🍂BÖLÜM 14 🍁

245 45 1.1K
                                    

Öhöm öhöm buyrun yeni karakterimiz Kumsal.
Bu arada önceki bölümde Su ve Toprak'ı boğmaya çalışan kadının kim olduğunu öğreneceğiz. Tahminler pek tutmamış galiba djdndn😂

İYİ OKUMALAR.

***Gözyaşlarım şuanlık esirdi. Ama zamanı geldiğinde onları özgür bırakacak ve intihar etmelerine göz yumacaktım***

***Bilmezler yalnız yaşamayanlar nasıl korku verir sensizlik insana;
insan nasıl konuşur kendisiyle;
nasıl koşarlar aynalara.***

Su'yun ağzından

Zafer bitmişti. Düşmanımız yoktu. Peki ya bize kabus dolu günler getirmeye çalışan kimdi?
Ben kendimi bu kadar güvende ve sevgi dolu hissederken bunlar neyin nesiydi?
Uçurum ile çok nadiren konuşuyor diğerleriyle de hiç konuşmuyordum.
Toprak ile beraber kalıyordum hala. Gülüyordum. Gülümsüyordum onunlayken.

Çok farklı bir eylem gibi geliyordu bana. Uzun zamandır gülümsememiştim çünkü.

Ve hayat bu kadarcık gülümsemeyi bana çok görmüştü.

Kafamdaki mutsuz düşünceleri dağıtmak adına karşımdaki hemen hemen benim yaşlarımdaki ama fazlaca spor yaptığını kol kaslarından bile belli eden kıza baktım.

19 ya da 20 yaşında olmalıydı. Benimkine benzeyen uzun kahverengi saçları vardı. Ve benim koyukahve gözlerimin aksine mavi gözleri vardı.

Bu kızın beni bağlayıp bir sandayeyle birleştiren. Ya da benim boğazımı sıkıp beni öldürmeye çalışan kisi olduğuna inanmak çok zordu.

Onu hiç bir şekilde tanımıyordum. Belki de Toprak tanıyordur diye düşündüm. Ama neden boğazımı sıkıp beni bağlamıştı ki.

Yoksa bu da benim gibi psikopata bağlamış Toprak'ın eski sevgilisi falan mıydı? Beni de bu yüzden bağlamış olabilirdi.

Eğer böyleyse Toprak şizofren bu iki kızdan çok çekmişti.
Düşüncelerimle birlikte yüzüme yerleşen sırıtmanın artmasını daha fazla bastıramadım.
Ve bir kahkaha koyverdim.
Karşımdaki kız da bana bakıp sırıtarak gözlerini devirdi.

"Şizofren misin? Seni bağladım. O sevgilin de gelsin ikinizi birlikte öldüreceğim"

Sözleri kısa bir duraksama yaratmıştı. Bizi öldürmekten bahsediyordu. Ben ölmekten korkmazdım. Hiç korkmamıştım. Ama ya Toprak. Onun ölmesine dayanamazdım.
Onun ölmesine izin veremezdim.

Benim hayalim bile yoktu. Tek hayalim belki Toprak ile *normal* bir yaşam olabilirdi. Bu da biraz zor bir ihtimaldi tabi.
Oysa Toprak'ın çok güzel hayalleri olduğuna emindim.

"Bak kimsin bilmiyorum ama 1.si o benim sevgilim değil 2.si bizi neden öldürmek istiyorsun?"

"Senin sevgilin olup olmadığı umrumda değil sonuçta ikinizi de öldüreceğim"

"Sizin elinizden kaçtım. Ve yine size döndüm. Eminim o başınızdaki kişilerin şuan bundan haberi yok. "

"Bak ne dediğini anlamıyorum gerçekten"

"Suss , o da geldi eğer konuşursan onu gözünün önünde öldürürüm"

Tehditine karşı susmak zorunda kalmıştım.
Toprak içeri girip mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı. O kız ise arkasından.

Gözyaşlarımı şuanlık esir ediyordum. Çünkü daha fazla aciz durumda olmak istemiyordum. Ama zamanı geldiğinde onları özgürlüğüne kavuşturacaktım.

KURTAR BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin