"Senin Burada Ne İşin Var Lan?!"

906 75 21
                                    

Do Kyungsoo'dan

Kafe de işlerim başımdan aşkındı. Luhan ve ben yetişemiyorduk. Baekhyun ne kadar part time çalışsa da çok fazla yardımcı oluyordu fakat olması gerektiği yerde hakkı olanı alması beni daha çok sevindiriyordu.

Junmyeon dan hiçbir yardım talep etmez bir şekilde her sıkıntının altından gelirdi ama çok büyük bir sıkıntı gelince her birimizin sırları, sakladıkları ortaya çıkmış sıkıntısını el birliğiyle halletmiştik bu sefer. Baekhyun mutluysa ben de mutluydum.

"Kyungsoo, Kyungsoo!"

Luhan'ın seslenmesiyle silkenip kendime geldim.

"Efendim?"

"Bir latte ve americano. "

Kafamı aşağı yukarı salladım. İstediklerini hazırladım.

"Hazır!"

Luhan tepsisine yerleştiriyorken bana döndü.

"Neden bu kadar durgunsun?"

"Her zamanki halim Lu."

"Hiç öyle gözükmüyor."

Tepsisini alıp siparişi veren masaya doğru gitti.

Ne kadar ona her zamanki halim desem de gerçekten kötü hissediyordum kendimi.

Jongin pardon Kai kolyeyi verdikten sonra gideceğini söylemiş Baekhyun'a fakat arada sırada hâlâ kafeye uğruyor ve benimle konuşmaya çalışıyordu. Luhan onu gördüğü anda öldüreceğine emindim. Kolyeyi aldığından dolayı fakat onu görmüyordu. Bir şekilde zamanlamayı tutturuyor Luhan'ın olmadığı anda geliyordu. Tuhaf.

Öğleden sonraya doğru biraz daha rahatlamıştık. Müşteriler azalmış haliyle daha az uğraşıyorduk.

Sırada bekleyenler ve sipariş edenler bitince Luhan yanıma geldi. Yanımda olan işim bittiğinde dinlenmek amaçlı bulunan sandalyelere oturduk.

"Anlat bakalım."

Kaşlarımı çattım.

"Neyi?"

"Kyungsoo lütfen. Aklında bir şey var ve bu her halinden belli. Dökül işte."

Anlatmalı mıydım? Luhan'a söylersem eğer hemen Sehun'a yetiştirecekti. Sehun da Chanyeol'a ve yine olaylar olaylar. Sanırım anlatmamalıyım. Kendim halledecektim bu işi. Belki eski yöntemlerimle.

"Bir şeyim yok dedim Luhan. Hem seninki nerede?"

Gülerek sordum. Kaşlarını çatan o oldu bu sefer.

"Benimki mi varmış? Benim neden bundan haberim yok?"

"Se-"

Kapının açılmasıyla bakışlarım o tarafa döndü. Müşteri olabilirdi ama şimdi bahsedeceğim kişi gelmişti.

Luhan'a döndüm.

"Bak işte seninki."

Ayağa kalktık.

"Kahve mi Luhan mı?" Diye sordum gülerek. Luhan anında koluma vurmuştu.

PARK FAMİLY AND BYUN BAEKHYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin