Su: dakika bir gol bir
Su: resmen gel beni tekrar engelle diyorsun
Su: sapık bir manyak mısın ya sen
05*********: sapık değilim
05*********: sadece aşığım
05*********:manyaklığa gelirsek de aslında evet, senin manyağın olabilirim
Su: pekâlâ bu işletme işi fazla uzadı
Su: kimsin sen? Seden, İmge, Bora veya Alp?
Su: Atlas olamazsın o yazım kurallarına ve noktalama işaretlerine dikkat eder
Su: yoksa bizim sınıfta ki işsizlerden misin?
05*********: sana seni işletmediğimi, seni sevdiğimi söylüyorum
05*********: neden bana inanmıyorsun anlamıyorum
Su: aşka inanmam
Su: olsa bile beni bulacağını düşünmüyorum
Su: etrafımda çok sahte insan var
"Su, hadi gidelim artık. Ben çok acıktım."
İmge'ye döndüğümde ellerindeki yeni paketleri farkettim. Demek ki çoktan halletmişlerdi alışveriş faslını. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım.
"Sonunda ya. Gidelim hatunlar ben çok acıktım," diyerek kollarından tuttum ve onları yemek katına sürüklemeye başladım. Bu esnada kendi paketlerimi de onlara yüklemiştim. Evet, birazcık kurnazlık vardı bende.
"Su cidden seni anlamıyorum. Ne olurdu birkaç şey daha alsaydın hazır çıkmışken. Sanki her zaman bizim-" diye konuşan ve konuşmaya devam etmek niyetinde olan arkadaşımın sözü yarıda kesildi.
Seden susmuştu. Çünkü önden giden ve acıktığı için onları çekiştiren ben bir şeye çarpmıştım. Daha doğrusu, birine. Biraz geri çekildim ve ilerideki benim yaşımda görünen çocuğa baktım.
"Pardon, yanlışlıkla oldu," diye mırıldanırken çocuğun ela gözlerine odakladım bakışlarımı.
Çocuğun yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi. " Önemli değil. Kusura bakma önüme bakmıyordum."
Anlayışla gülümseyip başımı salladım ve kızlara döndükten sonra yürümeye başladım.
Yemek katına geldiğimizde birer hamburger menü alıp oturmuştuk. Yemeye başladığım zaman telefonum titredi birkaç defa.
05*********: etrafındaki sahte insanların farkında olman güzel bir şey
05*********: ama inan bana güzelim ben onlardan değilim
05*********: artık beni telefonuna kaydeder misin
05*********: durumun ve profil fotoğrafın olmayınca garip oluyor
05*********: şimdi, afiyet olsun o kadar alışverişten sonra acıkmışsındır
Telefon elimde, ağzım şaşkınlıktan açık bir şekilde kalmıştım. Etrafıma kısaca bir göz gezdirdiğimde bunun gereksiz bir çaba olduğunu farkettim. Neredeyse herkesin elinde telefon vardı. Cidden. Harika zamanlama.
"Su senin neyin var?" sorusuyla İmge'ye döndüm. Sanırım artık onlara söylemeliydim.
"Size söyleyeceğim ama bizimkiler bilmeyecek, tamam mı?"
İkisi de kafasını salladığında telefonumu onlara uzatmadan önce kuru bir teşekkür edebilmiştim sadece.
Su: teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Smile||Texting
Historia CortaAnonim: sadece gülümse Umay Su Anonim: her şeye ve herkese inat Anonim: çünkü gülümseyince çok güzelsin