🍂BÖLÜM 29🍁

51 5 22
                                    

Hak ettiği bu değildi ve hak ettiğim onun sevgisi değildi.
Yazar

Su Özdemir

Hastaneye vardığımda hızla Toprak'ın odasının bulunduğu kata çıktım. İçimden Toprak'ın uyuyor olmasını dileyerek Kumsal'ı aradım. Telefonu meşgule attıktan bir kaç dakika sonra yanıma gelmişti.
"Abla iyi misiniz? Mehmet Amca bir şeyler dedi ama neler oldu?"

Hızlı sorularının ardından derin hir nefes alırken bu sefer ben konuşmaya başladım. "Onları anlatırım sonra sen dert etme. Toprak nasıl, uyuyor mu?"

Olumsuz anlamda başını sallayınca içime oturan ağırlıkla devam ettim. "Anladım. Bir sorun olursa bana haber vermeyi unutma oldu mu güzelim? Bir de belki taşınma olayını halledebiliriz bugünlerde."

Şaşıran gözlerle baktı bu sefer bana. Evet, sırası değildi ama bir yandan da tam sırasıydı. "Kelepçe elimizde, kalan tüm kişileri de eve getirdik. Bu yüzden adres değiştirmemiz doğru olur. "

Kumsal tekrar beni anladığını söyleyince bu sefer gözlerinde o ışığı görmüştüm. Vereceği desteği hissetmiş ve ondan çoktan güç almaya başlamıştım. "Abimin durumu iyi yani düşündüğümüzden daha iyi bu yüzden daha kısa sürede taburcu olabilirmiş."

"Gerçekten mi? Şükürler olsun, çok sevindim güzelim. Bilgi verdiğin için saol. Bir de bir şey daha isteyebilir miyim senden?"

Gözleri merakla dolanmaya başladığında çekinerek konuştum. Ne ara bu kadar çekingen olmuştum bilmiyordum. "Akşam uyuduğu zaman bana haber verir misin? Gelip görmek istiyorum onu. Çok özledim."

Kumsal bana önce 'senden olmaz' bakışları atmış olsa da sonra haber vereceğine dair söz verdi ve hastaneden ayrıldım. Her düşündüğümde beni dehşet sinir eden bir durum da olsa yokluğuna alışmam gerektiğini biliyordum.
Yanında durdukça fark bile etmeden ona zarar veriyordum. Ve bu hayata tutunmama yardım eden, gözlerime öyle bakan, ne olursa olsun beni yargılamaya bile kalkmayan bu adama zarar veremezdim. Hak ettiği bu değildi. Hak ettiğim onun sevgisi değildi.

...

Eve geldiğimde Ayşe bir şeyler hazırlamış hep birlikte yemek yemişlerdi. Yanlarına gitmeden önce ben de mutfaktaki yemeklerle biraz bakışsam da açlık hissi kendini göstermeyince yanlarına geçtim. "Hoşgeldin kızım."
Mehmet Amca hâlâ gitmemiş miydi yoksa ben halüsinasyonlarımla baş başa mıydım? "Hoşbuldum Mehmet Amca, sen gitmedin mi. Yani evden beklemesinler sonra?"

Yavaşça gülümsedi. Bu adamda bir şeyler vardı. Geçmiş onu da vurmuşa benziyordu. "Haber verdim kızım. Sizin şu işleri bir halledelim."
Sırıtıp cevapladım. Ne olursa olsun bu adamı çok seviyordum. "Saol amca."

Oturup bizim konuşmamızı dinleyen ancak daha tanışmadığım kişilere döndüm. Küçük kız ve oğlan biraz korkmuş görünseler de Bora'nın arkadaşı olduğunu düşündüğüm çocuk ile hepimizden büyük olan kadın gülümsüyordu. Bir şey demeden yan yana oturan çocukların arasına oturdum. Korkmalarını istemiyordum. Sıcak biri olmasam da onları görünce sıcacık oluveriyordum işte. Hiç bir şeyden haberleri yoktu. Ve çok masumdular. Çok fazla.
"Hepiniz hoşgeldiniz. Aslında bana düşmez tabi ama olsun şimdilik benimle idare edeceksiniz..."
Konuşmama devam edecekken yanımdaki oğlanın beni terslemesiyle şok olmuştum.  "Madem sana düşmüyorsa çeneni kapa."

Çok sevimli olduklarını söylemiştim ama bu ergen istisnaydı sanırım. Sakin kallaya çalışarak oturduğum yerden kalktım. Ben kalkar kalkmaz boşluk dolmuş, oğlan çocuğu kızın yanına yaklaşmıştı. Bir de elini omzuna atmıştı.
"Bizden uzak dur."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KURTAR BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin