Kahvaltıya gidene kadar ki zaman diliminde çok zorluk yaşamıştık kızlarla. Tabii özellikle ben yaşamıştım bu sıkıntıyı ama onlar da payını almıştı az çok.
Önce Atlas ve Bora bir süre bakışmışlar ve bu sırada Alp bunun çok güzel bir şey olduğunu söyleyip bana özendiğini belirtmişti sürekli. Sonra Bora ayaklanıp yazılım okuyan bir arkadaşından yardım almak istemişti anonimi bulmak için. Bu sırada Seden ve Atlas konuşuyordu. Sanırım Seden Atlas'ı, Anonim'in bir zararı dokunmadığı hakkında ikna etmeye çalışıyordu. Sonrasında Bora'yı oturtmuş ve her şeyi baştan anlatmıştım. Tabii ayrıntıya girmeden.
Şimdi ise hepimiz kahvaltıdaydık ve tepeleme dolu tabaklarımıza dalmıştık.
Çınar'ı gören Atlas ise rahat kahvaltı yapmamı kıskanmış gibi onları bizim masaya davet etmişti. Devamında grubundan olduğunu bildiğim iki çocuk, AVM'de çarpıştığım çocuk ve onun yanında gezinen iki kız arkadaşı gelmişti.
Büyük bir masada büyük bir grup halinde kahvaltı ediyorduk. Ne güzel. Hep bunu istemşimdir.
Adının Melih olduğunu hatırladığım gruptan bir çocuk direkt bana bakarak bir şeyler söylemeye başlayana kadar ortamdan kendimi gayet güzel bir şekilde soyutlamıştım.
"Sesin çok güzel neden daha önce bunu kullanacağın bir etkinliğe katılmadın?"
Dikkatimi Melih'e verirken masadakilerin dikkatlerini bana verdiğini fark etmiştim. Harika. İlgi odağıydım artık.
"Bilmem, sahne işleri falan pek bana göre değil sanırım." diye kestirip atmaya çalıştım.
Bu defa söze Çınar atlayarak "O zaman neden bu defa şarkı söyledin?" diye mantıklı bir soru sordu.
Kafamı kaldırdığımda göz göze geldik. Cidden neden bu kadar güzel gözleri vardı bu çocuğun? Her şey daha zor oluyordu böyle.
"Çünkü müzik öğretmeni dersten bırakmakla tehdit etti." diyerek lafa atladı ve hayatımı kurtardı Seden.
Kafamı çevirip ona minnetle baktım ve önüme dönerken grupla gelen kızlardan birinin ona ters ters baktığını gördüm. AVM çocuğunun yanındaki kızdı. Mükemmel takma isim Umay, harikasın.
Ona baktığımı hissetmiş gibi döndü ve bana bakıp gülümsedi. Hafif dudaklarımı oynatıp önüme dönerek kahvaltıma devam ettim. Neden öyle bakıyordu ki?
"Bu arada size kendimizi tanıtmadık. Büyük ihtimalle tanışmıyoruz."diyen çocuğa döndü bakışlar. AVM'de çarpıştığım çocuktu.
"Ben Burak, yanımdaki kuzenim İrem ve onun yanındaki arkadaşımız Eslem."
Kötü bakışlı olan İrem'di. Pekala, artık takma isim yok.
Herkes kendini tanıtıp memnun olduğunu söyledi ve bu faslı da atlattık. Gözüme koyu bir sohbette olan Çınar ve Atlas takılmasıyla Seden'e döndüğümde, bilmediğini belirtir şekilde dudağını sarkıttı.
Sıkıntılı bir şekilde nefesimi bıraktım. Eskiden hoşlandığım çocukla en yakın arkadaşlarımdan birinin arkadaş olmasının tam zamanıydı zaten.
Keşke tek derdin bu olsa Umay Su.
O sırada yüksek seste bıraktığım telefonumdan bir bildirim geldi ve herkes bana döndü. Yavaşça masadaki telefonumu elime aldım ve tahmin ettiğim gibi Anonim'den gelen mesajı açtım.
Anonim: sabah erken kalktığın için mi bu kadar durgunsun yoksa Atlaslara beni anlatınca çok sıkıntı çıkarmalarından yorulduğun için mi?
Cümleyi idrak ettiğim zaman ağzımda olan ekmek parçası boğazıma kaçtı ve deli gibi öksürmeye başladım. Nereden biliyordu bu çocuk?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smile||Texting
Short StoryAnonim: sadece gülümse Umay Su Anonim: her şeye ve herkese inat Anonim: çünkü gülümseyince çok güzelsin