Bilgisayarın İkinci Girişi

937 81 62
                                    

İki yol ayrımı düşünün.

Düşündünüz mü?

Bir yola girmek zorundasınız. Arkanızda köpekler.

Her iki yol belki çıkmaza sokacak sizi.

Nasıl karar verirsiniz?

Köpeklerin size daha çok yaklaşmasıyla herhangi birine girersiniz işte fakat o yol öyle bir çıkmaza sokar ki sizi ne yapacağınızı şaşırırsınız.

Önümde bir çıkmaz yol ve ne yapacağını şaşırmış bir adet ben...

~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~'~

Bilgisayarın önüme gelmesiyle
bildiğimden emin olduğum tek şifreyi girdim.

Karşıma çıkan aile fotoğrafı ile hafif bir tebessüm ettim. Evime gidince ağlaya ağlaya fotoğraflara da bakacaktım.

"Gerekli araştırmayı yapabilirsiniz ama adım kadar eminim burada bir şey olmadığına. Şifre bende."

Önümden bilgisayarı aldı ve yanındaki Kris'e uzattı.

Kris herhangi bir koltuğa oturdu ve hızlı hızlı tuşlara basmaya başladı.

Etrafta klavye tuşlarının sesi hariç hiç ses yoktu. Bu beni sıkmıştı.

"Babamla nasıl tanıştınız?"

Sorumla Kris'teki bakışları bana döndü.

Güldü birden.

"Baban da böyle meraklı birisiydi. Ona çekmişsin."

"Olabilir ama sorumun cevabını merak ediyorum gerçekten."

"Üniversiteden. Hepimiz işletme okuyorduk. Babalarımızın işlerini devralmak üzere fakat ailelerimizle tartıştık ve kendi şirketimizi kurmayı planladık. İyi arkadaşlardık ve şirket de iyi yönetilip iyi işler yapıyordu ama olanlar oldu."

"Neden birden ihanet etsinler? Cidden anlam veremiyorum."

Sinirli bir nefes aldı.

"Baekhyun baban ve Jungwoo bana göre daha yakınlardı birbirlerine ve yapmışlar işte planı. Hırslı ve azimliydi her ikisi.Neden yaptıkları açık değil mi zaten? Para."

"Ama-"

"Efendim." Kris'in konuşması ile bölündü sözlerim.

"Bir şey bulabildin mi Kris?"

Gözlerini kaçırdı ve hayır anlamında salladı.

Yüzümdeki sinir edici olduğunu düşündüğüm gülümsememle; "Söylemiştim." Dedim.

"Haklıymışsın Baekhyun. Kris'e güvenim sonsuzdur. Bu nedenle bilgisayarı alabilirsin."

Elini uzattı.

"Şifrenin olacağı şey lütfen."

Ceplerimi karıştırmış gibi yaptım. Boynumda asılıydı aslında. Onun bunu bilmemesi komik olsa da pot kırmamaya çalıştım.

"Üzgünüm evde unutmuşum sanırım."

Bana uzattığı elini yumruk yapıp geri çekti.

"Peki. Öyleyse yarın buraya gelip vermen senin için sorun olmayacaktır."

"Asla. Siz sözünüzü tuttunuz ben de tutacağım elbet."

"O zaman iyi günler Bay Byun."

"İyi günler Bay Park."

Saygıdan Sehun ile hafif eğilip çıkmıştık odadan.

Binadan çıktığımız gibi nefesimi verdim.

PARK FAMİLY AND BYUN BAEKHYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin