Saatlerdir yoldaydılar ama seokjin'in sesi asla çıkmıyordu. Onun ağzından duymak sinirini zıplatmaya, bazı şeyleri hatırlamak daha çok canını sıkmıştı. Taehyung'un elini kıracak kadar sıktığından bile haberi yoktu. Taehyung ise sesini çıkartmıyordu. Kalçasındaki ağrı deli gibi ben burdayım diyor ve dudaklarını parçalarcasına ısırmasına sebep oluyordu.
Bir yandan parmakları artık daha fazla bu acıya dayanamıyordu ama sevgilisinin hali canını öyle bir yakmıştı ki, kendini unutmuştu. Seokjin evin önüne gelince arabadan indi ve bu sayede taehyung'un elini bıraktı. Taehyung ise çok endişeliydi. Donuk bakışlar, hissiz gözler ve konuşmaması onu iyice korkutmuştu.
"Seokjin," sesi fısıltıdan farksızdı. Yine onu duymamış, elini bu sefer daha yumuşakça tutmuştu. Ardından parmaklarını dudaklarına getirdi ve tek tek öptü. "Özür dilerim. Bir daha asla sana zarar vermeyeceğim." Başka bir şey demeden kapıya doğru ilerledi ve şifresini girdi. Taehyung'a doğru döndü.
"Aç mısın?" Şu an bir nevi kaçmaya çalışıyordu. Taehyung şaşırdı. Bu durumda bile bunu mu düşünüyordu? Seokjin cevap vermesini beklemedi. "Neden soruyorsam tabii ki açsın. Şu haline bak, hasta olacaksın güzelim. Çok zayıfladın." Ellerinden sürükleyip mutfağa çekti ve yemesi için bir şeyler yapmaya başladı.
Bu hali daha çok korkutuyordu taehyung'u. Bağırması, anlatması, sinirlenmesi belki ağlaması... Seokjin yaptığı yemeği taehyung'un önüne koydu ve yemesini izledi. Bitirdiğinde sevdiği adamın yumuşak saçlarını okşadı. Şefkatle sevdi, tüm sevgisini sadece ona veriyordu.
"Doydun mu?" Taehyung kafasını salladı.Seokjin eğilip dudaklarına derin bir öpücük bıraktı. Ellerini tutup yatak odasına ilerledi. Taehyung'a dönüp yüzünü elleri arasına aldı. "Ağrın var mı?" Tahyung derin bir nefes aldı. Konuşmak istiyordu. Kendisini düşünerek kapatmaya çalıştığı belliydi. "Konuşmayacak mıyız?" Seokjin yine bir şey söylemedi.
Ellerinden tutup banyoya ilerledi. Küvete suyu doldurup, suyun şekil almasını izledi. Taehyung ise cevap alamayacağını bilip pes etti. Seokjin'in bir yönünü daha keşfetmişti. Canı sıkkın olduğunda asla sorulara cevap vermez ve görmezden gelirdi. Taehyung tişörtünü çıkardı.
İç çamaşırı ile pantolonunu da çıkartıp küvete girdi. Sırtını küvete verip seokjin'in soyunuşunu izledi. Ellerini sevgilisine uzattı. Seokjin hemen kabul edip taehyung'un bacak arasına yerleşti. "Anlatman için bekliyor olacağım. Kendini sıkma sevgilim. Ben hep yanındayım gökyüzü." Seokjin geriye doğru attı kafasını.
Sevdiği adamın omzuna düşen başı, huzura daldırılmış tılsım gibi başındaki ağrının yok oluşunu hissetti. Taehyung, seokjin'in saçlarını okşarken, kasılan vücudun gevşeyişini hissediyordu. Derin bir nefes aldı seokjin. Sevdiği adama artık her şeyi anlatmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
In La Kesh ✓
Fanfic"Geçmiş damarlarıma bir zehir gibi dolandığından beri, karanlıktaydım. Sonra sen geldin kalbime, evime, yatağıma ve geleceğime..." kim seokjin üniversiteli bir uyuşturucu baronu, kim taehyung yaralı bir dans öğrencisi.