ÇETE SAVAŞLARI

SON GÖRÜŞME

23K'dan selamlar:) Yemedik içmedik tatilin son gününe bölüm yetiştirdik. Keyifli okumalar, öpüldünüz :*:*:*

YAZAR'DAN

"Pelin, hayatım iyi misin? Gergin görünüyorsun. Ne oldu masaj salonundan memnun kalmadın mı? Değiştirelim istersen sevgilim."

Kenan salondaki geniş koltukta purosunu tüttürürken bir tanecik sevgilisinin gerginliğini hissetmiş olacak ki telaşlanmıştı. Bedenini ona çevirip yanı başındaki değerlisine ilgi göstermeye başladı.

"Yok Kenancığım. Çok iyi geldi aslında gevşedim sayılır."

"Bak sevgilim eğer masözü beğenmediysen yenisini aldırayım işe. Hatta neden oraya gidiyorsun ki en iyi masözleri eve getirteyim."

Bir elini Pelin'in omzuna atarken onu kendisine çekmişti. Kenanın bu ilgisine göğsü kabaran Pelin kocaman gülümseyerek güzellik salonunda yaşadıklarını kendine saklamaya karar verdi. Aslında Kenan'a Derin'den bahsetse kolayca kızdan kurtulabilirdi ancak Kenan'ın arkasından çevirdiği bütün dolaplar da ortaya çıkacaktı. Hatta işin ucu Kubilay'la olan ilişkisine kadar gidecekti bunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden susmak en iyi tercih olacaktı.

"Yaa Kenoş'um. Çok mu tatlısın bakıyım senn?"

Kenan'ın burnunu sıkarak yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Ne de olsa gönlünü hoş tutmalıydı. Kendisinin rahat ve konforlu bir hayat yaşayabilmesi için tek kaynak oydu. Kenan'ın dikkatini çekebilmek ve kendisine aşık edebilmek için binbir çeşit oyun çevirmişti ve bu başarıyı bir hamlede silip atmaya hiç niyeti yoktu.

"Sen benim yanımda ol da hiçbir şey önemli değil sevgilim."

"Ay heralde. Seni benden çok düşünen var mı?"

Kenan'ın yüz çizgileri belli olan yaşanmışlığı derin yanaklarını sıkarken arkadan gelen sesle irkildiler. Kenan hemen kolunu Pelin'den çekip doğrulurken yüzüne ciddi bir ifade yerleştirmeyi eksik etmedi. Pelin'e karşı ne kadar yumuşak davranıyorsa bunu sadece ikisi yalnızken yapıyordu. Adamlarına karşı otoritesinin zayıflamasını hiç ama hiç istemezdi.

"Kenan Bey, karşıdaki mekanlardan bazıları haraç konusunda sıkıntı çıkarıyorlar. Biri ayaklanınca hepsi birbirinden cesaret almış. Birlik olup ödemeyeceğiz diyorlar. Ne emredersiniz?"

Kenan purosundan bir nefes çekip yanındaki sevgilisine uzattı ve ropdöşambırının belindeki bağı sıkılaştırıp ayağa kalktı.

"Mekanlarını kundaklayın. Akıllanmazlarsa işlerini bitirin."

"Tamamdır patron."

Kenan kesin emrini verdikten sonra tekrar biriciğinin yanına döndü.

"Görüyorsun değil mi hayatım? Nankör bunlar nankör. İyi niyetin kıymetini bilmiyorlar. Mekanları başlarına yıkılınca da gelip ayağıma yalvarırlar ama ben ne yaparım biliyor musun? Gözünün yaşına bakmam sıkarım kafalarına. Arkamdan iş çevirene af yok."

Pelin boğazına takılan yumruyu zorla yutarken gözlerini birkaç kez kırpıştırmakla yetinmişti. İçine düşüp kalbini sıkıştıran bu his onun dilini bağlamıştı.

"Haklısın Kenancığım." demekle yetindi sadece.

"Hayatım bugün çok yoruldum. Odamıza çıkıp jakuziyi hazırlar mısın?" dedi gülümseyerek Pelin'e ve devam etti. "İkimiz için..."

Pelin de iyice gerilmişti ve odaya çıkıp biraz yalnız kalmak istiyordu. Aslında çıkarken Kubilay'ın odasına uğrayıp bir kaçamak yapmayı düşünmüştü fakat bu konuşma düşüncesini geri plana atmış, ertelemesine neden olmuştu. Her neyse diye geçirdi içinden, Kenan yukarıya gelene kadar kafasını dinlerdi.