KURTAR BENİ

🍂BÖLÜM 10🍁

Multi:Su
Herkese merhaba
Nasılsınızzz?

Bir şey söyleyip hemen bölüme geçicem.
Bu bölümde Su'dan azıcık minnacık tırsabilirsiniz şimdiden haberiniz olsun yani.
😘

*

**Hayatı kaybetmekten daha kötü bir şey vardır: Hayatın anlamını kaybetmek***
Erich Fromm

Su'yun ağzından

Zafer'den kurtulmamızın üzerinden 4 gün geçmişti. O gün oradan çıktıktan sonra Mert ve adamları Zafer'i bulmuşlar evini ve korumalarını dağıtmışlardı.

Zafer'e ateş etmişlerdi. Ve bırakıp gitmişlerdi. Öldü sanıyorlardı. Ki ben el atmasam öyle de olacaktı.

Eve gelir gelmez pek bir şey konuşmadan odalara çekildik. Benim yorgunluğumun yanında Toprak'ta uykusuzdu. Yaklaşık 1 saat sonra o uyuyunca evden sessizce çıktım.
Zafer'in olduğu yeri biliyordum. Bir taksi ile oraya vardım. Yaralıydı ama daha ölmemişti. Tahminimce eve girmişti.

Elimi cebime atıp yanımda getirdiğim bıçağımı sıkıca tuttum. Ve eve girdim.
Karnına yakın bir yerden vurulmuştu. Kendisi yarım yamalak bir pansumanla duruyordu.
Yanına gittim.

"Kı-kızım..."

"Ne var gene piç"

"Kı-zım..."

"Ne kızım kızım kalk gidiyoruz"

Onu zorla kaldırıp evin arka tarafında ama biraz uzağında olan deposuna götürdüm. Elimde bıçak olduğu için mecburen geldi tabii.
Onu bağladıktan sonra yanına 4-5 gün yetecek yiyecek ve su koydum. Kelepçelemiştim ama ellerini kullanabiliyordu.
Kanamasını ise durdurmuştum.

Bugün de onu tekrar ziyarete gidecektim. Benim için fazlasıyla eğlenceli olacakken o aynısını düşünemeyecekti maalesef.

Üzerimi değiştirip dışarı çıktım. Toprak doktordu bu ara izinliydi ama dün işine başlamıştı. Sabahları ise kahvaltıyı hazırlayıp gidiyordu. Ben kendi evime geçmek istesem de bu hafta da onda kalmamı istemişti.

Ben de onu kırmamıştım. Bir şeyler atıştırdıktan sonra masayı topladım ve dışarı çıktım. Toprak a haber vermeyi de unutmadım. Nereye gideceksem haber vermemi istiyordu.

Kime:Toprak

Dışarı çıkıyorum, biraz dolaşacağım sen gelene kadar evde olurum.

Kimden:Toprak

Tamam , dikkat et kendine

Konuşmadan çıkıp telefonu kapattım. Ve bir taksiye binip deponun yakınlarında indim.
Depoya girdiğimde uyuyan bir Zafer ile karşılaştım. Bir makas alıp yanına gittim. Ve yanında diz çöktüm. Bir anda saçlarını kestim. Yavaştan uyanmaya başlamıştı. Bir tutam daha kestim. Tutarken çok çekmiş olmalıyım ki hemen uyandı.

"Günaydın, uyuyan şerefsiz uyanmış"

Bana cevap vermiyordu çünkü ne söyleyeceğini bilmiyordu.

"Bugün eğlenceli bir gün olucak "

"Ne-ne yapıcaksın?"

" Şimdi nerden başlasam bilemedim ııımm tabi yaa biber"

Elime bir kavanoz acı pul biberi aldım ve 3 kaşık zorla ağzına koydum. Onun yaptığı gibi deterjanı yutturmak vardı ama şuan onu hastaneye götüremezdim eh hemen ölmesini de istemiyordum.
Onun yerine kaynamış su getirdim ve şişeyi zorla bitirttim. Muhtemelen dilinde yanıklar oluşmuştu.