19

3.2K 407 135
                                    

İyi okumalar⭐️

Insung daha önce hiç bulunmadığı bu yerde, güvenlik olduğunu düşündüğü adamın peşinden gidiyordu. Sağına soluna bakıyor ve yerleşimi iyice anlamaya çalışıyordu. Böylece içeri girerken zorluk çekmeyecekti. Asansörde ise önündeki güvenliğin eksi kata inmek için bir şifre girdiğini gördü. Adam arkası dönükken sırıttı Insung. Böyle büyük bir yer için kolay bir şifreydi.

Asansör kapısı açılır açılmaz hastaneyi andıran beyaz duvarlar karşıladı onu. Geniş bir yere benziyordu. Önündeki adamı takip etmeye devam etti. O sırada insanların koşuşturmalarına şahit olmuştu. Vay canına der gibi kaşlarını kaldırdı. Herkesin bahsettiği bu yere girmek ve bu kadar uğraşa şahit olmak değişik hissettirmişti. Güvenlik onu direkt örgütün başı ile konuşturacağından bahsetmişti, bu da demek oluyordu ki önünde durdukları odaya girip konuşmasını yapmalıydı.

"Gerçekten katılmak istiyorsan her şeyini ortaya koymalı ve iddialı olmalısın." Insung anladım şeklinde kafasını salladı. Kapıyı tıklattı ve gir sesini duyduğunda içeri girdi. Karşısında koltuğunda otururken dosyalarla uğraşan yaşlı denilebilecek bir adam gördü. Adam kapı sesi duyduğunda gözlüğünü çıkarıp ayaklandı.

"Buyrun?" Insung boğazını temizledi.

"Merhaba ben... katılmak için geldim." Bay Jung kaşlarını kaldırdı ve Insung'a oturmasını işaret etti.

"Adınız?"

"Insung Park."

"Jaehyun Jung." Adam Insung'un elini sıktıktan sonra karşısına oturdu. Önce Insung'u süzer gibi oldu. Bay Jung dikkatli birine benziyordu. Bakışlarında özgüven ve hırs vardı.

"Burayı nasıl buldunuz Bay Park?" Insung nasıl yani dercesine kaşlarını kaldırdı, ardından da karşısındaki adamın neyi kastettiğini anladı.

"Bir arkadaşım tarif etti." Bay Jung başını iki yana salladı. Yadırgayıcı sesler çıkarıyordu.

"Kaç defa yerimizi söylememelerini söylemiştim."

"Rahatsızlık hissi verdiysem kusura bakmayın efendim. Gidebilirim-"

"Neden örgüte alınasın?" Bay Jung bariz bir şekilde Insung'un geçerli sebepler vermesini istiyordu. Aynı zamanda ne anlamla yararlı olabileceğini de bilmeliydi. Insung kelimelerini iyi seçmesi gerektiğini biliyordu.

"Elim kolum bağlı evde oturmaktansa insanlara bir faydam dokunsun istiyorum. Hayatımı sadece oğluma odaklı geçirdim, ötekilerin acıları umrumda olmadı lakin o babaların yerinde ben de olabilirdim diye düşünmeye başladım. Her şey burada başladı zaten." Bay Jung yavaşça kafasını salladı.

Insung kelimeleri harfi harfine doğruydu içinde. Bütün hayatını oğluna odaklı bir şekilde geçirmişti ama bir konuda yalan söylemişti işte. Ondan ve birkaç kişiden başkasını düşündüğü yoktu.

"Empati Bay Park, biz burada tam olarak onu yapıyoruz." Insung adamın konuşmasından irite olmuş, içinden ağıza alınmayacak şeyler düşünmeye başlamıştı. Adam negatif enerji yayıyordu ve bu onu germişti.

"Ne iş yapıyorsunuz?"

"Hong Kong'da şirketimi yönetiyordum. Oğlumla buraya geldiğimizde ben yönetimden çekildim. Şimdi ise uzaktan idare etmeye çalışıyorum."

"Anladım. Bay Park şu an ne kadar kişi olursak kardır lakin sizi tam manası ile bizden biri yapmamız için önce güvenmemiz gerekecek." Insung anlıyorum manasında kafasını salladı.

"Bu süreç içinde ikinci koridordaki kırmızı çizgiyi geçmen yasak. Yarın laboratuvarda kontrollerden geçeceksin, şimdilik iş arkadaşların ile tanışman yerinde olur." Insung başını salladı.

can't see my reflection in your eyes |jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin