1. BÖLÜM: SIRADAN BİR GECE

21.8K 483 954
                                    

Gecenin en sessiz ve karanlık zamanıydı. Dar, karanlık, sıkıcı ve korkutucu sokağa heyecan katan tek şey orta yaşlı bir adamın ağlama sesiydi. Yere diz çöktürülmüş olan adam hıçkırırcasına ağlıyordu. Kimi zaman kendine hakim olamayan adamın salyaları ve sümükleri istemsizce yere düşüyordu.

-Lütfen... Lütfen bırakın beni. Evde çocuklarım beni bekliyor. Lütfen...

Adamın bu sözlerinin ardından Derin'in kahkahası sokakta duyuldu.

(Derin çetenin tek kızıydı. En az çetenin erkekleri kadar psikopat ve sertti. Kibarlıkla ve merhametle zerre alakası yoktu.)

Yerde ağlayan adamın yanına yaklaştı ve önüne diz çöktü. Elinde duran beyzbol sopasıyla adamın yanağını usulca okşamaya başladı. Çetenin erkekleri (Seko, Paşa, Mert, Poyraz) dağınık bir şekilde arkada durmuş Derin ile adamı izliyorlardı. Derin'in soğuk ve sert beyzbol sopasını yanağında hisseden adamın ağlaması şiddetlendi. Gözünü kapatarak sarsılmaya başladı ve kısık sesle nefes nefese yalvarmaya devam etti.

-Lütfen... Yalvarıyorum. Hiç merhamet yok mu sizde? Çocuklarım evde bekliyor diyorum. Lütfen...

Derin gözlerini devirdi. Bu adamın derdi neydi? Öldürecekler miydi sanki? Biraz eğleniyorlardı sadece. Derin arkasını dönüp Seko'ya baktı.

Psikopatlık ve işkence konusu Seko'dan sorulurdu. Çocuk sanki dünyaya insanlara acı vermek için gelmişti. İşkence ettiği kişinin ona yalvaran gözlerle bakması ve kurtulmak için ağlayıp sızlanmasından resmen zevk alıyordu. Tüm çete üyeleri birileriyle uğraşırken eğleniyordu ama bu olaylar onun için ihtiyaç gibi bir şeydi sanki. Uğraşacak birini bulamasa diğer üyelere bile işkence edebilirdi. O yüzden herkesin iyiliği için eğlenceleri bitince işkence kısmını Seko'ya bırakırlardı.

Seko Derin'e bakarak göz kırpıp kafasını eğdi. Bu "yaptığın her şeyi onaylıyorum" anlamına geliyordu. Onayı alan Derin beyzbol sopasını adamın kafasına geçirdi. Adam yere yan yatarak titremeye başladı. Krize girmiş gibiydi. Pantolonu ıslanmıştı. Korkudan altına etmişti ki bu, çetenin ilk defa rastladığı bir şey değildi. Seko'nun ıslığıyla Derin geri çekildi ve gidip ayakta dikilen Mert'in yanında yerini aldı, elini Mert'in omzuna koyarak büyük bir zevkle Seko'yu izlemeye koyuldu.

Seko, yerde krize girmiş gibi titreyen adamın yanına gitti. Yanına çöktü ve sweatinin kollarını yukarı doğru çekti. Sağ eliyle adamın saçlarını okşamaya başladı. Adamı sakinleştirmeye çalışıyordu. En nefret ettiği şey hissiz insanlara işkence etmekti. Sakinleşmesi lazımdı. Sakinleşip acıyı hissetmesi lazımdı. Yoksa nasıl zevki çıkacaktı bu işlerin?

-Biraz daha yalvar belki bırakırız. Ama belki diyorum bak. Belki de bırakmayız. Ya da çeteye mi alsak lan seni?

Issız sokakta çetenin kahkaları yankılandı. Adam ise çaresizliğin dibini yaşıyordu.

-Çeteye üye olurum. Ne isterseniz yaparım. İsterseniz adam da öldürürüm. Ne isterseniz... Lütfen...

Arkada çete, adamın söylediklerine kahkahalarla gülerken Seko da kendini tutamayıp gülmeye başladı. Adam Seko'nun her bir davranışını dikkatle izliyordu. En sonunda sessizliği bozdu:

-Beni eğlendirdin. Seni öldürmeyeceğim.

Adam derin bir nefes vererek bu sefer sevinçten ağlamaya başladı. İki elini birleştirerek eğilebildiği kadar Seko'nun önünde eğildi.

-Teşekkür ederim... teşekkür ederim... teşekkür ederim... teşekkür ederim... teş...

-Şu sikik kelimeyi bir daha söylersen...

ÇETE SAVAŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin