12.bölüm(Sana güveniyorum Kayhan)

286 29 3
                                    

-nehir? Iyi misin , mehir

-başım dönüyordu kayhan.

nehir gözlerini kapatmış toparlanmaya çalışıyordu. kanayan dudağından akan kanlar çenesine süzülmüştü. kayhan nehirin yüzündeki kanla telaşa kapılmış silecek bir şey aramıştı. ellerinin titremesine anlam veremezken üzerindeki gömleği çıkarıp nehirin dudağına sürdü kayhan. kanı temizlemeye çalışıyordu.
-kayhan saçmalama gömleğinle neden siliyorsun.
-çok kanıyor. neyle silecektim. ne yapacağız. hastaneyemi gidelim.

neden telaş yapmıştı bu kadar. nehir için için güldü.karşısında yarı çaplak ve tedirgin duruyordu kayhan.

-sakin olur musun iyiyim :) dudağım yükseltiye çarptı ya ondan.

-ama hala kanıyor. kalk gidiyoruz hastaneye.

-ne diyeceğiz? "dudağım kanıyor ondan geldik"mi?nehir güllüyordu. kayhansa hala kanayan yarasına bastırıyordu elindekini.
-neden başın döndü?
-insanım kayhan olabilor bazen.
-hayır egendim. Ya başka bişey varsa?
-tedirgin olacak bir sey yok kayhan!
-hamile olsaydın evet normal karşılardım ama durduk yere düşecek kadar başının dönemesi endişelendiriyor!
Nehir gülümseyerek ve hatta anlam veremeyerek bakıyordu.
nehir ayağa kalkmaya çalıştı.

-kalkma otur.

-yağ oldu heryer. iyiyim hem gerçekten :)

kayhan kolundan tutup sandalyeye oturtmuştu nehiri. sonrada önünde çömelip nehire baktı.
-acıdı mı canın?
-biraz :)
-kanaması durdu sanki biraz değil mi?

-durdu durdu.
nehirin elinde kanlı gömlek, dudağının üzerindeki kan ışıltısı kayhanın tedirgin gözlerle nehirin önünde eğilişi.. hergün farklı bir büyü. farklı bir kapılış. gözgöze baktıkları sıralar çalan kapıyla toparlandılar ikiside.

-kim gelen? komşumuzda yok.
Kayhan öfkeyle burun kıvırdı. kendi aile fertlerinden biridir muhakkak. kahyalar tarafından bu eve çağırılmadan gelecek insanlar tanımıyordu kayhan. nehirin önünden kalkmış hemen masasının olduğu yükseltiden inmiş kapıya gitmişti kayhan. nehirin düşüşüyle öyle telaşlanmıştı ki üstündeki gömleğin olmayışını bile unutmuştu. kapıyı açtığında elinde bir dosyayla enderi gördü karşısında. ender kayhanı görünce yamuk bir gülümsemeyle baktı torununa. kayhan enderin dediklerini yapıyor olacaktı ki şuan karşısında bu şekilde dikilebiliyordu. ahh nehire hayatı zehir etmek için en doğru kişiyi seçmişti ender.

-yanlış bir zamanda geldim galiba?ender kafasını uzatıp içeriye baktı. yerde kırılmış tabak ve yere saçılmış yeşillikler görüyordu. nehir neredeydi. ne yapmıştı kayhan nehire.

-sonra gelsen olmaz mı dede?
-nehir nerede?ender kolu kapıya dayalı olan torununun kolunu aşıp içeriye girdiğinde gördüğü manzarayla gülmüştü. kanlı bir gömlek, yarı çıplak birkayhan, kanayan bir dudak, yere saçılmış salata, kırılmış tabak.. kayhan ve nehir kavga etmişlerdi demekki. kayhanın da üstü olmadığına göre.. brovo kayhan tam istenilen gibi.

-vaay nehir. bu ne hal böyle.
-dede. sonra görüşelim dedim ya.
-al, dosyanı getirme bahanesiyle ne yaptığınıza bakmaya gelmiştim. gördüğüm manzara sevindirici.
Güldü nehir. bu adam ne anlamıştı. kayhanın ona vurduğunumu sanmıştı yani.

-aferin kayhan tam istediğim gibi.
Ender elindeki dosyayı kanepeye atıp kayhanın kolunu "aferin" dercesine sıkmıştı. kapıdan çıkıp giden ender arkasında sinirli bir kayhan bırakmıştı. kendini kanepeye atan kayhan ellerini başında birleştirmişti.
-ne sandı?
Kayhan cevap vermemişti. Her şey ortadaydı. nehir elindeki gömleği bırakıp kayhanın yanına yaklaştı.
-neyse bozmayalım. böyle anlaması işimize gelir. istediklerini yapıyorum sanması avantajımız.

MECBUREN⚜ #watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin