🍂BÖLÜM 11🍁

131 52 92
                                    

Multi Toprak

***Güven bir ayna gibidir. Çünkü bir kez kırıldı mı hep çizik gösterir***
Ts Eliot

***Güven ruh gibidir. Çıktıģı zaman bir daha geri dönmez ***

Toprak'ın ağzından

Hislerimden artık emindim. Onu seviyordum. Ama böyle bir şeyi ona söyleyecek cesaretim yoktu. Çünkü arkadaşlığımızın tamamen bitmesinden korkuyordum. Onun yıllarca yalnız kalması ve öz babası yüzünden yaşadıkları büyük ihtimalle insanlara olan güvenini milyon kez sorgulamasına sebep oluyordu.

Kendi babası bile böyle davranmışken herkese güvenmek kolay olmazdı ve olmamalıydı zaten.

Ama bir yerlerde onun bana biraz da olsa güvendiğini hissetmiştim. Ve ondan biraz daha benim evimde kalmasini istemiştim. O da beni kırmamak için kabul etmişti.

Bende kalmasını istememin sebebi ise bu sürede daha yakın arkadaş olursak birbirimizden kopmayız diye düşünmemdi.

Ve açıkçası Su'yun dün akşam dışarıda arkadaşlığımızı bitirmeyelim gibisinden sarfettiği cümler beni mutlu etmişti.
E tabi bir yandan da üzmüştü. Çünkü sonuçta o beni sadece yalnızken yanında olan bir arkadaşı olarak görüyordu.

Bir işe gireceğini söylemişti. Bence de doğru olan buydu. Böylece çevre edinebilir ve biraz daha sosyalleşebilirdi. Bu onun icin güzel bir şeydi. Ve ben de onun mutlu olmasını istiyordum.

Bugün ise hastaneden çıkar çıkmaz Su'yu tanıyan kimseleri bulacaktım. Ve önceliğim
tabi ki bakkal olucaktı. O amcayla baya bir samimiydi. Yüksek ihtimalle o amcadan bir şeyler öğrenebilirdim.

Artık vakti gelmişti çünkü. Onu tanımam gerekiyordu. Ve onun bana kendini anlatacağını sanmıyordum. O ise beni eminim artık baya tanıyordu.
Çünkü ben duygularımı çok dışavuran bir insandım. Daha doğrusu bunu tercih ediyordum.

İstediğimde duygularımı saklamakta da iyiydim.

Ama gizlemeyi tercih etmezdim. Yani sonuç olarak artık onun hakkında bir şeyler öğrenmem gerekti. Bildiklerim çok azdı ve onlar da zaten Zafer ya da annem ile ilgili kısmıydı.

...

Bir kaç saat sonra hastaneden çıkmış eve doğru ilerliyordum. Yol ayrımına gelince evimin değil de Su'yun evinin olduğu tarafa döndüm. Biraz ilerleyince bakkal yazısını gördüm. Arabayı durdurup bakkala doğru ilerledim. İçeri girince 50li yaşların ortalarında, yarı kel, tombul yanaklı bir amcayla karşılaştım.

"Buyur evladım"

"Merhaba amcacım buraya size bir şey sormak için gelmiştim"

"Sor, tabi sor"

"Şimdi şu ileride bir kız oturuyor benim arkadaşım onun hakkında bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum da"

"Benim bildiğim bir tek kişi var ama o da değildir, bilmiyorum"

"Anladım amcacım saol yinede"

"İsmi neydi bu kızın?"

"Su"

"Haa Su mu onu biliyorum canım ,sadece hiç arkadaşı olduğunu bilmiyordum."

"Yaa yeni tanıştık zaten"

"Anladım sen geç şöyle"

Amca bana bir tabure uzatınca çekip oturdum. Buradan fazlaca bir şeyler öğreneceğim gibi gözüküyordu.

KURTAR BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin