SİLAHLAR VE PLANLAR

5.2K 199 444
                                    

*Multi Derin'in kombini:) Şarkı da çok hoş😋

*En çok hangi karakteri sevdiniz?

*En çok hangi karaktere uyuz oluyorsunuz?

*Kitapla ilgili fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın!

*Karakterler ve olay akışıyla ilgili bol bol yorum bekliyoruz. Yeni bölüm için bol vote bol yorum. Öpüldünüz 😘

***

DERİN'DEN

Sabah uyandığımda evde bir sessizlik hakimdi. Kimseyi göremeyince mutfağa doğru ilerledim ve dolaptan kendime gevrek ve süt çıkardım. Öyle hep beraber kahvaltı yapmak gibi bir huyumuz ve yoktu zaten iki saat kahvaltı hazırlamakla kim uğraşacaktı. Önce sütü kaseye döktüm sonra gevreği ekledim. Ben iştahla önümdekileri yerken kapının açıldığını duydum. Kaseyi elime alıp yiye yiye salonun ortasına doğru yürüdüm. Bu saatte dışardan kim geliyor olabilirdi ki... Özel bir iş olmadıktan sonra bizimkilerin yanında davul zurna çalsan uyanmazlardı. Gördüğüm şey karşısında ağzımdaki lokmayı çiğnemeyi unuttum ve öksürmeye başladım.

Paşa ve Gece birlikte içeriye giriyorlardı. Kızın gözleri kıpkırmızıydı ve yaşlıydı, ağlamış gibi görünüyordu. Beni görünce telaşlandı ve bir an Paşa'ya baktı sanki yine ondan yardım istiyor gibiydi. Bu kız iyice sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Hem varlığı başımı ağrıtıyordu hem de Paşa'nın yakasına sümük gibi yapışmıştı. En sonunda Kenan'ın ne yapacağını umursamayıp ağzını burnunu dağıtacaktım. Hem Poyraz neredeydi Allah aşkına neden evcil hayvanına sahip çıkmıyordu.

Ben bunları düşünürken bir şey dememe fırsat vermeden Paşa çenesinin ucuyla Gece'ye Poyraz'ın odasını gösterdi. Gece de hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaştı. Sonunda ağzımdaki lokmayı zar zor yutup konuşabildim.

-Siz ikiniz... Nereden geliyorsunuz?

-Önemli bir şey değil güzelim. Karnım aç dolapta bir şeyler va-

-Konuyu değiştirme Paşa. Napıyordunuz sabahın köründe ikiniz?

Paşa gözlerini devirip elindeki anahtarı girişteki masaya fırlattı ve beni sakinleştirmek için ağır adımlarla yanıma geldi. İki elini omuzlarıma koyup bana eğildi ve yüzlerimizi eşit hizaya soktu. Boyu neredeyse iki metre olduğundan yanında oyuncak bebek gibi duruyordum. Hala elimdeki kaseden gevrek kaşıklamaya devam ederken bir açıklama bekliyordum.

-Poyraz erkenden otele ve müzayede binasına uğramaya çıktı. Gece de evde tek olacağından göz kulak olmamı istedi. Anlarsın ya... Kaçarsa diye.

-Sen de onu arabayla turlamaya çıkardın?

-Hayır çok bilmiş. Yarınki soygunla ilgili işlerim vardı. Onu da yanımda götürdüm.

-Ne işi?

-Seko gidecekti normalde ama öküz gibi uyuduğu için ben gittim. Soygun büyük olacak bizim cephane güvenlik için yeterli değil. Bir kaç parça silah gönderecekler bugün eve.

-Hmm... Cephane geldiğinde istediğim silahı seçmeme izin verirsen sizi gördüğümü unuturum.

Tek kaşımı kaldırıp beni onaylamasını bekledim. Okyanus mavisi gözlerini bir süre gözlerime diktikten sonra pes edermişcesine başıyla beni onayladı ve ellerini omzumdan çekti. Ağırlığını üzerimden alınca bir an dengemi kaybettim ama çabuk toparladım. Nişan yeteneğim çok iyi olmadığı için genelde bana her silahı vermiyorlardı ama ben hepsini denemek istiyordum. Bu yüzden güzel bir anlaşma yaptığımı düşündüm ve mutfağa döndüm...

ÇETE SAVAŞLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin