11.Bölüm(ailurofobi)

308 29 6
                                    


Ah o gecelikler..
Nehiri utandıran,
Kayhanı kahkahalara boğan,
O gün için en içten gülme sebebi olan
Gecelikler..
Ah aslı..
o gün geldiğinde bunlarıda koymuş demek.
yengesini öldürecekti en kısa zamanda! hemen çekmeceyi eliyle iterek kapattı nehir.
-bunlar benim değil.!
-aa doğru söylüyorsun onlar benim zaten. leoparlı olan da tercihimdi.
-yaa. gerçekten benim değil. sence onları giyer miyim ben?!

kayhan şöyle bir düşündü. neden olmasındı.

-ya gülmesenee.! bak hala gülüyor. kayhan.!
-neee?
-yengem geldi ya o gün o koymuş demekki. eksikleri getirdim diyordu.
-tabi ya.
-ya kayhann.! bizi gerçek bir karı-koca sanıyorlar. ama benim değil bunlar.
-güzellermiş bence.
-hala konuşuyor musun sen.!
nehir alttaki çekmeceleri hızla açıp kapatırken bir tişört arıyordu kayhana. alt çekmecede mavi tişörtünü görür görmez kayhana sertçe vermişti.
-al bunu git şimdi.
kayhan hala gülüyordu. evet nehir, kayhanı öldürebilirsin diyordu kendi kendine.
kayhan gülerken odasına gitmiş nehir utançtan kıpkırmızı olmuştu. kim bilir ne düşünecekti. nehiri nasıl tanıyacaktı. o gecelikleri giyip aklını çelmek isteyeceğini bile düşünecekti belkide. nehir sinirle üzerindekileri çıkartıp banyosuna girmişti. bir duş ne kadar kısa sürebilirse o kadar kısa bir şekiilde yıkanıp çıktı nehir. dolabına kendi yerleştirdiği eşyalarında deri taytını ve üzerine geçirdiği oduncu gömleğiyle aşşağıya inmiş, kahve fincanlarını hazırlıyordu. gelen sese baktı kayhan salondaydı. kahveler olmuş nehir bardaklara doldurmuştu. fakat şimdi onun yanına nasıl gidecekti. eğer dalga geçerse bu kahveleri üzerine dökecekti. evet bunu yapardı. nehir tepsiyi alıp içeri geçti. orta sehpaya fincaları koyup kayhanın yanına oturdu.kayhan gülümser ifadesini nehire çevirdiğinde nehir sinirle bakmıştı.

-bana bak.! devam edersen kahveyi üstüne dökeceğim, içerde bunu planlayarak geldimm.

-tamam hayır gülmüyorumderken bile gülüyordu kayhan.

-ya tamam gerçketen gülmüyorum.
-iyi olur!
Uzun bir süre sıradan sohpetleriyle geçen dakikalarda, elindeki kahve bitmiş sehpanın üzerine koymuştu nehir. yanyana oturan çift konuşmayı ilerletmşlerdi.

-o gün ne düşündün nehir? yemekte?

-senin için mi? ailen için mi?
-ailem için görüşünün değiştiğini sanmıyorum zaten. seninle çok atışmıştık ogün benim hakkında ilk düşünceni merak ediyorum.

-canım tahmin edemiyor musun sanki, kaba, sert, gereksiz, patavazsız..

kayhan nehire hayretle bakarken "yaa" der gibi bakıyordu.
-bencil,çok bilmiş, mesafeli, sinir bozucu, e birazda korkutucu.

son söylediğine kahkaha atmıştı kayhan.
-korkunç ha?
-şuan bile bazen öyle düşünüyorum.
-benden korkuyor musun.
-bazen.
neden korkuyordu. sert yapısı onu korkutuyormuydu. halbuki kayhan nehiri koruyan gizli kahramandı. dengeyi sağlamasa nehir şuan, mutsuz, bitik olacaktı. kayhan onu korurken bile korkutuyor muydu?

- E bide şu durumdayken bana zarar versen bile aileme söyleyemem ya. Korkuyorum işte.Kayhan hayterle baktı. hiç bir insanın bu çaresizliği hissetmesini istemiyordu.çenesinden tuttu nehiri.
-nehir. lütfen? sana zarar vermem.

Güvensin istiyordu. Çenesini başparmağıyla sevmiş bırakmıştı.

-bak Enderin yanında tamam mecburuz. Ama öyle olmayacak benden korkma lütfen.

gülümsedi nehir. Kayhana güveniyordu.

-hatta yarın ona hesap vereceğim ve hiç iyi şeyler anlatmayacağım. planının işlediğini sanmalı çünkü. ama unutma nehir biz seninle aynı saftayız.
Gülümsedi nehir. bu güven hoşuna gitmişti.
-Teşekkür ederim.
Kayhan üzülmüştü. Nehir çaresiz hissetsin istemiyordu. Düşünceleri arasında elindeki fincana daldığı sırada, karşıdan gelen minik kedisine çevirdi gölzerini, Çingusuyla uzun zamandır ilgilenemiyordu. sahibini gören çingu kayhana doğru gelirken kayhan duyduğu çığlıkla yerinden hoplamıştı.

MECBUREN⚜ #watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin