Tatlı rüyalar alemine, sadece birkaç saniyelik kısa bir ziyaret yapabildi Armin.
Kapısı büyük bir gürültüyle çalınmaya başladığında irkilmiş ve kitabı yere düşürmüştü.
Bir an nerede olduğunu hatırlamaya çalıştı. Kapıdaki kişi her kimse gitmeye niyeti yok gibiydi. Kısa uykusundan bu şekilde uyandırılmak kalbinin göğsünü delecekmiş gibi atmasına sebep olmuştu. Ayağa kalkmaya çalıştığında dizlerinin titrediğini fark etti.
Kapıya ulaştığında derin bir nefes aldı, hala gürültünün şoku yüzünden kalp atışları düzensizdi.
"Eren?"
Koyu kahve saçları dağılmıştı ve yüzünde aptal bir gülümseme ile en yakın arkadaşına bakıyordu Eren.
"Beni içeri alacak mısın yoksa kabalık etmeye devam mı edeceksin?"
Armin kaşlarını çatıp "Kapıyı kıracakmış gibi çalan sendin. Ben neden kabalık ediyor oluyorum?" dedi öfkeli bir sesle. Ama yine de kenara çekildi ve Eren sendeleyerek içeri girdi.
"Hımm, minik dairen çok hoşmuş."
Eren'in yüzünde uykuluymuş gibi bir ifade ve kocaman bir sırıtış vardı. Armin, ne zaman sarhoş olsa bu ifadeyle gezen arkadaşını tanımanın verdiği kendinden eminlikle "Yurda içki sokmak yasak." dedi. "Hey. Sakın. Sakın gülme, Jeager. Seni kapı dışarı ederim."
Eren kahkahasını yuttu ve kendini Armin'in yatağına bıraktı.
Sarışın çocuk yere düşürdüğü kitabı alırken gözlerini devirdi. Sonra gidip kitaplığına yerleştirdi.
"Biliyor musun?" dedi Eren yüzüstü yattığı için boğuk çıkan sesi ile. "Sizden çok saçma sapan bir aşk hikayesi çıkardı."
Armin mutfak ile yatak odası arasındaki aralıkta durup Eren'e baktı.
"Ne?"
"Seni buraya sokan kız. O--"
"Hayır! Sus! Bilmek istemiyorum!"
Eren gri çarşafın üstünde doğruldu. Boş bakışlarla, mutfaktan gelen sarı renkli loş ışığa sırtını çevirmiş olan Armin'e baktı.
"Ha? Onu tanıyorsun zaten?"
"Eren. Lütfen kapa çeneni. Tamam mı? Yoksa yemin ederim seni dışarı atarım."
"Ama geçen gün--"
"EREN!"
Armin yumruklarını sıkmış, öfkeyle soluyordu. Eren'in Vic'i nereden tanıdığını düşünmek istemiyordu. Ya da onu buraya sokan kişinin Vic olduğunu nasıl bildiğini.
Arkadaşının şaşkınlıkla büyümüş yeşil gözlerine baktı bir süre.
"...Armin?"
Sarışın çocuk iç çekip sırtını kapı pervazına yasladı. Sonra da elini sarı saçlarından geçirdi. 'Sakin olmalıyım,' diye geçirdi. 'Eren'e bir şey belli edemem.' Hızlıca bir yalan uydurması gerekiyordu. Ama beyni durmuş gibiydi. Orada öylece ayakta dikilirken, Eren her an Vic'in kimliğini ifşa edebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rewrite the stars
Fanfictioncrueltysvictim: Neden yıldızları tekrar yazmıyoruz, Armin? crueltysvictim: Bu sayede benim olabilirdin. // ! : angst ! : selfharm ! : bad habbits 290719 ~ 270819