Bölüm şarkısı: Senorita
Taehyung güneşin etkisiyle hafifçe kıprandı yatakta. Yavaşça açtı gözlerini arkasını dönüp uyuyan seokjin'i görmesiyle genişce gülümsedi. Beyaz teni güneşin altında görsel bir şölen ziyafeti gibi, soluk alışverişleri orantılı ve kirpiklerinin güzel yüzüne dizilişi...
Ellerini sevgilisinin çıplak omuzlarında gezdirdi. Ardından göğsüne gelip parmak uçlarıyla okşadı tenini. Garipti birleşmeleri ve tanışmaları ama eşsizdi. Birini sevmek, onunla sevişmek imkansız geliyordu taehyung'a. Şimdi, onunla aynı yatakta olmak bile çok güzeldi.
Yaşadıkları zihnine tek tek düşünce seokjin'in kalbinin üstündeki narin parmak uçları titredi. Tam çekeceği sırada ince bileğini bir o kadar güçlü ve damarlı eller sardı. "Durma, parmak uçların tenim için yaratılmış." Gülümsedi taehyung. Tek bir kelimesine düşüp, binlerce sessizliğine unutuyordu her şeyini.
Korkunç, birini bu denli sevmek kendini unutacak kadar sevmek, korkunç derecede muazzam...
Taehyung dokunuşlarına devam etti. Elleri yüzüne çıkıp güzel ama bir o kadar da yorgun yüzünü turladı. Seokjin bileğini tutup parmak uçlarına bolca öpücük bıraktı. Bu adam değil miydi onunla sadece yatmak isteyen? Bu adam değil miydi becerip bırakırım, diğerlerinden ne farkı var ki diyen?
Varmış; aşk olmadığın zamanda kapını çalar, sana güzel anılar yaşatır, sonra onsuz yaşayamayacağını anlamanı sağlar. Seokjin yatakta hafifçe kayıp, taehyung'un boynuna yerleşti. Kokusunu soluyup biraz da orda dinlendi. Büyük bir öpücük bıraktı sıcak tenine. "Mezun oluyoruz ha?" Tahyung burukça gülümsedi.
Vakit su gibi akmıştı. "Çabuk geçti." Seokjin sırıttı. Dudağına sulu bir öpücük bıraktı. "Okulda sevişmedik yer bırakmadık yavrum, tabii çabuk geçer." Taehyung kollarını boynuna sardı. Dolgun dudağına öpücük bıraktı. Seokjin o geri çekilmeden çıplak sırtına kollarını kenetleyip kendine çekti. Alt dudağını dudakları arasına alıp güzelce sömürdü.
Şiştiğine emin olduktan sonra üst dudağa geçti. Ardından sırtındaki ellerini çıplak kalçalarına indirip sıktı. Mırıltı şeklinde inleyen taehyung'a öpüşleri üzerinden gülümsedi. Üzerine çıkıp dilini ağzına alıp sanki şeker yiyormuş gibi emdi. "Imm tatlısın... Her zamanki gibi." Yanağına büyük bir öpücük bıraktı.
Ordan burnuna, alnına ve şakaklarına... Bu sırada taehyung kahkaha atıyordu. Çünkü seokjin suratında öpülmedik yer bırakmamıştı. "Hadi kalk bakalım duş alalım. Sonra da kahvaltı edelim ve alışverişe çıkalım. Çocuklar mesaj atmış." Taehyung gülümsedi. Kalkacağı sırada seokjin buna izin vermedi.
Kalçalarından tuttuğu gibi kucağına aldı. Burnunu taehyung'un burnuna sürttü. "Ben varken yürümene gerek yok güzelim." Taehyung onun bu hallerine kıkırdadı. Bazen babası, bazen annesi, arkadaşı olabiliyordu. Seokjin taehyung'un içindeki eksik parçaları tek hareketiyle doldurabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In La Kesh ✓
Fiksi Penggemar"Geçmiş damarlarıma bir zehir gibi dolandığından beri, karanlıktaydım. Sonra sen geldin kalbime, evime, yatağıma ve geleceğime..." kim seokjin üniversiteli bir uyuşturucu baronu, kim taehyung yaralı bir dans öğrencisi.