PARK FAMİLY AND BYUN BAEKHYUN

"Bay Park..."

Sabahın erken saatleri ve ben erken kalmaktan nefret etsem bile kalmak mecburiyetindeydim.

Hayat beni buna zorluyorsa mecburum tabii ki.

Ben Byun Baekhyun ve şuan bu soğukta otobüs durağında oturuyorum sıcacık yatağımda olmak varken...

Öğleden sonra dersim olduğu için şimdi işime gitmeliydim ve bu otobüs biraz daha geçirirse bende işime gecikecektim.

Başımı arkaya doğru yasladım ve gözlerimi kapattım. Biraz uykuya ihtiyacım vardı düşünmemek için fakat bunu yapacak zamanım olmuyordu bile. Yaptığım işlerde bile bir şeyleri düşünerek yapıyordum. Her hareketimi düşünerek yapmalı, her söylediğim kelimeleri düşünerek kullanmalıydım işte benim isyanım burada başlıyordu düşünmek istemiyordum.

Uyku benim için ideal bir kaçamaktı ama ne yazık ki bu kaçamağı yapacak bir saniyem bile yoktu..

Arabalar önümden geçip gidiyordu ama otobüs hâlâ gelmemişti.

Tam telefonumu çıkarıp saate bakacak iken bir araba yanıma yanaştı ve kornaya basmıştı.

"Hey Baekhyun!"

Adımı duymamla başımı arabadaki kişiye bakmak için biraz eğmiştim. Luhan hyungun olduğunu görünce içim rahatlamıştı açıkçası çünkü bu kafayla hiç kimseyle uğraşamazdım.

Gülümseyerek ;
"Günaydın Luhan hyung." Dedim.

"Günaydın. Kafeye gidiyorsun sanırım dersin yok muydu?" Dedi O beyaz dişlerini ortaya çıkararak gülüyordu.

"Hayır öğleden sonra var. O yüzden kafeye gidecektim ama otobüs hâlâ gelmedi."dedim ve başımı yola çevirdim bomboştu...

"Gel bende kafeye gidiyordum. Bugün beni az bir sürede olsa yalnız başıma bırakmayacağına sevindim."

"Peki geleyim bari. Çünkü bu otobüsün geleceği yok." Dedim gülerekten ve arabanın kapısını açıp girdim.

Arabanın sıcaklığı her yerimi sarmıştı bu beni huzura kavuşturmuş gibi hissettirmişti.

"Kyungsoo şuan kesin bizi bekliyordur." Dedi solmayan gülümsemesiyle.

Ahh! Kafe bir şirketin hemen önünde olduğu için şimdiden müşteriler gelmeye başlamıştır ve bu demek oluyor ki Kyungsoo hyung'dan azar işiteceğiz.

"Azar işiticeğiz desene sen buna." Dedim yarım ağız gülümsemeyle.

"Aynen öyle."

15 dakika sonra kafenin önünde bulmuştuk kendimizi. Ben kapıda Luhan hyung'u beklerken bir yandan da nasıl mazeret uyduracağımı düşünüyordum.

Luhan hyung yanıma geldi ve "Haydi bakalım. Hazır mısın Baekhyun?" Dedi gülerek.

"Sence?" Diye sordum.

"Tabii ki hazırsın haydi."

Elimden tutup zorla beni içeri sokmuştu ama ben daha mazeretimi düşünecektim!

"LUHAN ! BAEKHYUN ! " Diye müşterileri bile umursamadan bağıran Kyungsoo ile ellerimi kulaklarıma götürmüş yüzümü ekşitmiştim.

Luhan hyung da aynı şekilde benim gibi yapmıştı. Kulağımı yavaş yavaş Kyungsoo hyungun bir daha bağırmadığına emin olarak indirmiştim. Hemen tezgahın oraya koşup bir yandan da ceketini çıkarmaya başlamıştım.

"Hyung gerçekten hiçbir suçum yok otobüs gecikti, tam taksiye atlayıp gelecek iken Luhan hyung önüme çıktı ve beraber geldik. Uyuyakalmadım gerçekten." Diye hızlıca söylemeye başlamıştım ve ufacık bir taksi yalanı çıkmıştı ortaya.