BÖLÜM-4

16.4K 856 182
                                    

Aa:Pizzayı elle,seni Allah'ın emri peygamberin kavliyle kendime istiyorum.

Kuzey Işığı:Okul sabahı neden bu kadar mutlusun?

Aa: Gülüyoruz diye mutluyuz sanıyorlar

Kuzey Işığı: Uyuyacağım ben hadi sal beni

Aa:Ne uyuması çocuk okul diyorum okul geç kalırsan yarım gün yok yazılırsın benden söylemesi

Kuzey Işığı:Saat kaç ki?

Aa:7.20

Kuzey Işığı:Hay anasını lafa tutma kız beni gittim ben

Gülerek telefonumu masaya bırakıp çantamı aldım. Ne çok güler olmuştum böyle.

Aşk ne garip şeydi. Yürüdüğün düz basit kaldırıma şiirler yazdırıyordu.

Basit sokaklara bir dünya sığdırıyordu.

Efe merdivenin başında elinde telefonuyla beni beklerken arkasından yazışmalarını okudum.

"Ben de seni özledim Ece. Tamam canım,oldu balım. Iyyy pis yavşak."

Efe hızla arkasına dönüp saçımı çekti çığlık attığımda ben de onun saçını çektim.

Gözleri sinirle parladığında dudağımı ısırıp geri geri yürümeye başladım.

Koşarken halıya takılan ayağımla sendeleyip öne doğru düşecekken bir elin beni tutmasıyla şükür duamı ettim.

"Dikkat etsene kızım." Babama sevimlice gülümseyip Efe'ye döndüm. Sırıtıyordu pislik.

Kapı pervazında durup bizi izleyen Kuzey'e bakıp sakince gülümsemeye çalıştım.

Onunla bu kadar samimi bir ortamda olup bu kadar uzak olmak çok yorucuydu.

Babam doktor olduğundan hastaneden birçok arkadaşı vardı. Kuzey ve ailesiyle de ailem oradan oldukça yakın arkadaşlardı.

"Hadi çocuklar bir kahvaltı yapın."

Hepsi masaya yöneldiğinde ben de koltuğa geçtim. "Kızım yine mi yemiyorsun?" Başımı hayır manasında salladığımda Efe bana döndü.

"Niye yemiyorsun kız?"

"Uyandıktan en az bir saat sonra yiyebiliyor hala alışamadın şuna."

Kuzey'e hayranca baktığımı far kedip hızla önüme döndüm. Benimle ilgili bazı detaylara hakim olması beni aşırı aşırı mutlu ediyordu.

Okul için evden çıkıp servise bindiğimizde derin bir nefes aldım.

Serviste hep midem bulanırdı. Önüme uzatılan suyla sahibine baktım.

Tanımadığım çocuk bana sevimlice gülümserken bir başka el suya uzanıp aldı.

"Ben içerim kardeşim sağ ol." Kuzey soğuk bir şekilde konuştuğunda çocuğa döndüm.

"İyi de ben onu Afra'ya verdim." Kuzey kibirlice güldü.

''Afra arabada herhangi bir şey yemez veya içmez." Çocuk mahçupca bana döndüğünde sorun yok dercesine dudaklarımı oynattım.

Okula geldiğimizde hızla sınıfa girip gözlerimle kızları taradım.

Yerlerinde bulamayınca koşarak sınıftan çıktım. Eren kolumdan tuttuğunda gülmeye başladı.

"Nereye koşuyorsun baldız deli danalar gibi." Gözlerimi devirip ona baktım.

"Kızlar nerede."

"Aha burada." Kaşlarıyla arkamı işaret ettiğinde arkamı döndüm. Onları görünce kocaman gülümseyip sınıfa sürükledim.

Deren ben ve Eren aynı sınıftaydık. Irmak,Kuzey ve Efe ise eşit ağırlık bölümündeydi.

Şimdilik bizim sınıfta oturduğumuzda bana merakla bakıyorlardı. "Bugün bir çocuk bana su uzattı ama Kuzey sertçe arabada içemez o dedi."

Deren parlak gözleriyle gülümserken Irmak omuz silkti. "Çünkü içemezsin Afra." Deren sahte bir sinirle Parmağını kafasına vurdu.

"Seni ciddi ciddi döverim Irmak."

Dersin başlamasını duyuran zil çaldığında Irmak kalkıp sınıftan çıktı. O sırada sınıfa giren Eren gülerek masamıza iki tane çikolatalı süt bıraktı.

"Ya sen mükemmel ötesi bir eniştesin."

Ders başlamadan telefonumu çıkardığımda Kuzey'den zaten mesaj gelmiş olduğunu görüp şaşırdım.

Kuzey Işığı:Sabah için sağ ol

Aa:Ne demek sevgililer arasında olur öyle şeyler

Aa:Pardon arkadaş diyecektim. Aslında dilimde sürtmedi,bir daha da olur kusura da bak.

Kuzey Işığı:Sen fena anormalsin

Aa:Öyleyim ama seni seviyorum

Kuzey Işığı:Şey ders başlıyor iyi dersler sana

Aa:Anam utandı

AY TENİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin