23.Bölüm(Aile Meclisi)

249 23 2
                                    


Olayın ertesinde nehir öğleye doğru anca kalkabilmiş, henüz aşşağıya inememişti. dün tüm aile kahyalar malikanesinde kalmıştı.  Nehir defalarca uykusundan korkarak uyanmış, başında ona destek olan abilerinden güç alarak geri uyumuştu.

Dün ne nehir ve kayhan evliliğinden, nede kayla-belda olayından konuşulmuştu. zaten nehir yorgun gözlerle bakarken bunlar konuşulacak değildi. üstelik nehir, kayhan gittikten sonra üzgün ve çaresiz kalmıştı. bu haldeyken odasına çıkmış ve uyumuya çalışmıştı. kayhan nehirle bu sonu planlamamıştı elbette.

Fakat bi önceki gün nehire söylediklerinden sonrada nehirin onunla gelmesini beklemiyordu. şimdi yapacaklarında tamamen serbestken nehiri tutup kolundan getiremiyordu evine. nehir hazin sonun ardından yıkık döküklüğüyle indi aşşağıya. tüm aile nehirin gözünün içine bakarken nehir tedirgindi.

Konuşacaklardı elbette. ailesinin beklediği açıklamayı yapacaktı.nehiri merak ettiklerini endişelendirdiklerini biliyordu nehir.

Nehiri gören savaş ayağa kalkıp kardeşinin yanına gitti.
-günaydın nehirim.

Nehir savaş abisinden gelen özlediği ilgiyi tekrar tattığında, abisinin boynuna sarılmış bir müddet öylece kalmıştı. savaş da kardeşini özlemişti. uzun zamandır aralarındaki abi-kardeş ilişkisine hasretlerdi.
-sağol abicimm.
-gel gel otur şöyle.savaş kardeşini kanepeye oturtmuştu. nehir mahir ve savaşın ortasında tüm ailenin karşısında otururken ne diyeceğini bilemiyordu.

-iyisin değil mi yengem? iyi uyuyabilmişsindir umarım.
-uyudum yenge. sen nasılsın? zorluyor mu bebek?
-zorlamıyor merak etme canım.

Zorluyordu. hemde çok. bu aralar ne çok ağrısı vardı aslının. sıkıntılı bir dönemden geçiyordu.
-açsın değil mi annem? birşeyler hazırlayalım mı?
-iştahım yok anne. az önce gofret yedim odamda.
-öyle yapma halam, güzel güzel bir şeyler ye. çay da taze.
-şimdi değil hala lütfen.

Eslem kabullenip oturdu tekrar.
Konuşulacak konuyu herkes biliyordu da kimse konuyu açamıyordı bir türlü. sessiz kaldıklarında eymen bu ana hafif bir tebessümle katıldı.

-konuyu hiçbiriniz açacak değilsiniz galiba.

Eymen tekrar bir tebessüm etti ve devam etti.
-ee nehir? birşeyler anlatmayacak mısın?
-ne anlatayım dayı? bildiğiniz gibi işte.
-yani kayhanla evliliğin zorlaydı?
-öyleydi.
-neden söylemedin nehir? buna mecbur değildin. biz halledebilirdik.

Düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Aklinda bi ton soru vardi hepsinin.

-tehlikeye atamazdım baba. o adam abime çarptı biliyorsun.

-nehir. birşey yapamazdı. bizim yüzümüzden o adamla evlendin.
-ne yapsaydım mahir abi? savaş abimin şikayetinden vazgeçmeyecekti. sana yaptığıysa sadece uyarıydı. "bir abin mezara bir abin hapse" dedi bana. nasıl tehlikeye atacaktım.

Söylenenlerle aslının bir eli karnına bir eli ağzına gitmişti. kocasının ölümü ne demekti.. düşünemedi bile. şayet düşünse belki karnındaki bebeği daha fazla orada tutamayacaktı.

Savaş kendine kızmaktan öte geçemiyordu. nehir abilerini ailesini düşünürken savaş ona cephe almıştı.kim bilir ne kadar zorlanmıştı.

-kendini tehlikeye atacağına bizi tehlikeye atsaydın nehir.
-abi nasıl yapsaydım?
-nehiir.

-mahir abi, bir çok kez vazgeçmeyi denedim. yengemin başına silahlı adam dikene kadar.

-ne.!

Mahir korkulu ve sinirli halini aldığında, ürkütücü görünüyordu.

-o adam benim karıma..
-üzgünüm abi. Ama çok kıvrak bi zekası var. Ve bunu kötüye kullanıyor. Emin ol başka çarem olsaydı onu yapardım.

MECBUREN⚜ #watty2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin