24.Bölüm(Biri gitse Biri kalır)

227 23 2
                                    


-Aslı yenge, yarım saate döneriiiz.

Kayhan içeriye seslendikten sonra daha fazla durdurmadı nehiri.

-Napıyorsun be sen?

Kayhan konuşmuyor, beylik tavırlarıyla nehiri arabaya bindiriyordu. aslı gitmemeleri için arakalarından seslensede kayhan nehiri çoktan götürmüştü.
ah..
mahir yada savaş gelmeden dönmezlerse, neler olurdu. heleki şu durumda.

Kayhan arabasındaki güzelle beraber giderken teypten bir şarkı açtı. ne olduğu önemli değildi mırıldanması için iyidi.

-napıyorsun kayhan? abimler kızacaklar.

-ne var canım konuşacağız iki dakika.
-abimler öldürecek bizi. telefonumda evde kaldı.
-sanmam. biraz olsun güven vermiş olmalıyım onlara.
-of kayhan.! sanki konuşacak bir şeyimiz kalmıştı.!
-niye böyle yapıyorsun? iletişimimizi nasıl kestirip atabilirsin hemen?
-iletişimimiz kesip atan sendin kayhan.
- saçmalama. Kayhan merak eder yapamaz haber alamadan da mı demiyorsun!

-üzgünüm kayhan ama tartıştığımız son günü hatırlıyorsun değil mi?

-kendimi açıklma ma fırsat ver.
-ay yok canım, sevgiline hesap vermek zorunda kalma.

Kayhan gülüyordu. ne komik kızdı ama.

-nasıl oldun? iyi misin?
-iyiyim evet.
-bende iyiyim canım.
-sormadım.
-nehir yapma.
Gülüyordu kayhan. zira nehirin yaptığı tavır bile kayhanı memnun ediyordu. kayhanı kıskanması iyiydi.arabayı şehir merkezinden uzak bir yerde durdurmuştu kayhan. neredeyse yapayalnızlardı.

-çok korktum nehir. bir şey olacak sana diye.
-bana birşey olacağını umursamayacağı sanıyordum.
-yapma nehir.! hala aynısını yapıyorsun. bundan farklı bir izlenim bırakmalıydım sende. yine herşeyi bir kerede siliyorsun.!

-o gün elimi yaktığımda umursamadın bile kayhan. sana börek yapmıştım. bir lokma bile yemedin.

Nehir herzamanki masum ifadesini almış, kayhana kızıyordu.
-elin acıyor mu?
-şimdi mi soruyorsun?

Kayhan nehirin elini tutup kendine çekti.
-bu elin miydi?
Nehir elini çekmeye çalıştı.
-oydu.
-e bak geçmiş bile.
-çok yanmadı zaten. ama canım acımıştı. Kayhan nehirin elini, elinde hapsederken şevkatle bakıyordu. Nehirin ince uzun parmaklarını hayranlıkla izliyordu. işaret parmağınındaki hafif iz abartılacak bir şey değildi. nehirin parmağını dudaklarına değdirdi kayhan. bıraktığı öpücük nehiri halden hale sokuyordu. bilmiyordu kayhan, onun her hareketinin nehiri nasıl etkilediğini..

-geçtimi şimdi?

Nehirin kalbi göğüs kafesinden çıkacak kayhanın kine kavuşacaktı neredeyse. ama sert olma istediğinede engel olamıyordu nehir.
-çocuk değiliz Kayhan. öpünce geçmiyor yaralarımız.!
-belki içimizde bir yerde affetmek için çocuk olmak isteyen bir yanımız vardır hala ha?
-eve gitmek istiyorum kayhan..
-bende beni dinlemeni istiyorum.

-dinleyecek bir şey yok.
-dinlemeden bilemezsin!
Nehir gözlerini kaydırdı.
-beni sevdiğini söyledin bana.
-öyle bir şey söylemedim.

Kayhan yayvan gülüşüne tekrar döndü.
-tamam, düzeltiyorum. "evliliğimiz benim için çoktan sahte olmaktan çıktı" demiştin.

-evet sende bana: "hep sahteydi.. sevgilisi olan bir adamın ilgisini ciddiye aldıysan bu senin sorunun" demiştin.

Nehir lafları birbir sıralarken, sinirli olduğu yüzünden alalade okunuyordu. kayhansa, durumu nasıl toparlayacağını bilemiyordu bir türlü. gülümsedi kayhan.

MECBUREN⚜ #watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin