor, saçma sapan konular açıyor, en azından bu konuda sessiz kalıyor.
Evdeki bazı değişimler şöyle oldu; dayımın yanında kaldığı zamanlar Kaan'ın emniyet güçlerine çok yardımı bulunmuş. Okuduğu polislik okulunda ise herkes onu sever, yüksek notları yüzünden müdürün bile gözde öğrencisi olmuş. Şimdi de oradaki her görevli insan burada karakolla iletişime geçmiş ve Kaan'ın eğitimini almasına yardımcı olmalarını rica etmişler. Kaan artık her gün karakola gidiyor, inşası başlayacak okul için yardımlar da bulunuyor, şimdilik yeni okul kurulana kadar karakolda da bazı zamanlar eğitim alıyor.
Pars, Kaan sayesinde bir dershaneye başladı. Notları gene harika olduğu için tekrar üniversite sınava girecek ve tıp okuyacak. Gerçekten Pars'ın bilgileri çok fazla, evdeki herkese ders konusunda yardım ediyor. En çok ders alan ise benim, tarih ve sayısallar hariç geri kalanların hepsi berbat.
Atilla iş yerinden terfi aldı; artık çalışırken iki çırak eğitiyor ve isterse belediyenin ücretsiz kurslarında öğretmenlik yapabilir.
İnşaata ise malzemeleri bulunca başlayacağız diye umuyorum. Pars ucuz ve güvenilir mallar bakıyor, bulunca hemen başlayacağız. Deniz karakolun misafir lojmanlarında kalıyormuş, bunu Kaan'dan öğrendim. Güneş ise ondan sonra sadece selamlaşacak kadar görebildim, hiç durup konuşmaya vaktimiz olmadı.
Şu anda da okuldayız, teneffüse yeni girdik. Kardeşlerim ile kendi sıralarımızda oturuyoruz; Odkan telefonuyla, Affan ders kitaplarıyla ilgileniyor. Bense başımı sıraya koymuş, dinlenmeye çalışıyorum.
"Sınıf başkanı!" diye bağırdı kapıdan biri. Hemen kafamı kaldırdım, çünkü sınıf başkanı benim.
"Ne var?" diye sordum göz kapaklarına kadar dövmeli, bana seslenmiş olan çocuğa. Bana bakıp tek kaşını kaldırdı ve kardeşlerime de baktı, daha sonra beni müdürün çağırdığını söyleyip gitti.
Ayağa kalktığım anda kardeşlerim de kalktı. Beni yalnız bırakmıyorlar, ben de onları ama konumuz bu değil.
Beraber koridora çıktığımızda Odkan tekrar o teklifi ısrar etmeye başladı; "şu teklifimi tekrar düşün. Bak her şeyi ayarladım, tamam mı? Sadece gideceğiz, dövüşeceksin ve bitti. Dostum, elinde mükemmel fırsatlar var ama sen kolunun tersi ile itiyorsun. Hem sinir atacak hem de paraların olacak."
Sanki ben bilmiyorum nasıl zevkli olduğunu. Ama zevkten daha önemli şeyler var bu hayatta; misal insan yaşamı. Abiler duyarsa Odkan'ı da beni de çok pis azarlar, birçok şeyi yasaklarlar, onları üzeriz.