Her güzel şeyin elbette bir sonu vardı. En sevdiğin filmin, sevdiğin yemeğin ve oyunun. Mesela yolun ve paranın gibi. Seokjin ise eskiden umrunda olmayan o duygu, şimdi tüm benliğini sarmıştı. Aşk... Sevmeyi bilmeyen bir adam oluvermişti. Önüne gelenle tek derdi yatmaktı. Duygular önemsizdi onun için.
Biri kendisini, yanında seks için tuttuğunu anladığında giderdi ondan. Kaybetmekten korkar sanıyorlardı ama seokjin, zaten bir kere yattığı insanın yüzüne bir daha asla bakmazdı. Bu yüzden insanlar tarafından ulaşılmazdı. Herkes onun bu tavrına tutuluyordu demek daha doğru olurdu.
Parası çoktu, eli kolu uzundu, güçlüydü, yakışıklıydı... Bu özellikleri sayesinde hiç korkmamıştı seokjin. Bunlar varken herkes ona gelirdi ve kimseyi kaybetmezdi. Zaten hayatında kaybetmekten korkağı, arkadaşları dışında kimse yoktu. Şimdi, tam şu dakikalarda deli gibi korkuyordu kaybetmekten.
Bu duyguyu, kaybetmekten korkuyordu. Yanında yatan küçüğü nefes alıp verirken, büzülen dudaklarıyla bile çok güzeldi. Yumuşak teni ve sıcak nefesinden hiç ayrı kalmak istemiyordu. Onu, ona bu hislerin varlığını veren adamı bırakmak istemiyordu ama gitmek zorundaydı.
Seokjin pis işler yapsa bile bu zamana kadar kimseyi öldürmemiş biriydi. Hayvanlara dahi zarar vermemişti. Evet sert bir adamdı. Damarına basanın canını yakardı ama asla katil değildi. İşte seokjin bu yüzden bu sektörde bu kadar isteniyordu. Birini öldürmeden işini hallederdi. Arkasında bu yüzden asla iz kalmazdı. Başı belaya girmezdi çünkü titizdi.
Seokjin sadece en güzel duyguların katiliydi.
Taehyung'a biraz daha yaklaştı. Sıcak dudaklarına bir öpücük bıraktı. Ardından burnunu, yanaklarını tek tek öptü. Yatakta düz yattığı için esmer boynu, kendisine davetiye çıkarmıştı. Yaklaşıp derin derin nefesler aldı. Çok güzel kokuyordu küçüğü. Dudaklarını yalayıp boydan boya ıslak öpücükler sıraladı.
Aslında o uyanmadan gidecekti ama yapamadı. Onu öyle buruk bırakamazdı. Kullanılmış, hissetmesini asla istemiyordu. Bu son konuşmaları olacaktı. Çünkü birini asla öldürmezdi. En nefret ettiği insanı bile öldüremezdi. Mecbur ken'e karşı çıkamayacak ve kendisine zarar vermesine izin verecekti.
Islak öpücüklerine hala devam ederken, taehyung'un mırıldanmalarını duyar duymaz kaldırdı kafasını. O güzel ve huzur kokan boyundan zor dahi olsa çekildi. Güzelliğinin arkasına dönmeye çalıştığını anlayınca durdurdu onu. Hala öpmek, sevmek istiyordu. Şaka gibi geliyordu ona ama asla doyamıyordu.
"Ya seokjin yorgunum." Taehyung'un tatlı mırıldanmaları, seokjin'in sinsice sırıtmasına neden olmuştu. Güzel bir veda sevişmesi iyi verecekti bebeğine. Ayrıca garip davranarak, onu huzursuz etmek istemiyordu. Bir şeyler anlasın, sorgulasın istemedi. Eğer olurda ağlar ve kal derse, seokjin her şeyi siktir ederdi.
O ağladığı zaman kalbi acıyordu. "O zaman senin yorgunluğunu alalım." Dedikten hemen sonra yavaşça çocuğun üstüne çıktı. İnce dudakları hemen, kendi dolgun dudakları arasına alıp emmeye başladı. Taehyung, bu hazzı sevdiğinden tüm yorgunluğunu unutup karşılık verdi. Şu an hiç olmadığı kadar huzurluydu.
Seokjin hoyratça emiyor, elleri esmer tende gezintiye çoktan çıkmıştı. Taehyung'un ince dudakları sabah olduğundan daha şişti. Seokjin emdikçe adeta ağzında büyüyordu. Bu his seokjin için paha biçilemezdi. Yavaşça boynuna doğru indi. Sakince emiyor bir yandan da öpüyordu. Artık sert değildi hareketleri.
Canı yansın istemiyordu küçüğünün. Taehyung ellerini seokjin'in saçlarına atıp, daha çok bastırdı kendine. Yetmiyordu, onunla olmak. Onu hissetmek adeta yetmiyordu. Hep daha fazlasını istiyordu taehyung. Seokjin, taehyung'un göğüs uçlarını dişleri arasına almış ısırıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
In La Kesh ✓
Fanfic"Geçmiş damarlarıma bir zehir gibi dolandığından beri, karanlıktaydım. Sonra sen geldin kalbime, evime, yatağıma ve geleceğime..." kim seokjin üniversiteli bir uyuşturucu baronu, kim taehyung yaralı bir dans öğrencisi.