🍂BÖLÜM 28🍁

30 9 17
                                    

Multi; Toprak'ın rüyasi falan djsjjd

Benim düşüncelerim ve onun bakışları...
Yazar

Su'dan devam

Gözlerimi açtığımda aklıma süzülen ilk düşünce Toprak ve Kumsal olmuştu. Hâlâ nerede olduğumu idrak edememiştim. Ayrıca en son yaşadığım şeyleri de tam hatırlayamıyordum. Sadece Bora ve Ayşe'nin görüntüleri düşüyordu aklıma. Bir kaç dakika daha ayılmaya çalıştım ve en son dışarıdan gelen sesler ile tamamen ayıldım. Bulunduğum odadaki kapı açılırken oturduğum yerden doğruldum. Kendi odamdaydım. Ve içeriye giren de Mehmet Amca'ydı.
"Biraz daha iyi misin kızım?"

İçim rahatlarken Kelepçe lakaplı adama ne olduğunu merak etmeye başlamıştım. "Çok iyiyim amca, saol. Şey acaba Kelepçe kaçtı mı?"

Mehmet Amca önce bana bir şey söylemek istemiyormuş gibi görünse de sonra sır verircesine fısıldadı. "Yok kızım, bağlı. Sen bir iyi ol da sonra bakarsın ona."

Mehmet Amca'nın konuşmasından ve mimiklerinden Ayşe ve Bora'nın ona daha ayrıntılı şeyler anlatmış olabileceklerini seçmiştim. " İyiyim amca."
Ben ayaklanırken Mehmet Amca bana engel olmadı. Kelepçe haricinde bir de Kumsal ile Toprak vardı. Toprak'ın benden haberi olmasa bile Kumsal meraklanabilirdi.
İçeri geçtiğim zaman sıkı sıkıya bağlanmış Kelepçe ile başında oturan Bora ile karşılaştım. Kelepçe tam olarak kendinde değil gibiydi. Ve nedense bu durum bana zevk vermişti.

Bir saniyeliğine Ayşe' de aklımdan geçmişti ancak mutfaktaki sesler buna yanıttı zaten. "Bu neden kendinde değil?"
Sorum herkese önce garip gelse de sonra benim de bayıldığım akıllarına gelmiş olacakki Bora sorumu cevapladı.

"Mehmet Amca geldi sen Kelepçe ile uğraşırken ve kafasına odun ile vurdu o sırada Kelepçe'de sana vurduğu için ikinizde bayıldınız." Anladığımı belirten bir kaç baş hareketi yaptıktan sonra mutfağa geçtim. Ayşe pratik bir şeyler yapıyordu sanırım ama onunla ilgilenmeden su içip çıktım. Kelepçe uyanana kadar hastaneye gidip gelebilirdim.
"Ben hastaneye gidiyorum. Utanınca haber edersiniz olur mu?"

Çıkmaya hazırlanacağım sırada Mehmet Amca yine ortaya çıkmıştı. Ben  normal olmasam bile bu adamda tamamen normal değildi sanırım. Bir kaç tahtası eksik olmalıydı. "Ben gittim geldim hastaneye. Kumsal'a da haber verdim."
Söyledikleri ile şaşkınlığa uğramıştım. Mehmet Amca'nın potansiyeli düşündüğümden daha iyiydi. Çünkü şuan başkası olsa muhtemelen hem Kelepçe'yi hem de beni polise verirdi.

"Tamam o zaman ayılana kadar bekleriz. Bu arada bu adamın gerçek ismi konusunda bilgisi olan var mı?"
Bora'nın bu konuda bilgili olacağını düşünerek sorduğum soruya karşılık alamamıştım. Kimliğini ne kadar çok gizlerse o kadar iyiydi sonuçta.

"Onu polise mi vereceğiz?" Ayşe'nin masum sorusu hepimizi düşündürmüştü. Henüz ona ne yapacağımı bilmiyordum. Gözlerimi diğerlerinin üzerinde gezdirince Bora ve Ayşe'nin boş bakışlarının yanında başka bir bakış fark ettim. Mehmet Amca'ya ait olan bu bakışlar onlarınki kadar boş değildi. Aksine çok karmaşıktı. Çözülemeyecek kadar karmaşık.
Benim düşüncelerim ve onun bakışları, aynı şeyleri ifade ediyor gibi hissettiriyordu. Bu beni biraz ürpertse de sesimi çıkarmadım ve Ayşe'nin duymak istediği cümleleri söyleyiverdim.
"Muhtemelen öyle olur Ayşe. Ama önce diğer arkadaşlarını da çıkaralım oradan tamam mı?"
Ayşe rahatlamış bir şekilde gözlerini kırptığında ben ise huzursuz olmuştum. Ne yapacağımı bilmesem de bu adamı polise vermeyeceğimi anlamıştım.

...

"Bora hazır mısın? Çıksak iyi olur."
Bora ile birlikte kalan arkadaşlarını almaya gidecektik ve Kelepçe'den haber alamayan adamları muhtemelen
şuan onu arıyorlardı. Bu durumda yine muhtemel bir şekilde çocukları tuttukları yerde adam sayısı azdı.
"Hazırım abla, çıkabiliriz."

KURTAR BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin