"Geçmiş damarlarıma bir zehir gibi dolandığından beri, karanlıktaydım. Sonra sen geldin kalbime, evime, yatağıma ve geleceğime..."
kim seokjin üniversiteli bir uyuşturucu baronu, kim taehyung yaralı bir dans öğrencisi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldız,kaydı.
Seokjin erken saatlerde uyanmış, uyuyan sevgilisini izliyordu. Masum ve bir o kadar da can alıcıydı güzelliği. Ona sahip olmak ve onun kendinin olması hayatındaki en büyük ödüldü. Tanrı ilk defa iyilik yapmıştı Seokjin'e.
Hiçbir şey karşılıksız değildir.
Yavaşca sokuldu Taehyung'un sıcak bedenine. Ellerini tişörtünün içinden sokup sıcak tenini okşadı. Yumuşacık ve adeta bebek gibi bir teni vardı. Ardından boynunu öpmeye başladı. Bugün yıllardır verdikleri mücadeleyi sonlandıracaklardı. Ya öleceklerdi ya da döneceklerdi.
Annesinin ve sonuçlarının intikamını alacaktı. Buna mecburdu. Elini ince beline sarıp iyice derinleştirdi öpüşlerini. Resmen bırakamıyordu cennet gibi kokan boynunu. Bağımlısı olmuştu. Taehyung sayesinde uyuşturucuyu zar zor bırakmıştı ama şimdi sevgilisinin kokusuna bağımlı olmuştu.
"Seokjin rahat dur!" Seokjin gülümseyip çenesine doğru ilerledi. Ardından kurumuş dudaklarına dilini gezdirip ıslattı. Çekeceği sırada Taehyung erken davranıp dilini dudakları arasına aldı ve sertçe emmeye başladı. Seokjin bu hareketine derince inledi.
Ellerini sırtına bastırıp, öpüşlerini daha çok sertleştirdi. Dudağından ayrılıp boynuna geçti. Orayı iyice sömürdükten sonra fısıldadı. "Çıkar üzerini, özledim seni." Taehyung hızla attı tişörtünü. Seokjin hemen sırtını yatakla buluşturdu.
Dudaklarını Taehyung'un göğüs ucuna bastırıp, sıcak dilini tepeciğe defalarca sürttü. Taehyung gözleri titrekçe arkaya düştüğünde titreyen ellerini Seokjin'in saçlarına attı. Yavaş yavaş kasıklarına inip izlerini bıraktı. Çalan telefonu asla umursamadı.
"Jin telefonun çalıyor!" Seokjin çoktan dalmıştı başka dünyalara. "Siktir et. Umrumda olan sadece sensin." Tam elini iç çamaşırına atıp çıkaracağı sırada, Taehyung tuttu bileğinden. "Defalarca çaldı. Önemlidir belki." Seokjin sinirle soludu. Namjoon'un aradığını görünce iyice sinirlendi.
"Umarım önemlidir yoksa götüne evin önündeki çam ağacını sokacağım!" Taehyung Seokjin'in haline kıkırdarken ciddileşen yüzü ile gülüşünü düzeltti. İç çamaşırını tekrar kalçasından geçirip yatakta dizüstü durdu. Seokjin bir yandan telefonu dinliyor, diğer yanda sevgilisi korkmasın diye onun saçlarıyla oynadı.
"Anladım hazırlanın o zaman. Ben geliyorum birazdan, bugün son." Seokjin telefonu kapatıp masaya bıraktı. Ardından Taehyung'un çıplak beline attı ellerini. Sonra yanağına öpücük bıraktı. "Nereye Seokjin?" Seokjin derin bir nefes aldı.
"Biliyorsun o adamlar gün yüzüne çıktı. Uzun zamandır bunu bekliyoruz ve bugün o gün." Taehyung yutkundu. Bunu yapmasını istemiyordu ama karışamazdı. Annesi için babası için yapmak zorundaydı. Eğer yapmazsa Seokjin ile birlikte mutlu olamazlardı. Hızla sarıldı boynuna.
