Bir zamanlar aşka inanırdım. Aşkı öyle bir anlatırlardı ki hayallerini kurardım yalnızca.
Acaba hiç aşkı yaşayabilecek miyim diye düşünüp dururdum. Bir şeyler
- çok şeyler - olunca aşka inancımı kaybetmiştim.'Aşk nedir ki?' 'Aşk diye bir şeye inanıyor musunuz?' 'Aşk yoktur.' gibi cümleler kullanmaya başladım. Oysa önceden 'Nasıl inanmazsın?' gibi cümleler kurardım.
Her insan hayatının belli belirsiz zamanlarında değişime uğrar. Bu değişim iyi ya da kötü sonuçlanır.
Benim inancım değişmemle kayboldu ve bu iyi mi kötü mü? Bilemiyorum...
~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~
Uykudan arınıp gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım. Gözlerim sonunda bulanık görmekten net bir hale geldiğinde bir süre tavana baktım.
Aniden aklıma dolanlar ile sol tarafıma baktım. Bomboştu. Kimse yoktu benden başka.
Doğrulmaya çalıştığımda kalçamda hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum.
Altımda yalnızca boxer vardı. Yerdeki pijamamı ve kısa kollumu alıp giydim. Canım gerçekten yanıyordu.
Giyindikten sonra bir yandan yataktan kalkmaya çalışıyorken bir yanda da acıyı düşünmemeye çalıştım fakat acıyordu işte!
Etrafta gözümü gezdirdim en azından ufak bir not için. Beni bırakıp gitmiş olamazdı. Olabilir miydi?
Bunlar sadece benim kuruntumdu. Chanyeol değişmişti. Değişmiş olmalıydı.
"Chanyeol?"
Sakin adımlarla odamdan çıktım.
"Chanyeol burada mısın?"
Mutfağa göz attım. Kimse yoktu. Ses yoktu. Sesim koskoca evde yankı yapıyor gibi hissediyordum.
Gözlerim dolmuştu. Yaşların akmaması için başımı yukarı doğru kaldırıp gözlerimi kapadım.
Dün yeterince film için ağlamıştım değil mi? Ağlamak yoktu. Ben güçlü birisi olacaktım. Olmalıyım. Olmalıydım.
Salona ilerledim. Burası da boştu. Ses vermese de bir umut dolaşıyordum işte. Delirmeye başlıyorum sanırım.
Herhangi bir koltuğa oturdum.
Beni kendine inandırmıştı. Ben de salak gibi ona inanmıştım. Gerçekten hangi insan onca şeye rağmen birine inanırdı ki? Tabii ki benim kadar aptal olan birinden başka kim olabilir ki?
Gözlerim tekrar dolmuştu bile. Hani benim güçlülüğüm? Konu Chanyeol olunca güçlü falan değildim ben.
Kendime ne kadar itiraf etmek istemesem de ben sadece kendimi kandırıyordum hep. Bir başkasını değil.
Gözlerimden akmışlardı yine. Bırakmıyorlardı beni gözyaşlarım. Ağzımdan hıçkırık kaçtı. Ellerimi anında ağzıma götürüp kapattım.
"Baekhyun?"
Duyduğum sesle arkamı döndüm. Kapıda elleri poşetler ile duran Chanyeol'u gördüm.
Tanrım! Buradaydı!
"B-buradasın."
İster istemez kekelemiştim çünkü şaşırmıştım da.
Kapıdan uzaklaşıp yaklaştı bana. Ellerini uzattı. Bedenime sarılmış ellerimi uzattım o büyük ellerine. Avucunun içine aldığı gibi sertçe tutup kaldırdı koltuktan. Ayakta dikiliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARK FAMİLY AND BYUN BAEKHYUN
Fanfiction... Ben Byun Baekhyun, 5 yıl önce yaşanmış onca şeyden sonra hâlâ 5 yıl önceki kişiyi seviyorum... .... Yayımlanma Tarihi : 16.08.2019 Tamamlanma Tarihi : 16.04.2020 *Saçmalıklar içerir.*