Bir ay sonra;
"Bebeğim hazır mısın?"
Taehyung saçlarını son kez karıştırıp merdivenlerden aşağıya hızlı adımlarla indi. Merdivenin başında bekleyen sevgilisinin kucağına yavaşça atladı. "Geldim!" Seokjin gülümsemiş boynuna öpücük bırakmıştı. "Heyecanlısın bakıyorum?" Taehyung, seokjin'in dudağına öpücük bırakıp geri çekileceği sırada, dolgun dudaklar tarafından istilaya uğramıştı.
Seokjin, taehyung'u duvara yaslayıp dudaklarını hoyratça öpmeye başladı. İnce dudakları dişleri arasına alıp çekiştirdi. Taehyung ağzına gönderilen dili dudakları arasına alıp, sömürdükten sonra dudaklarına asıldı. Seokjin ellerini, sevgilisinin pantolonunun kenarından sokacağı sırada taehyung bileklerinden tutup seslice ayrıldı dudaklarından.
"Dans gösterim var. Bir ay dayandın birkaç saat daha dayan. İyi dans edebilmek için, rahat hareket etmem lazım." Dudağına son kez sulu bir öpücük bırakıp hızla indi. Seokjin bir aydır dokunamamanın siniriyle arkasından kükredi. "Kim taehyung bu geceden sonra sözüm olsun, dört yıl yürüyemeyeceksin."
Taehyung'un kahkaha sesine hafif gülümsemiş, hızla yanına ilerlemişti. Kahvaltı hazırlayan sevgilisinin beline sarıldı. Boynuna öpücük kondurdu. Taehyung gülümseyip masaya tabakları koyarken, seokjin hala beline sarılı o nereye giderse oraya gidiyordu. "Hadi kahvaltı edip çıkalım. Son bir provam var."
Seokjin sandalyenin birine oturdu.Taehyung ise kucağına yerleşti. Onunla konuşacağı konuyu anca böyle sakinleştirerek kabul ettirebilirdi. Seokjin gülümsemiş ellerini ince beline sarmıştı. Diğer elini kalçasına atıp yavaşça okşamaya başlamıştı. "Ne istiyorsun benden bebeğim?" Taehyung dudaklarını ısırıp ellerini seokjin'in yüzüne çıkardı.
Ardından Seokjin'in alt dudağını dişleri arasına alıp çektikten sonra, bıraktı. Bu onu yatıştırma şekliydi. "Ken ile konuşmanı istiyorum." Seokjin bıkmışcasına nefesini verdi. "Hay-" Taehyung itiraz edeceğini anladığında hemen dudaklarına kapandı. Uzun bir süre öpüşmenin ardından hafif geri çekildi.
"Dediklerimi dinle. Eğer kabul etmezsen söz veriyorum bir daha asla karışmayacağım." Seokjin derin bir nefes aldı. Yavaşça, pes etmişcesine salladı kafasını. Taehyung'un cenneti andıran gülüşüne takılı kaldı uzun süre. Ne güzel gülüyordu. Bilseydi daha önceden kabul ederdi. Şu gülüşü için bile her şeyden vazgeçebilirdi.
"Ken yaptıklarında haklı demiyorum ama o dönemler uyuşturucunun etkisindeydi değil mi? Kafası ne kadar yerinde olabilirdi ki? Hiçbir şeyin bilincinde değildi." Ellerini Seokjin'in dalgalı saçlarına atıp okşadı. "Annenin ölümünde onun suçu yok seokjin bunu biliyorsun değil mi? O da istemezdi böyle olsun ama düşün, tecavüz sonucu doğan bir çocuk."
Seokjin saçlarının üstündeki elin titremesiyle avuçları arasına alıp, tek tek parmak uçlarından öptü taehyung'un. "Tabii sonradan yaptıkları için suçsuz diyemem ama eğer sen onun yanında olsaydın jungkook ve namjoon'un olduğun gibi, ona da sahip çıksaydın yapmazdı değil mi?" Seokjin tek kelime etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In La Kesh ✓
Fanfiction"Geçmiş damarlarıma bir zehir gibi dolandığından beri, karanlıktaydım. Sonra sen geldin kalbime, evime, yatağıma ve geleceğime..." kim seokjin üniversiteli bir uyuşturucu baronu, kim taehyung yaralı bir dans öğrencisi.